Giriş
(8)

Binance,

kan aranıyor
merhaba, binance girişinde bu google authenticator uygulamasını kullanıyorum. yalnız telefonum çok randımanlı değil. bozulabilecek gibi. bu bir barkod varmış onu da saklamam gerektiğini bilmiyordum. telefon bozulmadan ne yapabilirim? teşekkürler
merhaba, binance girişinde bu google authenticator uygulamasını kullanıyorum. yalnız telefonum çok randımanlı değil. bozulabilecek gibi. bu bir barkod varmış onu da saklamam gerektiğini bilmiyordum. telefon bozulmadan ne yapabilirim? teşekkürler
0
kan aranıyor
(19.01.18)
Sms doğrulama ile giriş yap. En sağlamı o bence.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(19.01.18)
2FA'yı kapat, sonra tekrar aktifleşirken bu kez o barkodun ve kodun olduğu sayfayı PDF olarak kaydet/ekran görüntüsünü al bi şekilde elinin altında olsun.

SMS Authentication da bi çözüm tabi, @super baba'nın dediği gibi
0
chicha
(19.01.18)
authy diye bir uygulama var. o da aynı Google authenicator gibi, ama farkı telefondan da bilgisayardan da açılabilmesi. yani telefonuna bir şey olsa bilgisayardaki authy'den de kod alabiliyorsun. Google chorme eklentisi de var.

nedense kimse kullanmıyor çok üzülüyorum :(

authy'i indir. binance'daki google authenicaor'unu iptal edip sonra tekrar aktifleştir. aktifleştirirken bi qr kodu taratman gerekiyor. o aşamada authy'nin sana verdiği qr'ı tarat.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
authy +1
0
hjarteblod
(19.01.18)
Telefonun bozulursa ve 2fa'yı girmezsen çok uğraşırsın bir an önce çözüm bul
0
mysql34
(19.01.18)
Telefonum bozuldu ve hesaba erişebileceğim ne varsa telefon içindeydi. Kimlikle beraber selfie çektim attım maili. Okudular mı, ulaştı mı geri dönerler mi hiç fikrim yok. İbret al. 2FA pişmanlıktır.
0
IncredibleMau
(19.01.18)
@mysql34 @IncredibleMau 2fa çok gerekli bir şey.
authy kullanın, onda böyle sorunlar olmuyor
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
xu
(19.01.18)
(16)

Kariyer Sorusu - Ne Yapmalı, Nasıl Yapmalı? (+28'ler cevaplasin mumkunse)

asur krali basur
Sevgili gezen tavuk yumurtası ve organik reçel peşinde koşan beyaz yakalı dostlarım,Şimdi benim halihazırda bir işim var. Orta düzey yönetici olarak çalışıyorum. 10000 TL brut aliyorum -nisan'da zam gelecek- şirketimin şahsıma tedarik ettiği c segmenti arabayı kullanıyorum. yakıt sınırsız. özel sağl
Sevgili gezen tavuk yumurtası ve organik reçel peşinde koşan beyaz yakalı dostlarım,

Şimdi benim halihazırda bir işim var. Orta düzey yönetici olarak çalışıyorum. 10000 TL brut aliyorum -nisan'da zam gelecek- şirketimin şahsıma tedarik ettiği c segmenti arabayı kullanıyorum. yakıt sınırsız. özel sağlık sigortam ve primim var. ama işler boka sarmış vaziyette. gelecek göremiyorum burada. en fazla 1 hafta daha dayanabilirim gibi görünüyor.

Geçen hafta bir ispanyol şirketinden davet aldım. Süreç çok hızlı işledi ve teklif sundular. 9000 tl brut + araba + prim + yemek kartı vs. uzman pozisyonu.

Ama esasen 7 aydır bir ingiliz şirketinin teklifini bekliyorum. Onlar beni buldu davet ettiler pozisyon açacağız ilgilenir misiniz dediler... sonra pozisyon açıldı, görüşmeler yapıldı; ama hala teklif filan yok ortalıkta. en son 2 hafta önce görüştüm. her şey olumlu, bir sorun yok. aramıza katacağız sizi dediler... 12000 TL brut + d segment araba + yemek kartı + özel sağlık sigortası + prim vs. şartlar daha iyi. pozisyon orta düzey yönetici.

Şimdi benim kararsızlığım şu. Bir an önce buradan ayrılmam lazım. İspanyolların teklifini gün sonuna kadar kabul etmezsem teklifi geri çekme ihtimalleri yüksek. Ama esas istediğim iş ingilizlerle çalışmak. Ama oradan da küçük de olsa olumsuz haber gelme ihtimali var. İngilizleri aradım bu arada biraz daha bekleyin diyorlar. İspanyollardan haberleri var yani. Şimdi ispanyolların fırsatını kaçırıp, esas istediğim iş de olmazsa çok kötü bir duruma düşerim.

Tavsiyelerinize açığım. Ne yapsam, nasıl yönetsem süreci?
0
asur krali basur
(19.01.18)
İspanyollarda deneme süresi olmayacak mı, ilk ay karşılıklı deneme? İspanyol şirketinde başlayıp deneme süresi içinde teklif gelirse iş değiştiremez misiniz?
0
kobuzchu kiz
(19.01.18)
@kobozchu kiz,

Var tabii de deneme süresi, sonuçta sektörden bildiğim kişiler hepsi. Kötü bir macera olur benim için. Hem ingilizler de, öğrenme olasılıkları düşük de olsa her ne kadar, öğrenirlerse bu olayı oradan da puan kaybederim. Bilemedim ne yapsam :(
0
🌸asur krali basur
(19.01.18)
bence iş ararken baktığın kriterler çok yanlış.
arabanın segmenti, her üç işte de birbirine yakın maaşlar falan. fazla materyalistsin. her üç iş arasında da maddi açıdan atla deve bir fark yok. sen hangisinde daha rahat edeceksen onu seç.

kobuzchu kiz +1 senin yerinde olsam şu anki şirketimden memnun olmadığım için İspanyol şirketine geçerdim. ortamdan memnun kalırsam da asla ingilize geçmeyi düşünmezdim. ama çok fazla mesai, ekstra iş yükü, gergin ve asabi müdür gibi olumsuzluklarla karşılaşırsam İngilizleri arayıp ne oldu bizim iş derdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
7-8 aydır teklif bekletmek nedir allasen, bir de maaş düşükmüş orta düzey yönetici için, o paralar net olmalı bence.

soruna gelirsek önce ispanyollar sonra da gelirse teklif ingilizler derim. mevcut işime dayanamıyorum dediğin için.
0
hosein
(19.01.18)
valla brütü ilk defa öğrendim açtım baktım 4440 . boğaziçi iktisat mezunu bir yönetici.ingilizi kabul et.
0
mikahakkinen
(19.01.18)
@mikahakkinen

Anlamadim tam olarak 4400'ü.
0
🌸asur krali basur
(19.01.18)
@mika nasıl hesaplamış anlamadım ama net mayışın toplamda 76.669,20 TL oluyor, net ortalama ise 6389,10 TL oluyor.
0
hosein
(19.01.18)
kendi brütüme baktım yanlış anlaşılma olmuş.
0
mikahakkinen
(19.01.18)
7-8 aydır bekleten şirket bir 7-8 ay daha bekletebilir, orada işler uzun dönem planlamayla gerçekleşiyor genelde; pat diye olmuyor. ispanyollarla başla, ingilizler gel derse gidersin; ayıbı yok bu işin.
0
Bruce
(19.01.18)
@mika

tecrube ne kadar?
0
🌸asur krali basur
(19.01.18)
eldeki elma daldaki elmadan iyidir diye düşünürüm çok garantici olarak. ama aynı zamanda ispanyolların illaki bir deneme süresi olur düşüncesindeyim.
0
pieta
(19.01.18)
6 sene bitti.
0
mikahakkinen
(19.01.18)
Eger ben beyaz yaka profilini tanidiysam buyuk cogunluk bu durumda Ingilizleri beklemeyi secer. Arabanin segmentine, benzinine kadar dikkat etmek bunu gerektirir cunku. O kadar kolay mi is degistirirken maasi katlayacagin yerde aylik 1000 liradan feragat etmek? Birikmis tazminat da cabasi.
Ha benim tavsiyem Ispanyollara gitmek yonunde olur. Cunku mutlu olmadigin yerde zaman gecirmene gerek yok.
0
osssy
(19.01.18)
Elinde olan gelecek şeyden iyidir, garantici ol, ortada kalma derim. Şimdiye kadar iş değiştiren hiç bir arkadaşım tam yedi ay boyunca teklif beklemedi, böyle bi dünya yok. Bi de işin garip tarafı transfer oluyorsun, paralar aynı, bu nasıl iş anlamadım. İş görüşmesinde "kardeş ben şu an 10 alıyorum, işim de var, beni almak istiyorsanız bunun üzerinde bir paket sunun" demiyor musun? C segment dediğin megane falan, D olsun olsun ennn fazla passat olsun, bunun için bütün düzen bozulup iş değiştirilir mi? Sırf arabayı mı konuştunuz transfer ücreti olarak anlamadım ki.
0
roket adam
(20.01.18)
Roket yabistirmiş. Orta düzey yönetici aynı seviyede iş değiştirmemeli uber şeyler vaadedilmiyorsa. Ki edilmiyor gördüğüm kadarıyla.

İsimde devam. 10 bin den 7 yıllık çalışan olsan 70 bin lira yapar. Ayni fiyata değil en az 2000 nette farketmeli geçtiğin yer ki kaybettigine ve kurulu düzenini bozduğuna değsin.

6 yıllık gezen tavukcu.
0
salahaddin
(20.01.18)
yorumlar eski işte kalmaya yönlendirmeye yönelik evrilmeye başlamış ama eski işinde neler yaşadığını bilemeyiz. bence senin önceliğin para değil, işyeri mutluluğu. eski işinden ayrılacaksın bu kesin. yeni işinde alacağın brüt+araba vs'den ziyade görüştüğün yöneticilerin karakterini/kişiliğini değerlendir derim. muhtemelen ingilizler sana iyi gelmiş. onları bekle. ispanyollar seni yüzde 100 değil yüzde 80 ikna etmiş. o zaman reddet. daha sonra aklında acaba kalmasın. ingilizler hiç dönmezse de "zaten ispanyolların önerdiğinden daha iyi maaşım var" deyip kendini ikna edersin.

bu arada meslek ne tam olarak?
0
laptu
(20.01.18)
(4)

kristal/silica kum değişim sıklığı

dracox
selamlar,topaklaşan kumdan bıkıp silika deneyeyim dedim. baya da memnunum ama petshopdaki adam 3 hafta gider demişken bizim kumun 10 günde zamanı gelmiş gibi duruyor. kakaları hergün temizliyorum ama kutuya yaklaşınca baya çiş kokusu geliyor.ne kadar zamanda değiştirmeli ve nasıl anlaşılır değiştirm
selamlar,

topaklaşan kumdan bıkıp silika deneyeyim dedim. baya da memnunum ama petshopdaki adam 3 hafta gider demişken bizim kumun 10 günde zamanı gelmiş gibi duruyor. kakaları hergün temizliyorum ama kutuya yaklaşınca baya çiş kokusu geliyor.

ne kadar zamanda değiştirmeli ve nasıl anlaşılır değiştirme zamanı?
0
dracox
(19.01.18)
Ben de kedim için silika kum kullanıyorum. Benim satın aldığım markanın üzerinde 1 ay dayanır vs gibi bir şey yazıyordu ama ona rağmen 2.haftadan sonra kötüleşmeye başlıyor bence ve ben genellikle 2 haftada bir rahatsız olup değiştiriyorum.

Aslında topaklaşan kum kedilerin sağlığı için daha iyi diyorlar ve o nedenle ben de silikadan toplklaşan kuma mı geçsem diye düşünüyorudum. Siz ise tam tersini yapmışsınız. Benim de bu konuda kafam epey karışık...
0
a day at the races
(19.01.18)
benim de veterinerim silika'da biriken çişlerin daha çok bakteri yaptığını söylemişti zamanında, o günden beri iri taneli kum kullanıyorum. tuvaletten kaka ve çiş topaklarını hergün temizliyorum, haftada bir komple değiştiriyorum. kum kokusu biraz ağırlaştığında değiştirme zamanı geldi diye düşünüyorum.
0
rakicandir
(19.01.18)
2 kedim var. büyük olanı 9 yaşında. 9 senedir silika kullanıyorum ve çok memnunum. sağlıksız olduğunu sanmıyorum, en azından bizimkliere bir şey olmadı.

ben ortalama 2 haftada bir değiştiriyorum. tek kedim varken 3 haftada bir değiştiriyordum. hatta eski evde salonda duruyordu kum kapları ve ona rağmen hiç koku olmuyordu. sizin kum markası kötü olabilir. en iyisi cat's pearls bence ama biraz pahalı. pro line biraz daha ucuz ve neredeyse cat's pearls kadar iyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
paketlerin üzerinde 1 ay yazsa da hiç 3 haftayı görmedim ben . yıllardır silica kullanıyorum. topaklaşan kumu denemiştim kedim de rahatsız oldu patilerine yapıştı bütün eve yayıldı .banyoda duruyor kum kabı . hep dışarı saçıldı . bir hafta dayanamdık silika kum a geri döndüm hemen .
kakaları hemen temizleyince koku vs olmuyor . 2 haftada bir değiştiriyorum .
0
devilone
(19.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(10)

Kripto paralar : Tek soru

herhaltibiliyoring
ben bu konularla çok ilgili değilim ama uzaktan bakınca aklıma bir soru takılıyor. Paranın kontrolü devletlerin elindeyken, neden kontrol edemeyecekleri bir oluşuma izin versinler?Internette böyle başladı. Hey hey özgürüz istediğimizi yaparız derken, bi baktık,devletin insanları en kolay ve detaylı
ben bu konularla çok ilgili değilim ama uzaktan bakınca aklıma bir soru takılıyor. Paranın kontrolü devletlerin elindeyken, neden kontrol edemeyecekleri bir oluşuma izin versinler?


Internette böyle başladı. Hey hey özgürüz istediğimizi yaparız derken, bi baktık,
devletin insanları en kolay ve detaylı kontrol edebileceği ortam oldu.
Bu kripto paraları da devletler ya yasaklar, ya da kontol edebileceği hale getirir gibme geliyor.
0
herhaltibiliyoring
(18.01.18)
yasaklamak için ellerinden geleni yapıyolar ama kafaları henüz bunu yasaklayacak kadar basmıyor.
özet geçtim ama durum bu.
internet çağında böyle bişeyi yasaklayabilmeyi düşünmek de saçmalık. bi deliği kapatsın diğerinden yaparlar alışverişi.
0
rentts
(18.01.18)
hayır öyle değil. devlet bunu yasaklayamayacağı için yasaklamıyor.

kriptoparahaber.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
Yasakalayamayo babo yaa.. öyle sihirli bişey işte bu bitcoin. Herkes zengin olcak, hec kimse batmayacak.
0
empedokles
(18.01.18)
Yasaklanamaz demek saçma kalıyor biraz. Örnek verilen yazıda "Bir ülkede bile yasaklanmasa, diğer her yerde yasaklansa yine de teknik olarak yasaklanmamış olur." denmiş.

Sadece şunu söyleyeyim; Güney Kore'de kripto paralara kısıtlama geleceği söylentisi bile BTC'nin 1 günde %30 değer kaybetmesine sebep oldu.
0
himmet dayi
(18.01.18)
@acemi bağa mı dedin kardeş? eğitim seviyesi falan. bunun konuyla ne alakası var bi kere :D neyse, senin seviyene inmediğimi mesajlarına cevap vemememden anlamışsındır zaten.

şu bitcoin işine girmemiş olanlar neden bitcoini kötülemeye bu kadar meraklı anlamıyorum. bir kuyruk acınız var galiba. hayır bu kadar kıskanacağınıza gelin beraber kazanalım, nedir yani :D

neyse. clickbait falan bakmadan ilk bulduğum siteyi attım. siteyi beğenmediyseniz kısaca şöyle söyleyeyim, kripto işleri bugün türkiye’de “yasaklansa” ben kaldığım yerden tüm işlemlerimi yapmaya devam edebilirim. ee bunun neresi yasaklama?

evet yasaklandığında ya da yasaklanacak söylentileri olduğunda paralarını çeken büyük kesim var, ondan dolayı düşüyor. ama sonra kat kat artıyor tekrar. örneğin ekim ayında çin gibi koca bir ülkede ico’lar yasaklandı. o zaman bitcoinin değeri 5 bin dolarlardan 4 bin dolarlara düştü. aha patladı’cılar dolmuştu gene. şimdi bitcoin oldu 11 bin dolar.

güney kore’de de gerçekten yasaklansa (ki yakındır) gene büyük düşüş olur. ama bir haftayı bulmaz toparlar. çünkü düşmesi pek çoğumuz için güzel bir şey, mis gibi düşükten alıyoruz. örneğin bu hafta yaşanan düşüşten baya bir kar elde ettim. iyi ki düştü.

siz de dün 10 lira koysaydınız şu an 12 liranız olmuştu. üstelik bunu görebilmek hiç zor değildi, “ama bilemezdik” falan demeyin yani. tüm kriptocular bunu yaptı ve kazandılar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
Yasakları düşünmek yerine blockchain teknolojisini öğrenmek daha çok işinize yarar.

Şuradan başlayabilirsiniz.

www.bkm.com.tr
0
knorbulyon
(18.01.18)
bitcoin'in karşılığını usd/tl/euro üzerinden hesapladığın sürece bal gibi yasaklarlar ya da yoluna taş koyarlar.
0
lazpalle
(18.01.18)
tr'değil de, benim asıl kastettiğim, amerika gibi parası güçlü ülkeler buna neden izin versin? illa ki müdahale edeceklerdir.
0
🌸herhaltibiliyoring
(18.01.18)
Ben de konuya uzaktan bakan biri olarak ardında devlet güvencesi bulunmayan sanal bir değere insanlar nasıl güveniyorlar diye düşünüyorum.

Deep web içindi bişeydi derken coinler havada uçuşmaya başladı. Birdenbire ve çok büyük ivmeyle. Şimdi herkes coin conuşuyor.

Kripto kabul eden firmalar hangileri mesela? Apple kabul etti bi dönem şimdi etmiyor diye biliyorum.
Nerede kullanılacak bu paralar ve ne kadar zaman kullanılabilecek? Al-sat tamam da ekonomik piyasada işlevi var mı, varsa olmaya devam edeceğinin garantisi var mı?

Sorularla gelmiş gibi oldum ama madalyonun diğer yüzü olduğunu da belirtmek istedim. (Bence birden çok yönü var. Dışarıdan bakınca bana görünen bu. Mesela "Bu kripto paraları da devletler ya yasaklar, ya da kontol edebileceği hale getirir gibme geliyor" dediğin kısma bi ilave: Veya "kullanır" Ben birazcık ekonomi bilgimle bile "c" seçeneği diyorum. Sadece "net hata noksan" ve milli piyangonun yakın geçmişine bakmak bile yeterli bunu düşünmek için)

İnsanlar yattığı yerden kripto para üretiyorlar. Gerçek anlamda. Makineye bağlanıyor kripto para üretiyor. Çinde yapılıyordu galiba. Garip geliyor bana bu durum. Ne yiyip ne içecez herkes yatarsa...

Hazır kripto konusunu bilenler toplanmışken;
"sen çok yanlış anlamışsın" derseniz anlamadığım yeri ana hatlarıyla öğrenmek isterim:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.18)
@acemi

evet ben zaten konunun uzmanı olduğumu söylemedim ki. hatta hiç bilmiyorum diyebilirim. ama yasaklansa bile yasağın bir işe yaramayacağını bilmek için uzman olmaya gerek yok. (uzman arkadaşlar varsa daha ayrıntılı anlatırlar)

www.quora.com

al bakalım, ekşi duyuru’nun aşmış versiyonu olarak gördüğüm quora’da bu soru sorulmuş ve neden yasaklanamayacağı konunun uzmanları (olduklarını söyleyen) kişiler tarafından anlatılmış. eğitimliler yani sen ben gibi geyik muhabbeti yapmıyorlar ;)

özetle; hükümet ülkedeki alım-satım yaptığın siteleri ve bitcoinle alış veriş yapmayı tabiki yasaklayabilir. tabi bu youtube’un yasak olması gibi bişey olur. yani bitcoinin hem yurtiçindeki hem de yurtdışında dolaşımını engelleyemezler. kapatacakları bir şey yok çünkü. fiziksel demişsin ama değil işte. takibi yapılamıyor, işlemin lokasyonu yok. zaten bu yüzden deep web’te kullanılıyor. gerçi bitcoin çıktığından beri haberin varsa bunları bilmiyor olamazsın.

hangi ülkede olduğumun bir önemi yok, bulunduğum ülkede yasaklansa yasak olmayan ülkenin sitesini kullanırım. twitter da yasaktı bir dönemler, hepimiz gayet giriyorduk.

ayrıca quora’daki cevapta @hayat aklini’nin dediği konuya da değinmişler. bankerler, hatta muhtemelen hükümetler bile bu işten para kazanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
(9)

Ne yapdınız ?

czn
Bir hatun düşün. Siz zamanında bu kişi ile çok ozel şeyler yaşadınız, ayrıldınız. Gel zaman git zaman geri döndü, sonra yine çekti. Farklı şehirde yaşıyordu, sizin şehrinize geldi. Fakat siz o istemediği müddetçe ona ulaşamıyorsunuz. Ama kızıda çok seviyorsunuz ve çok alışmışsınız. Bazen 2 hafta baz
Bir hatun düşün. Siz zamanında bu kişi ile çok ozel şeyler yaşadınız, ayrıldınız. Gel zaman git zaman geri döndü, sonra yine çekti. Farklı şehirde yaşıyordu, sizin şehrinize geldi. Fakat siz o istemediği müddetçe ona ulaşamıyorsunuz. Ama kızıda çok seviyorsunuz ve çok alışmışsınız. Bazen 2 hafta bazen 1 hafta haber alamıyor, o istediği müddetçe görüşüyorsunuz. Binevi fuckbody tarzı ama tam olarak değil. Karşı tarafın isteği doğrultusunda yapılan bir görüşme ki her zaman sağlıklı da yurumuyor. Gelin görünnki kalp denen illet buna saplandı, atamıyor. Veya öylemolduğunu sanıyor. Ne zaman merkeze alsam, kaçıyor, ara verince donuyor.

Tepkiniz ne olurdu ?
0
czn
(18.01.18)
hızla uzaklaşmak. hayat bir kişinin keyfini beklemek için çok kısa. ortada düzgün bir ilişki olmadan size böyle davranan, ilişkiniz olsa çok daha beter acıtır canınızı ve zerre umrunda olmaz. güvenemezsiniz de zaten, tekrar çekip gitmesini bekler durursunuz. olan sonunda size olur, tükenirsiniz. yeniden başlayamayacak hale gelmeden kendinizi koruyun ve uzaklaşın.
0
tequila rainbow
(18.01.18)
Kaç kurtar kendini
0
gozu acik sevisen yahudi
(18.01.18)
Dünyadaki tek kadının o olmadığını bildiğimi söylerdim ona
0
rakicandir
(18.01.18)
sen bu kızla sevgiliyken ona kötü bişey mi yaptın? senden intikam almaya çalışıyor gibi.

eğer bir şey yapmadıysan da standart fuckbuddy işte. neresi tam olarak değil? sen fb'ne aşık olmuşsun belli ki. genelde erkek tarafı karar veriyor biriyle fb olup olmayacağına, o yüzden eğer senin durumundaki gibi kadın tarafı böyle bişeye karar verdiyse erkek "ne ki şimdi bu" tepkisi veriyor.

sonuçta eğer sana acı veriyorsa görüşmeyi bıçak gibi kes, "sadece sevişmek de güzel, bana yetiyor" diyorsan böyle devam et.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
yok kötü birşey yapmadım. hatta dagh ayrıldık, devam etmeye çalıştık, en son bu hali aldı.
0
🌸czn
(18.01.18)
klasik fuckboddy olsa ok dicem, bi süre oyle gitti de son buluşmada bişeyler yapmadan da sevebiliriz falan gibisinden konuştu ve dedi sen kalbimde farklı bi kesime dokunuyorsun dedi ve ağlamaya başladı. bir de işine geldiği gibi yönlenmeye başladı, bu durumda iş farklı bişeye dönüğştü. kafa karışıklığı ve güvensizlik de cabası.
0
🌸czn
(18.01.18)
Kaç
0
twelfth
(18.01.18)
onun dogrusu fuckbuddy, halvetdostu yani.
0
eriksatie
(22.01.18)
Redd'in bir şarkısıyla özetlemek gerekirse;

-sen rahat ol, uzak dur, kaç kurtul.
0
allegrezi
(22.01.18)
(17)

Erasmus'daki üçüncü günüm ve maalesef çok korkuyorum

bir fincan kahve ile film izlemek
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kada
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.

Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kadar zorlanacağımı tahmin etmiyordum ama maalesef çok zorlanıyorum. Onların ingilizcelerinin yanında ben sönük kalıyorum ve çoğunlukla susmayı tercih ediyorum.

Dersler başladı ve ders programım da yoğun. Gittiğim sınıfta da tek Erasmus öğrencisi benim ve diğer öğrenciler çok iyiler ingilizce konusunda. Hoca falan da anlayışlı bana karşı ama nasıl devam edecek böyle bilmiyorum.
Bavulu toplayıp gitmek bile geldi içimden.

Çıldıracağım, ne yapmalıyım, nasıl üstesinden gelebilirim bilmiyorum. Sakin kalamıyorum.
Sadece yazmak istedim fakat tavsiyelerinize de açığım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
Hocam daha çok erken. Herkesin bir ortama uyum sağlama süresi farklıdır. Acele etmeyin. Tavsiyem Afrika ya da Asya ülkelerinden gelen birkaç kişiyi gözünüze kestirip onlarla iletişim kurmanız. Elin Almanı bebeklikten beri İngilizce gördüğü için onlar karşısında zor duruma düşmek normal. Ama Afrika ve Asya'dakiler gibi İngilizceyi sonradan öğrenen insanlar da benzer sıkıntılar yaşıyorlar. Benim Kenyalı bir arkadaşım vardı. Avrupalılara göre daha iyi anlaşıyordum onunla. Biraz daha bir arada bulunmaya çalışın insanlarla. Bir süre sonra düzelir. Hep böyle kalmaz. Bu arada ben Erasmus programından bahsetmiyorum. Yabancı öğrencilerin bir araya geldiği bir topluluğun üyesiydim. Oradaki tecrübemden bahsediyorum.
0
dissendium
(18.01.18)
şu an yaşadığınız her şey aşırı normal. bir hafta sonra hiç dönmesem diyeceksiniz.
0
brakgn
(18.01.18)
@brakgn; teşekkür ederim, umarım öyle olur.
@dissendium; teşekkürler, dikkate alacağım
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
yaşadığın herşey çok normal. tavsiyem ne olursa olsun hep iyi ingilizce konuşanlarla bir arada ol, kötü ingilzcesi olanlardan ve en önemlisi türkçe konuşanlardan uzak ol. zaman içerisinde ingilizcenin nasıl iyileştiğini sen de göreceksin.

ingilizcen iyileştikçe de sosyal ortamın normalleşecek ve gerçekten de dönmek istemeyeceksin. sadece sabretmen ve kendini zorlaman lazım.

senin yaşadığın sana özel değil bu arada, çok sık görülen bir durum.
0
birak bu isleri
(18.01.18)
İngilizce konuşmaya mecbursun. Bu durum da İngilizceni geliştirmen için fırsat.
Alışma sürecinin olması gayet normal, herkes yaşıyor.
0
kayranin kedisi
(18.01.18)
Hiç telaş etme hocam, çok normal yaşadığın durum. Her gelen yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Bende de oldu aynısı 3 4 ay önce. İtalya'dayım ve halen iki dilde de iletişim sorunu çekiyorum. Aksan farklılığı, trde dili iyi öğrenememiş olmamız buna etken.

İlk şoku atlattıktan sonra kendini biraz zorlamaya başla. Bir süre sonra a1-a2 düzeyinde isveççe bile öğrenebilirsin.
0
sevgikusunkanadinda
(18.01.18)
3 hafta boyunca açılamamıştım, öyle muhabbetleri dinlemiştim ben. Oysa herkes gramerin kafasını gözünü yarıyordu. Çok da takılma. Senin beyninde var, sadece ağzından çıkacak zamanı vardır. Sınıfta tek erasmuslu senin olman sevimli gelip mazur görülebilir, ana dilin değil sonuçta. “Sorry, i am Erasmus” kilit cümle :)

Yurtta diğer ülkelerden arkadaşlarınla bol bol vakit geçirmeye bak. Çözülürsün yakında
0
fallopian
(18.01.18)
Durum söylediğinden farklı olsaydı anormal olurdu. Çok az oranda insan vardır ki kendini yabancı bir ülkede, hiç kimseyi tanımadığı bir yerde bulunca o an "uoohh cennete düştük be!" diye coşsun. Şimdi gittiğin için ağlamak istiyorsun belki de ağlıyorsun ama erasmus bittiğinde de dönmek istemediğin için ağlarken bulacaksın kendini. Hele bir de döndükten hemen sonraki karanlık dönem var ki... Neyse :)

Ortalama okullarda öğrenim görmüş olduğun önkabulüyle söylüyorum; İngilizce konusunda sorun yaşaman da olası. Bizim memlekette dil eğitimi ÇOK zayıf. Almanya'da İngilizce bilip bilmediğini sorduğum insanların "just a little bit" diye cevap verip de şakır şakır konuştuklarını ve konuştukları seviyeyi gerçekten "just a little bit" bulduklarını gördüğümde çok şaşırmıştım.

Söylendiği gibi, çatada patada diye İngilizce konuşan insanlarla, damdan düşenin halinden anlayacakları için bir arada olma. Senden kat kat daha iyi konuşan insanlarla takılmaya kaynaşmaya çalış. Sessiz kalma. Ucundan bucağından da olsa lafa gir, konuş, anlat sen de meramını, öyle veya böyle, gerektiğine Tarzancayı da kullan. Kimse "ehue godumunun eziği, iki kelimeyi bir araya getiremiyor" diye seni hakir görmeyecek. Zaten yabancılarla takılanlar, senin gibi onlarca insan görüyorlar. Hem alışıklar hem anlayışlılar hem yardımcı olacaklar hem de bu diyaloglardan hoşlandıklarını fark edeceksin. Dil bilgisi kurallarına sıkı sıkı yapışmış, "have'den sonra v3 kullanmak zorundayım ama v3'ü neydi bunun" diye kendini zorlayacak bir dil kullanmaya çalışma. Tamam tabii ki bil, ama konuşurken bunlara takılarak kendini kasma. Türkçe konuşurken çok mu kurallı cümle kuruyoruz? Günlük konuşmada devrik cümlen de olur, yanlış çekimin de "you is ..." dediğin de. Senin kulağına batabilir, karşındakinin umrunda bile olmaz. Önemli olan anlaşmak.

İlk yurtdışı tecrüben olduğunu tahmin ediyorum, dili bu kadar dert etmenden ötürü. Yabancı ortama 1 hafta 10 günde alışırsın, dil de doğrudan pratiğe bağlı bir şey. 1 ay sonraki akıcı konuşmana kendin de şaşıracaksın emin ol. ALTIN KURAL: TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. (Bu söylediğimi Türklere gıcık olmam olarak algılama. Bizim gençlerde -muhtemelen yine dil sorunundan dolayı- gruplaşmaya çok güçlü bir eğilim var. Her yerde sürekli birlikte takılan Türk öğrenci grupları göreceksindir. Sen rahatı tercih edip de o gruplar içinde olma. Tamam tanış, kaynaş, insan tanımak iyidir, ama orada olduğun süreyi onlarla geçirme. Geri döndüğünde kaynaşabileceğin 80 küsur milyon Türk bulacaksın zaten)

Abartıyorsam şerefsizim; markete gidip alışveriş yapabilecek kadar İngilizceden bile yoksun olduğu halde Erasmusa giden insanın, beş ay sonra uykusuna İngilizce sayıkladığına şahidim! Her türlü açılıyorsun.

İsveç'te yerleşik Türk nüfusu ne kadardır bilmiyorum ama illaki orada da Türk kebapçısı, bakkalı kahvesi vs bir şeyler vardır. Bu BİRKAÇ GÜNLÜK "homesick" triplerini, oraları keşfederek de törpüleyebilirsin. Ben mesela altılı ince belli çay bardağı takımımı alıp evime dönerken birden muhiti benimsemiş olduğumu fark etmiştim :)

Derslere gelince; hocaya göre çok şey değişiyor. Kimisi gerçekten insan evladı oluyor, anlayışlı ve yardımsever oluyor, kimisi bildiğin "idare" edip geçiriyor. Bir iki aksi örnek de duymuşluğum var ama genel olarak Erasmusluya tolerans yüksek. Sen yine hocalarınla tek tek ve açık açık konuş. "Erasmusun önemli bir hayat tecrübesi olduğunu düşünerek geldim. Hem dil konusunda hem de derslerin işlenme biçimindeki farklılıklardan dolayı zorluklar yaşıyorum" falan de. Hatta abartmamaya dikkat ederek biraz duygusallık da katabilirsin; "ülkemize bizim (ben ve ailem) gibi ortalama hayatlar süren insanlar için hem dil hem yurtdışı deneyimi açısından bu maddi koşullarda böyle bir fırsat çok önemli" falan filan :)

Diyelim ki hocalar aksi, nalet, nazi kafasında tipler çıktı ve sana Moda'da dilencilik yapan Suriyeli muamelesi yaptılar ve sen derslerden takır takır kaldın, burada da okulun bir dönem yahut bir yıl uzadı. Eğer askerlik, özel okul ücreti vb. gerçekten bağlayıcı sorunlar yoksa HİÇ takma! Orada geçireceğin zaman, hiçbir ders vermesen hiçbir kredi alamasan bile gerçekten ciddi bir kazanç. Tabii gözünün açık olması, etrafta ne oluyor ne bitiyor sürekli meraklı mahalle teyzeleri gibi incelemen, gerekirse yemeğinden bile kısıp, uygun imkanları kollayıp, biraz sağı solu gezmen ve tekrar ediyorum, Türk gruplarından uzak durman şartıyla :)

Gözlerim yanmaya başladığı için devam edemeyeceğim. Erasmus bulunmaz nimet. Hayatın son kıyağı gibi bir şey. Sonrasında tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. Tadını çıkar. Çok da bunalırsan sözlükten yaz, birkaç gün derdini döker sonra zaten sözlüğü mözlüğü bile unutmuş olursun :) Kıymetini bil, tadını çıkar.

erasmus hakkındaki fikirlerimi merak edersen (bkz: erasmus/@lazor)
0
lazor
(18.01.18)
İsveçliler'in o komik kibar British aksanını fazla ipleme boşver.

Anladığın kadar anla, iletişim kurmaya çalışırken de özne fiil zaman yapıştır geç uğraşma gramer ile. İsveçliler anlayışlı insanlardır, bizdeki gibi yargılamazlar. Ama verilen ödevleri falan zamanında bitirmeye çalış. Anlamazsan hocaya mail at sor yazılı, cevap verir hemen.

Förstår du?
Lycka till!
0
bos gezenin bos ustasi
(18.01.18)
baboli gözünü seveyim, ne yapıyorsun?

www.youtube.com

bak bunu mutlaka izle. mutlaka. MUTLAKA. "ilk bir hafta sigara alamadım" diye anlatıyor adam. muhteşem bir hikayedir, dahası durumuna da uyar.

iki tavsiyem olsun:

1- türkçe'den uzak durmaya çalış. türkçe site okuma, türklerle muhabbet etme. mecbur kal ingiliççeye. zihnin "lan ben bu duruma uymazsam boku yedim" desin.

2- dinle. anlasan da, anlamasan da dinle. zihnin dilin kelimelerini seçmeye, sonra cümleleri yapmaya alışsın. isveç'tesin, bu herifler "ama bizim kadınları güzel görünce gavur tecavüz etmek istiyor tabi. ondan bizim kadınlar da kapansın" diye gezen, bu kadar gerzekçe sözde liberal adamlar. sen yavaş konuştun, yanlış kelime kullandın/cümle kurdun diye bir şey demez. sabırla beklerler ne diyeceğini filan.

konfor gelişime engeldir der gavur. konfordan uzaklaşmışsın, ne güzel. gelişirsin işte. 3 günde memlekete döneyim mi denir la.
0
cagdas donem kuramcisi
(18.01.18)
o kadar iyi geldi ki yazdıklarınız. çok teşekkür ederim hepinize.
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
çat pat ingilizceyle polonya'ya giden arkadaşım ingilizcesini geliştirdi bu 1.
lehçe öğrendi bu 2.
yüksek lisansını polonya'da yapıyor bu 3.

sanırım dönmeyi düşünmüyor.
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
ha bir de "because of i am turkish-black?" kalıbının onları inanılmaz boyutta istismar edebileceğini duymuştum.

sarışınsanız bile :D
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
bak buradakiler bile pek bilmiyor, isveçlilerde "british" aksanı olduğunu yazmış mesela birisi :)

alışacaksın, ilk başta hep zordur. ingilizceyi sular seller gibi bilen biri olsan bile zor olacaktı zaten. 1-2 hafta kendi hislerini alttan al, ani reaksiyon verme. akışına bırak. düzelecektir.
0
eindaclub
(18.01.18)
arkadaşlar da demiş, sen her türlü alışacaksın ama aklıma şu Atatürk'lü duygusallı hikaye geldi. bilenler vardır mutlaka, bilmeyenlerin de biraz gözlerini doldurayım.

---

"yıl 1923. istanbul üniversitesinde öğrenci olduğum sıralar.

okul duvarında bir ilan görüyorum. "avrupa'ya talebe yollanacaktır."

allah allah diyorum, ülke yıkık dökük yıl 1923. avrupa'ya talebe! lüks gibi gelen bir şey, ama bir şansımı denemek istedim. 150 kişi içerisinde 11 kişi seçilmişiz. benim ismimin yanına atatürk "berlin üniversitesine gitsin" diye yazmış.

zaman geldi. sirkeci garındayım, trene yürüyorum. ama kafam öyle karışık ki. gitsem mi kalsam mı, orada beni unutur mu bunlar, para yollarlar mı, gurbet ellerde ne yaparım? bir an gitmemeye karar verdim, döndüm. tam o sırada bir müvezzi ismimi çağırdı:

"mahmut sadi, mahmut sadi, bir telgrafın var".

telgrafı açtım aynen şunlar yazıyordu: "sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz".

var mı böyle bir şey? 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hesap edebilen bir lider, dünya lideri olmasın da ne olsun! yıl 1923, biz evimizde bir çocuğumuzun huyunu değiştiremiyoruz, tek bir huyunu. tüm ülkenin huyu değişiyor. bununla uğraşan bir insan, yurt dışına yolladığı 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hissedebiliyor."

mahmut sadi devam ediyor: "gel de şimdi gitme, git de orada çalışma, dön de bu ülke için canını verme!" diyor.

---

bu gazla şimdi kolaysa geri dön :D

bu arada bunları "vatanımız milletimiz uğruna okuyalım, çalışalım, ölelim" falan diye yazmadım. ülke için iyi bir şeyler yapma isteğim pek kalmadı artık. ama şunu gör diye yazdım, bundan taaa 95 sene önce bile senin yaşındaki bir adam aşağı yukarı senin gibi düşünmüş. korkmuş, bavulu toplayıp gitmek istemiş. yani bunlar çok normal hisler. hiç kafana takma. bırak birkaç gün kendine alışmak için izin ver. zaman her şeye ilaç. sonra bir bakmışsın dönem sonu gelmiş.

bu arada tabi bu fırsatı iyi değerlendir, ot gibi derse girip çıkma. İsveç'i de çevre ülkeleri de bol bol gez. naçizane önerim; doğada kamp yap. kesin kamp yapan bir grup vardır, onlara yanla. oraların doğası çok güzel -görünüyor fotoğraflardan :( -

allam ne kadar şanslı çocuk ya. bir de dönecekmiş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
gidenlerin ingiliccesi zaten berbat oluyor üzülmesene, bu geliştirmen için bir fırsat işte. lafa karışmaya çalış yanlış da olsa konuş.
0
pamuk helvalar cebe
(18.01.18)
linç başlasın

okulda sıralamada nası üste çıktın da gönderildin
0
fenasi kerim
(18.01.18)
(4)

twitch kanal ismi tavsiyesi

hamdim pistim dustum
Merhabalar,Bir arkadaşımla birlikte ciddi bir twitch kanalı projesiyle yakında karşınızda olacağız. Oynarken yayına geçelim siz de izleyin mantığında değil emek harcanmış, ciddiye alınmış bir sohbet ve oyun kanalı olma projesi bu. Birçok şey planlanmış durumda fakat isim konusunda hala problemler va
Merhabalar,

Bir arkadaşımla birlikte ciddi bir twitch kanalı projesiyle yakında karşınızda olacağız. Oynarken yayına geçelim siz de izleyin mantığında değil emek harcanmış, ciddiye alınmış bir sohbet ve oyun kanalı olma projesi bu. Birçok şey planlanmış durumda fakat isim konusunda hala problemler var ve logo vs. dahil bazı meseleleri askıda bırakıyor.

Sizden ricam aklınıza gelen maksimum 3 hece (akılda kalıcı olması ve marka değeri açısından) olmak suretiyle twitch kanalı isim önerilerinde bulunmanız. Eğer sizin önerdiğiniz isim seçilirse de yayına geçip gerekli pr vs yapıldıktan sonra gelmeye başlayacak bağışlardan ilk onundan belli bir pay vermek isterim.

Sevgiler ve iyi geceler
0
hamdim pistim dustum
(18.01.18)
Gamerland
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.01.18)
aslan, kaplan, puma, pars olabilir. güzel logolar da çıkar bunlar için. sempatik veya yırtıcı yapılabilir.
0
tukenmez adam
(18.01.18)
ne tarz oyunlar oynayacaksınız?
twitch'i seviyorum, ara sıra bakıyorum. sizi de takip ederim :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
pubg ve hearthstone arena ağırlıklı olacak oyun yayınları. onun dışında ciddi/geyik sohbetler olacak IRL'de. yayınlar başladığı zaman düzen de daha oturur hale gelecek zamanla.

takip etmeniz güzel olur tabi. bu 8-10 gün içinde ilk yayınlarımız başlayacak muhtemelen. beklemede kalınız!

az miktardaki isim önerilerini dikkate alacağız. teşekkürler.
0
🌸hamdim pistim dustum
(21.01.18)
(14)

Bitcoin patladı mı?

binder dandet
Evet merhaba yine ben, bitcoin her düştüğünde balon patladı diyen adam :)Piyasalar allak bullak, çin masaya vurdu direktman.Bir analiz, forecast alabilir miyiz?
Evet merhaba yine ben, bitcoin her düştüğünde balon patladı diyen adam :)

Piyasalar allak bullak, çin masaya vurdu direktman.

Bir analiz, forecast alabilir miyiz?
0
binder dandet
(16.01.18)
Rakamlar nereden takip ediliyor canlı olarak?
0
benaslindayohum
(16.01.18)
Takip etmeyenler icin bi gelismeleri alsak kore falan deniyordu,
0
duptıs
(16.01.18)
patladı .net, heleki kurucusu satoshi bir fason çıkıp, Jisun Hur açıklamasından sonra herkes parasını çekti. kalan sağlar hoşçakalsın.
0
kozm
(16.01.18)
eninde sonunda patlayacak.
devletler enayiydi ellerindeki gücü bıraksın :)
0
herhaltibiliyoring
(16.01.18)
hadi hayırlı olsun 450 milyar dolar nakit para çıkmış, herkes satıyor.
0
kozm
(16.01.18)
Ben bunu alim firsati olarak goruyorum asdflghjk
0
duptıs
(16.01.18)
20 dolara kadar düşmesini umuyorum, o zaman ben de alırım 1 2 tane, yatırım amaçlı değil, maksat millete hava falan basayım, bi de bitcoin cüzdanı alırım, kim nerden bilcek kaç coin olduğunu, şeklimiz olsun.
0
Photographer
(16.01.18)
@kozm, Bitcoin'in market cap'i maksimum 330 milyar $ civarında olabildi, 450 milyar $ nakit paranın çıktığını nasıl hesapladın?
0
Lethe
(16.01.18)
toplamdan bahsediyorum ,813 milyar dolardı sene başında, her sene aralıkta açıklanan kar payları ocakta çıkış yapılır. Geçen seneler bu zamanlara bakabilirsin , hep bir düşüş yaşanmıştır. şu an 563 milyar dolar cap değeri var ve hızla düşüyor.

Dünyada üzerinde paranın sınırlar ötesinde rahat raha geçmesi,dolaşması her zaman positive yönde değildir. Uyuşturucu ve mafyaların ne zaman hızlı cash ile oynadıklarını, kara para akladıklarını btc ile tahmin edebiliyor musun bilmiyorum. 450 yi toplam çıkışı tahmin ettim, şu an zaten 260 milyar dolar çıktı gitti.

10 dk. önce 10 milyon dolar çıkışı oldu.
0
kozm
(16.01.18)
HODL HODL HODL!
0
🌸binder dandet
(16.01.18)
BTC'nin fiyatının düşmesi sistemin patladığı anlamına gelmiyor. BTC 0.01 $ olsun, dediğin faaliyetler yine devam eder. BTC'den de öte farklı kripto paralar var o işe yarayan.

2 ay önce "rekor üstüne rekor" başlığıyla verilen fiyata bugün tekrar dönülünce sistem patlamış olmuyor. Buna benzer hareketleri hatta yüzde olarak kat kat fazlasını defalarca gördük. Sadece 2017 içinde buna benzer %40 civarında 6-7 kadar düşüş olmuştur. Her düşüş, bir sonraki ralliye sağlıklı bir zemin hazırladı ve o fiyatları bir daha hiç göremedik. 2013'ten 2014'e geçerken 1000 $'lardan 200 $'lara düşüşü saymıyorum.

Diyeceğim o ki kripo para konusunda ok yaydan çıkalı çok oldu. Biz bunları konuşana kadar tüm market cap 50 dakikada 42 milyar $ artmış, 536 milyar $'dan 578 milyar $'a çıkmış. 42 milyar $ daha birkaç ay önce tüm market cap idi.. Bu veri durumu özetliyor.
0
Lethe
(16.01.18)
Analizler uzun vadede çıkacağı yönünde.

Şu an balinaların keriz silkelediği bir dönem ve her zaman her şartta kazandıran bir yatırım, bir araç yok maalesef.

Ben de terste yakalandım, portföyümün neredeyse %30'u eridi ama beklemeye devam edeceğim. O paraya ihtiyacım yok neyse ki, komple erise harcadığım emeğe üzülürüm yani.
0
chicha
(16.01.18)
her bitcoin düştüğünde balon patladı diyen bir sürü insan çıkıyor. bunların yarısı hayatlarında bitcoin almamış, alanlara sürekli "almayın çökecek" demiş ve bitcoin biraz düşünce "ahanda ben demiştim gitti paracıklarınız" diyenler. diğer yarısı da bitcoin işine ucundan kıyısından bulaşmış ama maalesef sistem hakkında pek bir bilgisi olmayanlar.

size şöyle bir tablo atayım
resmim.net

bitcoin 2017 başında çok set bir düşüş yaşadı. o zamanlar da patladı diye çıktı gitti herkes. şimdi baya pişmanlardır eminim.

bugünkü sert düşüşlerden daha çook yaşayacağız. eğer hep artarak giden bir şey olsaydı herkesin inanılmaz kar etmesi ve herkesin zengin olması gerekirdi ama öyle bir dünya yok. birileri kaybedecek ki birileri kazanacak. ve asıl kaybedenler de işte şu anda çıkıp gidenler.

bu işte tek bir garantili kural var. "düşerken satma, çıkarken alma." ve şu anda her şey düşüyor. yani asıl şu anda alma zamanı.

bakın bu da refli linkim (felaan :D)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.01.18)
5-12 kasımdaki harket ile 9-16 ocaktaki hareket aynı. 12 kasım dan sonra 7 aralığa kadar soluksuz yükselmesi var 5k dan 17k ya kadar çıkmış. %350 olmuş. İzliyoruz. ytd :))
0
Northern Mariner
(16.01.18)
(23)

sağlık hizmetlerinden memnun musunuz?

demirr
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.hastane,randevu alma, muayene olma,
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.

hastane,randevu alma, muayene olma,ilaç tedariği,masraflar gibi konularda sağlık sisteminden memnun musunuz? memnun değilseniz hangi aksaklıklar var?

nedir sağlık sisteminin aksayan yanları?
0
demirr
(16.01.18)
memnun değilim. sürekli özel hastanelere gidiyorum o yüzden. aşırı kalabalık. suriyeliler her yerde. doktorlardan yana bi şikayetim yok. bu konulardan dolayı.
0
sizofren06
(16.01.18)
yaşlılar memnun, randevusunu alma, aynı doktora görünebilme rutin ilaçlarını yazdırma yönünden hiç sıkıntı yok, ama bir şeyin çıktı ameliyat olacaksan o zaman durup yavaşça özele yöneliyorsun varsa birikimini kullanıyorsun yoksa kredi çekiyorsun.
0
eja
(16.01.18)
internetten ya da telefonla randevu alıyosun. sonra hastaneye gidip o randevuyu alabilmek için tekrar sıra alıyosun.
0
elorelia
(16.01.18)
hiç memnun değilim.

anlatılmaz yaşanır, her hangi bir zamanda ülkedeki herhangi bir hastenye git kendin gör.
0
Photographer
(16.01.18)
Hekim sayısı az, hasta sayısı fazla. Sistem optimum muayene süresine göre randevu vermiyor. Psikiyatri hekimini 10 dk arayka hasta görmeye zorluyor. Hekim hastalığın kendisini değil en yüksek olasılıkla ne olabileceğini bulmaya mecbur kalıyor. Muayene süresi biraz uzasa sıra bekleyen diğer hastaların sabırsız tepkisi ile karşılaşıyor. Doğru tanıyı alamayan hasta tekrar tekrar sisteme dahil oluyor hem kendi tedavi süreci aksıyor hem sistemde kısır döngü oluşuyor. Hastalar da sıkıntılı, verilen tedaviyi düzgün uygulayan kişi sayısı o kadar az ki, bunlar da başka bir şekilde tekrar hastaneye geliyorlar. Özel hastanelerde yoğunluk yok ama oradaki sağlık personelllerinin de bir standardı yok, hekim dahil.
0
curukturpkokusu
(16.01.18)
çok memnunum (!) sabah akşam hüloğluyorum.
0
burya
(16.01.18)
Hiç memnun değilim, o nedenle özele gidiyorum artık.

Geçen yaz ya insanlarlar övüyor, belki düzelmiştir diye evimin yakınındaki kadın doğum hastanesinin ek kliniğine gittim. Gitmez olaydım. Herkesin surat zaten bir karış. Hasta koltuğuna yatacağım bir baktım ıslak leke var, hemşireye rica ettim değiştirebilir misiniz diye "Yeni değiştirdik zaten" diye çemkirdi ve ben girdikten sonra değiştirilen bir örtü olmamıştı. Doktor sorması gereken şeyleri sormadı. Smear sonuçları da 40 gün sonra çıkıyormuş (deveyle falan yolluyorlar herhalde laboratuvara). Sonuçları göstermeye gittiğimde de hemşire ayakkabılarınızı çıkarmanıza gerek yok dedi, doktorun önüne yatınca bu defa doktor niye ayakkabılarını çıkarmıyorsun, çıkar da gel dedi (ki ayakkabı hiçbir engel teşkil etmiyor). Bu saçma tavırların üzerine de hayatta devlet hastanesine gitmem.

Bu olaydan 6 ay sonra özele gittim, doktor her şeyi detaylıca anlattı, hangi testi neden yaptığını, neler olabileceğini vs belirtti. Sonuç randevusunda şehir dışında olacağımı söylediğimde telefonla ararız istediğiniz saatte dedi ve telefonla bilgi verdi. Devlet hastanesindeki gibi insanı geren bir ortam ve ilgisizlik+hijyensizlik yoktu.
0
kayranin kedisi
(16.01.18)
en yakın zaman deneyimlerim:
ilaç yazdırmak ile yazdırmamak arasında sizin kârınıza olacak bir fark yok. kalkıp gidip randevu, yol, zaman, program vs, yine para veriyorsunuz, yan binadan alacağınız ilaca.

bir kere, "oha bu kadar iyi doktoru ilk defa görüyorum" dediğim biri vardı, onun dışındakiler ortalama.
iki tane de "bunun burada oturması insan sağlığı ve hayatı için tehlike" dediğim. Hele sonuncu, ruh hastalıkları hastanesinde, sanırım hastaydı.
Ben olumsuz etkisini yaşamadım ama konu hakkında bilgisi olmayana kalıcı hasar verebilecek biri orada oturuyorsa, sağlık sistemine toptan "berbat" demek isterim.

ayrıca saçmasapan kurallar, yaş sınırı ile ilaç vermiyor filan.

ek: online olarak randevu almak ve o zamanda randevuya girmek, memnun olduğum kısmı. ama bu zaten, zamanın gereği.
0
neynep
(16.01.18)
Ankara'nın göbeğinde, Ankara'nın en büyük ilk 3 devlet hastanesinde zatüre olduğumu bilemedikleri için neredeyse ölüyordum. Bu yüzden artık hep özele gidiyorum.
0
mayday
(16.01.18)
değişken genel olarak.

üniversite hastaneleri daha karmaşık ve sistemsiz. çapa'ya gidince ömrümden ömür gidiyor her seferinde ki burada aylarca kemoterapi aldım, ailecek bu iğrenç prosedürler nedeniyle psikolojimiz bozuldu. resmen bok bile hastadan daha kıymetli oralarda. mesela geçen ay bi muayene olacaktım, ücretli olsun çabuk olsun dedim. lan ücreti yatıracağım yerdeki veznede adam yok. belli bi zamanda bankaya kasalarındaki parayı yatırmaları gerekiyormuş. başka binaya geçtim. orada da aynı. son anda başka binanın veznesinden gideceğim polikliniğin parasını yatırabildim. neyse ki kendi ihtiyacımı giderecek durumdaydım o zaman ama daha kötü günlerimi anlatsam roman olur. doktorların da suçu yok. bana 2 kez aynı soruyu sorsa biri bi asabileşiyorum, insanlar napsın günde kaç kaçıkla uğraşıyorlar ki bazı insanların para veriyoruz sen bizim malımızsın tavrıyla doktorla iletişim kurduklarını inkar edemeyiz.

şuan küçük bir yerde memleketimde tatildeyim. annemi hastaneye götürdüm. randevum yoktu, hiç beklemedim. doktor harikulade bir şekilde dinledi. sonra elimizdeki tetkiklere baktı, sonra kendi ufak tefek şeyler istedi ve yine son olarak her şeyi detaylıca anlattı. maaile hayran kaldık doktora. böyle güzel şeyler de yaşayabiliyoruz ama nadir.
0
ruh i tibbiye
(16.01.18)
Sağlık sektörünün bizzat içinde bir insan olarak kimse bu sektördeki çok büyük bir çoğunluğun eline düşmesin diyorum.
0
ms brownstone
(16.01.18)
Hastahanede calisan (devlet, özel, vakif) ve etrafindakileri fazlasiyla hastaneye götüren biri olarak;

-Özel/devlet/vakif hastanesi ayrimi degil, DOKTOR ayrimi yapin.

-Durum ciddi ise en az 2 doktorun görüşünü alin.

Bunlarin disinda polikinlik hizmetlerinde internetten/telefondan randevu alma sistemi güzel. Aile olarak kullaniyoruz.

Muayene de tabiki sizinle ilgilenilen süre ve doktor sayisi az. Ve bu düzelmeyecek.

İlaç tedarigi konusunda asil sorun bence talep degil. O ilaclarin o hasta için gerek olmamasi ve/veya yanlis ilac kullanimi.

Masraflar konusunda ise saglik sistemi su an yari özel gibi bi sey zaten. Ödeyecegimiz para gittikce artacak.
0
bir3iki7
(16.01.18)
acemi ye katılıyorum. kan sırası beklemek baya depresif. ultrasona bi kaç ay sonrasına gün alınabiliyor.
0
barankovan
(16.01.18)
maalesef berbat. yirmi yaş dişi için 2019 haziran'a anca gün bulabildik. yakın zamanda bir çok kez devlet hastanelerine gitmek zorunda kaldım. çok kalabalık. her yer pislik içinde. doktorlar(belki de iş yoğunluğundan) oldukça ilgisiz. allah düşürmesin.
0
tantunisultansuleyman
(16.01.18)
Kuş kadar asgari ücret, kuş kadar emekli maaşı verilip sağlık hizmetinden katkı payı alınması.

-Katkı payları neden sürekli artıyor?
-Bazen sisteme girmeden ilacı direkt eczaneden almak daha ekonomik oluyor.
-Emekliye ve asgari ücretliye neden katkı payı var? Maaşlar geçinmesine yetecek kadar bile değil. 1400 maaş alıp 200 tl sini katkı payı ödeyen biliyorum. Eczaneye ödediği de var artı olarak. Muayeneye gitmek için yolu var, tahlil sonucu beklerken yemeği var...

Doktor başına düşen hasta sayısı çok çok fazla. Devlet hastanelerinde daha çok doktor olmalı.

Kalifiye sağlık persıoneli yetiştirilmeli.
Geçenlerde burada bi duyuruda tıp fakultesinde okuyup stajinda bir tek hasta muayene edemeyen bi arkadaş hasta muayene edip deneyim kazanma arayışındaydı, nasıl yapabilirim diye sormuştu.
Mantar gibi tıp fakültesi açıp içini boş bırakmamak lazım.

Tetkiklerde gün verme olayı olmamalı bir de. Bi alet kaç para? Onun kaç katı tutarlar nerelere harcanıyor. Yapılmayacak bişi değil bu. Neden yapılmıyor?

Bütün olarak;
Bir memlekette halkın mutluluk kaynağı olarak ezici çoğunlukta "sağlık" demesinin işaret ettiği konu; sağlık hizmetlerinin yolunda gittiği değil, o yönde yaygın endişe olduğunun göstergesi olsa gerek.
(Tabii insan sağlığına etki eden diğer etkenler beslenme, karnını doyuruyor olabilme vb. ile birlikte)
dergipark.gov.tr

Teknolojinin sağlık hizmetlerine girmesi konusunda fena değiliz. Daha ileri aşamaları beklemedeyiz.

"Devletin okulu varken dershaneye ne gerek var" sorusundan sonra şimdi "devletin hastanesi varken özel hastaneye ne gerek var" sorusunu sormalıyız.
Sağlık hizmetlerinde bana göre en büyük sıkıntılardan biri devletin hastanesi özel hastane ayrımı.
Devlet özel hastane ihtimamında hastane hizmete sunacak kadar aciz değildir mutlaka.

En önemlisini en arkaya sakladım.
İlaç konusunda da tedavi konusunda da skandal niteliğinde durumlar yaşanıyor. İnsanlar aralarında yardım toplayıp hasta tedavi etmeye çalışıyorlar.
Yalnış tedaviler yapılıyor, yanlış ve fazla ilaçlar veriliyor.

Sonuç:
Sağlık hizmetlerinden bütün olarak bakınca memnun değilim.
İyi ki insan gibi insan, doktor gibi doktor, herşeye rağmen özveriyle çalışan sağlık personellerimiz var. Azalmaya başladılar ama henüz varlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.01.18)
Hiç memnun değilim. İnsan çok, hekim az. Her hekim devlette çalışacak diye bir kural yok ama resmen devlette çalışmak için boyun eğmek gerekiyor her şeye. Muayene süresinin kısalığı, insanların tahammülsüzlüğü(Hekim kapısında beklemezse ölecek insan çok çok fazla.), hastanelerin yapılırken hiç bir şekilde gelişme göstermemesi gibi(En basitinden bina çok büyük yapılıyor ama nüfus çoğalınca veya gelişen teknoloji hastaneye girmek isteyince yer yok deniliyor. Ama cami yapılırken çok büyük yapılıyor.) bir çok madde sıralayabilirim. Aslında bazen aklıma geliyor hastanelerde işlerin düzenli yürümesi için her gelene bir insan(çoban) verilmesi. Çünkü bizim milletimiz ondan anlıyor ancak. İlla ki biri ona direktif verecek, ona neyi yapıp yapmaması gerektiğini söyleyecek.(Şuraya git, buraya gitme... İçeriyi görmeden kapıyı açma, hekimin kapısının önünde bekleme diyecek.)

Ben dişim için bir sıkıntı olduğunda özel arabamla 220 kilometre yol gidip diş hekimi arkadaşıma gözüküyorum. Hatta belki herkes okumuştur bir yerlerde. "Önceden MHRS yokken hastanelerde sıra bekliyorduk, şimdi aynı sırayı evlerimizde bekliyoruz." diye.
0
ceyhan prensi adana
(16.01.18)
Şehir İstanbul. Şikayetçi olduğum söylenemez. Randevu alma sistemi güzel, daha önce gittiğin bir hastaneyse barkod falan da uğraşmana gerek yok direkt doktorun odaya gidip ekrana bakabiliyorsun. Endoskopi yaptırdım uyuttular falan gayet güzeldi. Sonucuma bakan doktoru beğenmedim, başka doktora gittim dedim şu ilaçları istiyorum o da evet bunlar doğru dedi yazdı.

Geçen mesela burnumda üç dört senedir duran ufak bir kist için gittim, bir de üşenmedim GATA'ya gittim iyi doktor olsun diye, hıyar herif antibiyotik bir sıvı verdi, yani geçirmeyeceğini ben biliyorum o bilmiyor, kullandım geçmedi tabii. Bugün başka doktora gittim o da azot sıktı, geçer umarım. Yani dandik doktorlar var ama iyisi de var.

Ben bir de hep son randevuları alıyorum hastane bomboş oluyor. Neyse Amerika'dan iyi sonuç olarak buna şükür.
0
i was made for you
(16.01.18)
boynu tutulan doktora gitmese veya insanlar kendi sağlıkları konusunda azıcık fikir sahibi olup saçma sapan şehir efsaneleriyle kendilerini tedavi etmeye çalışırken daha da kötüleştirmeseler sağlık hizmetleri o kadar da kötü olmaz sanki. ben ise hep küçük şehirlerde gittiğim için hastanelere hep memnun kaldım ama büyük şehirlerde öyle olmadığını duyuyorsak doğrudur.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.01.18)
Teknolojinin kullanımında daha ileri aşamaları beklemedeyiz demiştim. Vaktim olmadığı için içerik yazamamıştım. cevabı okuyup tiklemişsin o nedenle yeni cevap olarak yazıyorum.

Öğrencilik yıllarından başlayarak meslek hayatı boyunca çalışanların mesleğiyle ilgili yapılan çalışmalara gelişmelere, yayınlara ücretsiz şekilde ulaşabiliyor olması hizmetin kalitesinde, başarısında çok büyük fark yaratır.

Bilgiyi ulaşılabilir kılmak lazım. Türkçe olarak. Çünkü şimdi bilgi çağındayız. Bilgi çığ gibi büyüyor. 1.5 senede iki katına çıkıyor ortalama olarak.
Devlet bilgiyi üretene telifini ödeyip, bilgiyi halkın kullanımına sunabilirse bizim önümüzde kimse duramaz.

Uluslararası düzeyde seminerler, kongreler, çalıştaylar vs olduğunda bas parayı bağla hastanelere. Alanıyla ilgili olan biteni öğrenmek için zaman ve para harcayıp gitmesin insanlar. Bağlanamıyorsan illa gidilmesi gerekiyorsa da sen gömder. Gitsin sonra gelip burada anlatsın.

Yayınların çevirisini yaptır. Gençler işsiz, istihtam olur, ve bedelini fazlasıyla geri alırsın.

Ben eminin ki "ben devlet olarak bilim üretmek, teknoloji geliştirmek istiyorum" dense bu gençler fazladan çalışırlar, ellerindeki işi bırakıp koşarlar. -özellikle 80 kuşağı başı çekecektir-

Kimse duramaz önümüzde kimse.

Hintlinin evinde fırın yok, (en üst kast) ders araç gereci ekmek gibi nimetten sayılıyor. Adamlar ilacın içeriğini çözümlüyorlar hükmet kararıyla.Sonucu görüyoruz. Amerikalı gidip Hindistan'da tedavi olmaya başladı.

Her şey mümkün, çok güzel işler yapabiliriz. Başımızı oraya çevirelim yeter ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
Vallahi ben gram memnun değilim, yaşadıklarımı saysam şuradan yol olur. Ulan bir kere şu nasıl bir mantık; 2 ameliyat oldum biri devlet biri özelde (başkent'te) devlete daha fazla para verdim? O zaman niye sigortam var benim, neye prim yatırıyorum?

Acil durumda hastaneler sizi kabul etmemek için takla atıyor, acil durumda bir hastaneden bir hastaneye sevk gerekti diyelim, hastanelerden cevap gelmiyor, 112 tepkisiz kalıyor. Daha da sayarım. 2-3 kere bu durumla karşılaştım, araya 1500 adam sokarak hallettik tüm işleri. Böyle sistem mi olur ya?
0
dilligaf
(17.01.18)
"doktor az" denilmiş. ben de sayı vereyim. küçük bir İLÇEDE devlet hastanesinde göz doktoru olan babam günde 100-120 hasta bakıyor. sağlık sisteminin aksayan yanı bu.

ve gerçekten doktor için önemli değil. mesaisi devam ettiği sürece kalır, elinden geldiğince tedavi eder. işi bu. 10 hasta gelmiş, 500 hasta gelmiş, bir o kadar hasta yakınıyla uğraşmış falan o kadar da çok fark etmez. kafasını yastığa koyar unutur. ama hasta olarak sen bir sürü şey bekliyorken doktorun sana ayıracak 4-5 dakikası var.

ikinci bir konu da doktora güvenememek. bir kere gerçekten çok tecrübesiz ve bilgisiz doktorlar var. görmesem inanmazdım ama lisede en tembel arkadaşlarımdan biri Bulgaristan'da tıp okudu, şimdi doktor. kendisi bile şaşırıyor doktor olduğuna. dediğine göre hiçbir şey öğrenmemişler şimdi stajda falan görüyormuş yeni yeni. bir akrabam ve arkadaşları sırf puanları düşük diye yeni açılan bir özel üniversitenin tıp bölümünü yazdılar, kuş kadar puanla tıp okuyorlar. "ay hem de arkadaşlarımdan ayrılmamış oldum, ne güzel ^^" diyor.

güvensizliğimin ikinci sebebi de, seni doğru dürüst dinlemeden ilaç yazıp gönderiyor artık çoğu doktor. özellikle antibiyotiklerin ve antidepresanların bu kadar kolay yazılabiliyor olmasını aklım almıyor. oysa yan etkileri böyle güçlü olan ilaçlar ancak son çare olarak kullanılmalı. gerçi bu konuda hastada da suç var. çünkü hasta ilaç yazan doktoru seviyor. çoğu insan doktora uyduruktan bir şikayetle gidip muayene olduktan sonra "bir şeyin yok" lafını duymaktan hoşlanmıyor. istiyor ki illa bir rahatsızlığı olsun. illa tedavi edilsin. oysa doktorluk şöyle bir şey; sen kolunu kaldırdığında kalbinin köşesi acıyor diye doktora gidersen aslında doktor sana bakıp "kolunu kaldırma o zaman" demek ister. ama diyemez çünkü sonra olay çıkar "dohtor bağa bahmiyir" diye. yav önemli bir şeyin olsa doktor sana niye bakmasın?

son olarak; sağlığın özelleştirilmesi benim etik değerlerime çok ters. işin içine para girince doktor da hasta da çekilmez oluyor. daha fazla para almak için gereksiz tedavi uygulayan doktorlar ve "parasını verdik o kadar, elbette ki yapacak" modundaki hastalar yüzünden özele gidemeyen kesim asla düzgün sağlık hizmeti alamıyor.

tabi para demişken doktorlara belli sayılarda ilaç hedefleri koyup onları sattırmaya çalışan, karşılığında doktorlara "küçük süprizler" yapan ilaç firmalarını ve bu teklifleri kabul eden doktorları da unutmamak gerek.

hof ben bu sağlık sistemini cidden sevmiyorum ya.

gerçi bu kadar konuştum ama hakkını yemeyeyim, geçen sabah Haydarpaşa numune'deydim rutin kan ve idrar tahlil için. 20 dakikada bütün işlerimi halledip çıktım. şahaneydi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.01.18)
bugün gözüme çarpan (!) bir haber konuyu özetliyor aslında. sosyal güvenlik kurumumuzun üzerinde çok büyük bir baskı var.

"İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğu saptandı." haber detayı: www.hurriyet.com.tr

zaten yetersiz olan doktorlarımızın bakması gereken hastalara 3-4 milyon suriyeli daha eklenmiş durumda. üstelik bu hastalar ücretsiz bakıldığı için içlerinde (ab'den para alınıyor olması bir şeyi değiştirmez) canları sıkılınca dahi hastaneye gidenlerin olduğunu düşünüyorum ben. 65 yaş üstü vatandaşlarımıza ücretsiz ulaşım hakkı verildikten sonra ihtiyacı olanın da olmayanın da ulaşım araçlarını kullandıklarını biliyoruz. birkaç yıl içinde bu duruma müdahale edilmezse sağlık sistemi çok daha kötü olacaktır
0
burya
(17.01.18)
Ek olarak:
Bir arkadaşın eşi alzheimer. Yatalak ve tek bakıcısı arkadaşım.
Eşinin raporlu ilaçlarını yazdırmak için hastaneye gitmesi gerekiyor. Başka bi yolu bulunmalı bunun diyordu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
(5)

Kedinin iştahla mama yememesi

hede hodo
Sürekli royal canin alıyorum. 1 yaşını geçtikten sonra da royal caninin yetişkin kediler için olan mamasından devam ediyorum. siparişle aldığım son mamayı iştahla yemiyormuş kedimiz. bana maması bayat olmuş olabilir düşüncesi geldi. sizce nedendir? 2 ay önce kısırlaştırıldı bu arada.ayrıca annem tav
Sürekli royal canin alıyorum. 1 yaşını geçtikten sonra da royal caninin yetişkin kediler için olan mamasından devam ediyorum. siparişle aldığım son mamayı iştahla yemiyormuş kedimiz. bana maması bayat olmuş olabilir düşüncesi geldi. sizce nedendir? 2 ay önce kısırlaştırıldı bu arada.
ayrıca annem tavuk vs hasladıgında verir. bunun yanında yumurta sarısı zeytin vs de veriyoruz.. sadece kuru mamaya talim değil yani..
0
hede hodo
(12.01.18)
Sevmemiştir.
0
huleyn
(12.01.18)
Normal yiyordur. Deliler gibi saldırarak kaplar dolusu yemesine gerek yok ki. İyi degil zaten oyle obez olur. Mamayi yemezse, kusarsa vs problem var demektir.
Royal caninin kisirlastirilmis mamasini verin. Siz ne veriyorsunuz suan?
0
veritaslibertas
(12.01.18)
tavuklu mama vermeyin. tavuk da vermeyin. çoğu kedi için faydalı değildir tavuk. egzama vb deri hastalıkları yapabilir, hiçbir şey yapmasa tüylerinin çok dökülmesine sebep olur.

royal canin tavuklu bir mama. onun yerine pro plan verebilirsiniz, somonlu. tabi benim kedim daha iyisine layık diyorsanız nd az tahıllı öneririm.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.01.18)
@veritaslibertas
şu an royal canin fit32 veriyoruz. 1 yaşına kadar ise royal caninin yavru kediler için özel olan mamasından alıyordum.
sizce mamayı değiştirsem mi? temizmamadan memnun olanlar oldugu gibi, kedisine hiç yaramayan kişiler de var. okudugum kadarıyla tabii..
bu arada yaş mama almıyorum. evde pişen tavuk vsden veriyoruz. nadir..
0
🌸hede hodo
(12.01.18)
proplan somonlu veya hindili kisir kediler icin super bir mama. onun disinda tahilsiz mama bunun iki kati fiyatli olmasina ragmen bizimkiler pek tercih etmiyor. siz hepsini evde bulundurun ama evet kediler kokuya cok duyarli oldugu icin mamalari iyi muhafaza etmek, kabina da azar azar koymak gerekiyor, aksi takdirde kokusu ucunca daha bir isteksiz yiyorlar.
0
mavicorap
(12.01.18)
(19)

Küçük şeyler..

firemanjonny
Merhaba dostlar, -dikkat biraz uzun olabilir-Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel b
Merhaba dostlar,

-dikkat biraz uzun olabilir-

Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel bir dirsek darbesiyle şangır diye koltuğun arkasına düşürüverdim. İçinde yarım yudum kadar çay vardı döküldü haliyle birazı duvara da geldi.
Buraya kadar normal (bence) sonrasında olanlar:
- Ya napıyosun aşkım yaa off.
- Tamam ya pardon, ben halledicem şimdi hemen.
- Ya hallet halletme zaten çok dikkatsizsin, o oraya koyulmaz, daha önce de söyledim sana.
- Kaza yahu, iki dakkaya tertemiz yapıcam koltukta bişi yok.
- Ama sana dedim dimi, bak dikkatsizsin nolcak şimdi orası, kendi bıraktığın yerden düşürdün.
Tansiyon artmaktadır. Mutfağa gidilir ıslak mendil alınır. Çünkü saten boyalı duvar ve parke harici bi yere gelmemiştir, yüzeysel yani.
- Ya bi insana söylersin de yine mi yapar, çocuk olsan neyse ya.
- Bak, kasten yapmadım, oldu bi kere.
- Takımda eksildi şimdi, varya bu kadar olunur yani.
Kaynama noktası aşılmıştır. Artık gelsin bağırmalar.
- Ben türkçe konuşmuyor muyum! Kaza. Neymiş kaza.
- Kaza üstüne kaza, bıktım artık.
- SENİN ŞUAN CANIN SAĞOLSUN DEMEN GEREKMİYOR MU? CANA MI KIYDIK YA.
- BIKTIM ARTIK ANLADIN MI ETRAFINA Bİ BAKMIYOSUN.
- YA ZATEN BENİM DE HOŞUMA GİTMEYEN BİŞEY AMA SEN KÖRÜKLÜYOSUN DAHA ÇOK.
- BAK SANA SÖYLEDİKLERİMLE İLGİLİ, SENİN EVLE İLGİLENMEMENLE İLGİLİ ÜST KATIN KAPI KİLİDİNİ TAMİR DEDİM ONUDA ÖTELEDİN. EVİ ÖNEMSEMİYOSUN.
- ALLAHIM YARABBİM, YAHU BARDAK BU BARDAK. NE EVİ NE KİLİDİ. AYRICA BAKTIM KİLİT SAĞLAM.
- BENDE İLGİLENMEYECEĞİM ARTIK ÇÖKSÜN EV.
- DOKTORA GİDELİM Mİ İSTERSEN?
- TEMİZLERKEN ZATEN İNSANIN CANINA YETİYOR, SENDE BATIR HER AKŞAM.
- FESUPANNALLAH.
Bu arada çoktan temizlik yapılmış bitirilmiştir, hatta ıslak mendile çaydan çok toz gelmiştir.
- SEN BENİM SEVMEDİKLERİMİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN AMA BU KONUDA KENDİNİ HİÇ KASMIYOSUN.
- YETER YA ÇOCUK GİBİ AZARLANMAZ. OTUZ YAŞINDA İNSANIZ BU NEDİR BÜYÜTÜLECEK BU KADAR.
- EVET OTUZ YAŞINDASIN AMA ÇOCUKTAN BEKLENECEK HAREKETLER YAPIYOSUN.
(İç ses: elim kırılsın inşallah.)
- BAK BENİMDE DİKKAT EDİP SENİN ETMEDİĞİN ŞEYLER VAR AMA BÖYLE BÖYLE DİLE GETİRMİYORUM.
- NEYMİŞ ONLAR ACABA.
Hemen 2 güçlü iyi verilir. Savunma olarak mazeret sıralanması izlenir.
- DEMEK Kİ SÖYLEMEK VAR, BİDE AZARLAR GİBİ SÖYLEMEK VAR.
- DİKKATSİZSİN İŞTE HEMDE GENELDE.
- ALLAH BU AKŞAM SANA BİR KOZ VERDİ DİYE SON GRAMINA KADAR KULLANIYORSUN.

Söylememe gerek var mı bilmem ama erkek olan benim . Bu böyle yarım saat kadar daha gitti.

Netice: 24 saat küs kalma. Gün içinde hiç mesaj yazmama (karşılıklı). Nota verme. Stratejik derinlik.

Soru: Şimdi ne yapmak lazım gelir, o mu haklı, sussam daha mı iyi olurdu yoksa daha mı beter. Tekrarında ne halt etmeli. Bir işe girse psiko ruh haline faydası olur mu?

edit: 10 yıllık sağlık sektörü deneyimi var (laboratuvar teksnisyeni) çalışmıyor, çocuk yok.
0
firemanjonny
(11.01.18)
Yakın zamanda boşanmış biri olarak okurken güldüm doğrusu. Erkeklerin en büyük sorunu bu kavgayı çay bardağı ile ilgili sanıp onun üzerine savunma yapmak. Dolmuş kadın bir şekilde, konu bardak değil, çok daha fazlası. Yapmadığınız tüm şeyler ve sallamadığınız tüm uyarılar. Hele çalışmıyorsa daha da fena tabii (çocuk var mı yok mu bilmiyorum). Nasıl normale döneceğiniz beni aşar, ben bekarlığa döndüm :)
0
whoosie
(11.01.18)
İşe girsin acil, bu hayat böyle geçmez. Mesele bardak çanak değil belli ki, sıkıntı başka bir taraftan.

Sen haklısın.
0
cay koy geliyorum
(11.01.18)
Siz dolmussunuz birbirinize karsi, cay bahane. Hatta Memet Ali Alabora'nin deyimiyle "Olay bir iki cay degil kardes, hala anlamadin mi". O evle ve evlilikle ilgili bir seyleri biriktirmis biriktirmis icinde, bazi seylere sinir olmus halihazirda bol bol. Simdi caydan cikarmis. Bugun o cay devrilmese, yarin tabak dusecek ve ona sinir olacak.

Eger evde temizlik yapiyorsa, disari cikmiyorsa zaten "Butun gun ben temizliyorum, sen gelip dikkatli davranmiyorsun" demesi cok normal. Ben iki haftada bir derinli temizlik yapsam, koltuga popomu koymaya kiyamiyorum. Bir "Evden ben ciksam da, hic kullanmasam, hic kirlenmese" kafasi oluyor. Benim oturmaya kiymadigim yere birisi "Oooh, evim ne rahat" deyip oturursa sniper ile avlarim; ki titiz bir insan sayilmam. Yani, o psikoloji ile empati yapabiliyorum. O yuzden, ev islerini paylasmiyorsaniz, onlari paylasabilirsiniz Boylece o da evin her santimini sahiplenmek zorunda hissetmez. Ayrica calismiyorsa butun gun evde sizi bekliyor demektir. Siz de hakli olarak yorgun gelip "Soyle bir dinleneyim" deyip onun istedigi kadar ilgi gosteremiyorsaniz, ona da dolmustur. Ozetle calismak iyi gelebilir. Belki de su an size hizmet ediyor gibi hissediyor ve nasil bir karsilik bekliyorsa onu alamadigi icin daha fazla hizmet edesi gelmiyor da olabilir.

Tabii boyle boyle siz de doluyorsunuzdur. Yarin bir gun kucuk bir seye patlayan siz de olabilirsiniz. "Iki saattir seni bekliyorum, hala hazirlanamadin mi" olur yakinda mesela. Haklilik, haksizlik durumu yok ortada. Bir tane dirdir etmedigi surece duyulmadigina inanan bir kadin ile kadinin deveyi pire yaptigina inanan bir adam var. Bana gore ikisi de hakli. Ikisinin de sesi duyulmuyor. Bu haklilikta da bir kazanan yok.

Bir de bu isler yatakta da onemlidir. Bilmiyorum nasilsiniz; yatak alev aliyor da olabilir, bu ara isler kesat da olabilir. Oraya da dikkat.

Bunun otesinde bir cift terapistine gidebilirsiniz. O bu tarz kucuk seylerin kar topu gibi toparlanmasina engel olabiliyor. Daha sakince cozebiliyor aradaki meselenin derinini.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bu olayda haklı haksız yok çünkü önceki olayları bilmiyoruz çünkü siz çift olduğunuz için sürekli berabersiniz ve sürekli anı-olay biriktiriyorsuz.
Kısacası iki taraf da dolmuş. İmkan varsa çift terapistine gidin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
kadın tarafı bence yeteri kadar dolmuş onu çok iyi anlayabiliyorum. sorun çayı dökmen değil yani. erkek olarak dümdüz bakıyorsunuz olaylara hiç empati yapmıyorsunuz. bence kadın haklı ama bir yerde patladığı için haksızmış gibi gözüküyor. aile terapisti +1
0
sta
(11.01.18)
Naclzane tavslyem, çocuk yapmayın. Ben yaptım ondan biliyorum. Ağzıma da sıçsa eyvallah demek zorundayım.
0
insomnia
(11.01.18)
İçip sarhoş olun öyle konuşmayı deneyin. Bağırmadan tartışmayı becerir, empati kurarsanız sorunlar ve çözümler daha gerçekçi olacaktır. Erkek tarafı alttan almalı asıl sorunu öğrenmeli. Erkek kavga kazanamaz, barış antlaşması tek çözümdür. Denendi %100 çalışıyor.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Evet, konu çay değil.
Pratikte ne yapacaksınız? Akşam gelince "Gel kouşalım şimdi, konu çay değil, biliyorum" diyerek konuya başlayacaksınız.
Eşiniz çalışıyor mu? Çalışmıyorsa kendini evin hanımı ve sizin eşiniz olaraka görmek istiyordur, evin hizmetçisi olarak değil. Her ne kadar öyle düşünmeseniz bile düşünmeden yaptığınız bazı hareketleri o bu şekilde yorumlamış olabilir. Kavganın haklısı haksızı yok, işin acı gerçeği kazananı hiç olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
Şimdi şunu yapmak lazım gelir:
Fincanı bi daha koltukta bırakma. Evet, bu kadar basit bu işin çözümü.

Bu bir alışkanlık, değiştirme şansın olan bişey.
Fincanı koltukta bırakmamak sende bişey eksiltmez. Ona senin kendini, onu, evinizi önemsediğini hissettirir.
Kadınlara çoğunlukla iş ağır gelmez. Elinde olduğu halde yapmadığın şeylerin olması ağır gelir.

Benim eşim de fincanı masanın sehpanın en kenarına köşesine koyar. koltuğun kenarına da koyardı onu şimdi yapamıyor kolçak müsait değil. 36 yıldır nedenini çözemedim bunun. O kadar saçma ki. Anlayamıyorum bi türlü. Bi keresinde kucağında çocuğumuz varken dirseğiyle çarptı, çocuk sıcak çayla haşlandı. Yaz günü. Minicik daha. Adam ondan bile akıllanmadı, çocuk 20 yaşında, onun fincanı hâlâ sehpanın köşesinde. İp cambazı gibi dolaşıyorum evde, eteğim, elim kolum çarpmasın diye. Çocuğu ayrı kolla, kendini ayrı kolla, eşyayı ayrı kolla. İçimizden biri davranışını değiştirmeye gerek duymadı diye yaşananlara bak.
Olmama olanağı varken tüm bunları yaşamaya ne gerek var?

Daha önemlisi saygını, güvenini yitirmeye başlıyorsun. Basit bi neden sonuç mantığı bu. Nasıl göremez diyorsun. "Demek ki önemsemiyor"a geçiyorsun oradan. Zamanla "ne kendine ne bana ne evimize ne yaşamımıza saygısı var"a kadar gidiyor bunun ucu. Kavgaların ana nedeni işte bu. çayfincanı gitmiş, duvar kirlenmiş değil. Önemsenmek, önemsemek, onu rahatsız eden veya yaşamınızı olumsuz etkileyen davranışlarını iyileştirme yönünde çaba harcamamak.

Sen ona rahatsız olduğun konuları söylemiyormuşsun. Onu da yapma. Söyle ki bilsin, görebilsin. Değiştirme yoluna gitmezse tekrar hatırlat. İçinde biriktirme. Sonra böyle hiç olmadık bi zamanda sonuç alamayacağın tarzda dile getirirmeye başlarsın.

Evlilik emek istiyor. Ne kadar emek o kadar sağlıklı sürdürülebilir ilişki. Tek taraflı değil, her zaman iki taraflı emek.


@insomnia, yanlış düşünüyorsun. çok yanlış hem de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
daha önce bu tip sakarlıklar yapmış mıydın? yaptıysan eğer ben de sinir olurdum açıkçası.
0
elorelia
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
herkes sağolsun, epey güzel yapıcı yorumlar var, sorulan olmuş böyle sakarlıkları nadiren yaparım sık değil. çocuk yok ama istiyoruz, yapma diyen olmuş ama yapıcam sapına kadar derby. İkili ilişkimiz çok güçlü, tutku oranı kararında hatta bana göre bazen fazla, temizliği o yapıyor ama yardım etmişliğim vardır, hatta bi keresinde dışarıdaydı evi temizledim sürpriz mahiyetinde, istisnasız her akşam sarılıp ya kitap okuruz ya film izleriz, ya meyve yeriz. Yani demem o ki yazdıklarım çok olumsuz bir profil çıkarmış ortaya aslında iyiyizdir yani.
0
🌸firemanjonny
(11.01.18)
sorun çay değil, erkeklerin anlayamadığı şey bu zaten. sen kadını üzmüşün, evle ilgilenmiyorsun demiş ya eminim sallıyorsundur bir şeyleri, bıktırmışsın, onun da artık sabrı kalmamış. konuşma arasına not ekleyip bi çay yüzünden sana yaptığına bak dememizi istiyorsun anladığım kadarıyla ama onu sallama bunu sallama hareketlerin yüzünden kadını bezdirdiğini düşünüyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
heheh. sanıyorsun ki bir senin karın böyle yapıyor, bir sen talihsizsin. ama öyle değil. kadınların huyu böyle abicim. boşansanız ve kendine başka eş bulsan o da böyle olacak.

şimdi bir fıkra var. kadın doktora gitmiş demiş ki, "biz kocamla anlaşamıyoruz. kocam eve geldiği an tartışmaya başlıyoruz, bütün gece kavga ediyoruz. oysa onu çok seviyorum. buna çok üzülüyorum, var mı bir çaresi?"

doktor demiş ki, "çaresi basit. sen kocan eve gelince eline bir bardak su al. ne zaman ki tartışacak gibi olsanız onu yudum yudum içmeye başla. kocan seni öyle görünce birden yumuşayacak, hiç tartışmayacaksınız"

bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. "doktor bey harikasınız. elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve kocamın siniri hemen geçiyor. çok teşekkür ederim. suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. bu nasıl oluyor?"

doktor : "suyun pek bir etkisi yok aslında. sadece senin susmana yardımcı oluyor."

böyle seksist bir fıkra yazmak istemezdim ama gerçek bu. kadınlar konuşur. ben de kadınım ve bir şeye azıcık da olsa bozulduysam susmam. inan bunun farkında olduğum için kendimi çok dizginlemeye çalışıyorum ama yok yani. rahatlama aracı mıdır nedir bu konuşmak bilmiyorum ama, kendimi tutamıyorum ağzımdan istemsizce çıkıyor o kelimeler.

erkeklerin sorunu ise bunu kabullenememek ve her şeye bir cevap vermek. sevgilim böyle bardak kırsa ben de eşin gibi söylenirim. tabi asla kavgaya dönmez. ben biraz söylenirim, sevgilim cevap vermez ve konu kapanır. sorun senin hala ne yapılacağını bilmiyor olman. eşini bir şekilde susturman lazım. bir yandan ortalığı temizlerken bir yandan konuyu değiştirebilirsin, o konuşurken ani bir öpücük verebilirsin, onun o sinirli haline bir süre bakıp gülebilirsin, (sen gülünce daha çok sinirlenecek, o anda "ya çok güzelsin ondan gülüyorum" falan demek çok taktiksel ve muhteşem bir cümledir) ya da hiçbir şey demeyebilirsin. benim favorim ani öpücük :)

sevgiler, mutluluklar. ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok bence, böyle devam.

tavsiye olarak, biraz psikanaliz okuyun. önce sen oku, faydalı bulduklarını "ya geçen de şöyle bir şey okudum" diye eşine de anlat. cinsiyet çatışmaları hakkında çok güzel şeyler demişler. ben bir kadın olarak kadın bilinçaltının ne olduğunu, tabi bir de nasıl düzeltileceğini öyle öğrendim. hala beni tam düzeltemedik ama bakalım işte çalışıyoruz :D

ayrıca o bardağı da koltuğa koymayıver, az dikkat et yani çok zor değil :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.01.18)
ayyyynı bizim kavgalarımız ayyynı. biz de iki senedir evliyiz. ben kadın tarafiyim. olay aslında şu, kadının kafasından geçenleri söylüyorum:
- çok dikkatsiz, halbuki dikkat etse ev daha az dağılacak, eşyalar sağlam kalacak. söylememe rağmen dikkat etmiyor, bana ve temizliğe verdiğim emeğe saygısı yok, eşyalarımıza saygısı yok.
- geçen kilide bakmasını istedim ama sallamadi, dikkat et dediğimde de sallamiyor. benim lafımı dikkate almıyor ama sonucunda bardak kırılıyor takım bozuluyor olan bana oluyor.
- haklısın dikkat etmeliydim demek yerine kazaydı işte diyerek bir de beni susturmaya çalışıyor. halbuki ne var haklısın karicim dikkat edeceğim dese sirinlik yapsa?

şimdi bu noktada kim haklı bilemiyorum çünkü diğer olayları bilemiyoruz. ama şunu kesinlikle diyebilirim ki çalışmıyor olmak insanı takıntılı hale getiriyor. kendisi dolmuş baya bir, yani o da aslında "tamam kirildiysa kirildi napalim önemli degil" diyebilirdi ama hem sizin tavirlariniza karşı çok dolmuş hem de bir başka meşgalesi olmadığı için evin düzenine takılmış durumda. bir de maddi durumunuz yeni bir takım almak için çok iyi değil ise ondan da gerilmiş olabilir, kendimde olduğu için diyorum.

biz eşimle bu kavgaları şöyle aştık, ben "önemli değil olur öyle" demeyi öğrendim, eşim de daha dikkatli özenli bir insan olmayı öğrendi. karşılıklı alttan alıyoruz.
0
who cares wins
(11.01.18)
Cevaplarin bir kismi yapici, mantikli olmus ama lütfen firsatini buldugu icin gelip mizojenik yorumlarini baslik altina kusan insanlari dinlemeyin.
0
chitosan
(11.01.18)
Bir de kadinlari anlamak zor derler; suraya hemen hemen her kadin hatta birkac erkek dahi ayni seyi yazdiysa derdimiz belli demek ki.

Azicik akli olan adam donunda sallar bizi de iste aklinizi kullanmiyosunuz. :)

4 senelik sevgilimle 2 senedir kavgamiz, kuslugumuz olmamistir (tartismalar disinda tabii). Sirri ne biliyor musun? Womanizer falan degil, hatta ikinci sevgilisi falanim. Adam sadece akilli. Cozdu beni.

Bagiriyorum; ozur diliyor, o hakliysa susup bagirdigima utandiriyor. Kusunce zorla gelip sarilip opuyor. Yapma dedigim, sitem ettigim seyler icin CABALADIGINI gosteriyor. Bunlar yani, atla deve degil.

Ha bu demek degil ki erkekler kadinlari hep pohpohlasin. Ama bizim kendimizi ifade etme seklimiz bu maalesef. Cok sey konusuyoruz ama asil problemi aciklamiyoruz. Bunun da sebebi su, biraz psikopatca ama; "beni azicik onemsiyorsa kendi anlar". Her seyi biz soyleyince de kiymeti kalmiyor cunku.

Neyse umarim cozersiniz, bence su an kendini baya onemsiz hissediyor.
0
piremses
(12.01.18)
@primses,
"Biz böyleyiz maalesef" demek, karşındakinden seni olduğun gibi kabul etmesini bekleyip, onun değişmesini beklemek doğru değil. O konuda hatalısın.

Onlar da ayrıntılı düşünmeyi yapamıyorlar. Yapıları müsait değil.
Ne oluyor; yanlış anlıyor, anlayamıyor, zorlanıyor. Bir-iki derken "öehh" diyor ipin ucunu bırakıyor.

Konuşmak en güzeli. Konuşup iki taraf için de olurunu bulmak en doğrusu, en güzeli.

Adam denklem çözer gibi bizim bilinmeyenlerimizi aramak yerine daha güzel şeylere vakit, enerji harcayabilir. madem seviyoruz neden bunu esirgeyelim ki onlardan değil mi?
Bizim açımızdan bakınca da; onun sevgisini bize değer verdiğini, söylemediğimiz ama anlamasını beklediğimiz şeylerle sınamak, ölçümlemek bizim için de sağlıklı bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
@hayat, benim bahsettigim kendini degistirmek degil ki. Alttan alinca karakterinden odun vermek olmuyor bu. Ha surekli teror de estirmiyoruz ama sorunlarin cogu duyuru sahibininki gibi oluyor. Ben karsimdaki degissin demem ama zaten bahsettigim gibi biriyle birlikte olurum. Onu demek istedim.

Bu spesifik olay uzerinden gidersek, aksiyon almasi gereken taraf kesinlikle erkek tarafi. Bulasigi etrafa birakmak karakter degil ki degismesini istemek kotu olsun.

Bin kere de soylenmisse ya bunu yapmayacak, ya da takmayan biriyle birlikte olacak.

Burada diyebilirsin ki "kadin neden buna takilmayi birakmiyor?". Bu karakter iste, asil o degisim istemek oluyor bana gore.
0
piremses
(13.01.18)
(11)

avokado ile ne yapılır

pushing up the daisies
merhaba, avokadonun tadını sevemiyorum bir türlü. diyete sağlıklı sebzeler eklemek istiyorum aslında eskiden karnabaharla kerevizi de sevmezdim, değişik tariflerle sevmeye başaldım. avokado ile ne yapabilirim? bir keresbde arkadaşım domates ve biberleri minik minik doğrayıp avokadoyu ezip limon ve z
merhaba, avokadonun tadını sevemiyorum bir türlü. diyete sağlıklı sebzeler eklemek istiyorum aslında eskiden karnabaharla kerevizi de sevmezdim, değişik tariflerle sevmeye başaldım. avokado ile ne yapabilirim? bir keresbde arkadaşım domates ve biberleri minik minik doğrayıp avokadoyu ezip limon ve zeytinyağı dökerek servis etmişti, o fena değildi aklıma gelen. başka ne yapılır,?
0
pushing up the daisies
(10.01.18)
yaptığın salatalara minik minik doğrayarak ekleyebilirsin. mevsim salatalarında güzel olur, sirke narekşisi limonla vs çok tadını anlamazsın.

diyet dediğin için, avokadoyu rendeleyip hindiztan cevizi, muz ve balla karıştır tarifi mantıklı değil.
0
burty
(10.01.18)
arkadaşının yaptığı şeyi makarnayla karıştırınca çok güzel oluyor. hatta ben biraz soğan sarımsak fesleğen de ekliyorum buna.

ama diyet demişsin. bilemedim diyette makarna oluyor mu :) belki kepekli makarna?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.01.18)
avokadonun olgunlaşmış olması önemli öncelikle.

benim en sevdiğim tarif iyice olgunlaşmış yumuşak bir avokado ile bir olgun muzu biraz kakao ile blenderda çekiyorsunuz ve puding kıvamında harika bir şey çıkıyor ortaya.

yine sabah kahvaltılarında yumusak bir beyaz peynir ile ezip -azıcık dereotu ile de karıştırabilirsiniz, damak zevkinize kalmış- sade ya da ekmeğin üstüne sürüp üstüne biraz çörek otu serpiştirebilirsiniz.

salatalarınıza ekleyebilirsiniz.

bir lavaşın içine dilimleyip yumurtayla bir dürüm yapabilirsiniz.

ben eskiden yiyemezdim tadından dolayı, şimdi pahalı olduğundan arada kendimi ödüllendirmek için yiyorum.
0
ruh i tibbiye
(10.01.18)
Ben tatlı olarak yemiyorum avokadoyu, hatta fikri bile korkunç geldi açıkçası.

Sarımsak, limon, birazcık tuz, domates ve canım ne isterse ekleyip rondoda parçalı olacak şekilde karıştırıyorum. Sonra misal kızarmış ekmekle, veya herhangi bir tür salataya ekleyerek, bazen de sadece limon ve salatalıkla birlikte yiyorum.
0
sopiro
(10.01.18)
sırf faydası için yiyeceksen kaşıkla gitsin burnunu kapatıp. uğraştığın zahmete değmez elde edeceğin şeyin lezzeti.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.18)
Olgunlaşmış avokadoyu ezip sarımsak, parmesan ve cevizle karıştırıp makarna sosu yapıyorum ben. Kafama göre baharat da ekliyorum tabii.
0
ms brownstone
(10.01.18)
Çok güzel puding oluyor; 1 muz ve yarım olgun avokadoyu kakao ile karıştırın tadına bayılacaksınız
0
neferkitty
(10.01.18)
Aynı şekilde yarım avokado + cennet /trabzon hurması + kakao karışımı da olur.
0
neferkitty
(10.01.18)
Beyaz peynirle ezip içine sarımsak ve zeytinyağı koyuyorum.
0
bego
(10.01.18)
En güzelini söylüyorum: kahvaltıda bal ve avakodo. Çok az bal alıp avakadoya sürüp hüpletiyorsun, muazzam tat. tabi diyette olur mu bilmem ancak zaten bal miktarı yüksek değil.
0
kojonotsuki
(10.01.18)
Ortadan ikiye bölüp çekirdeğini çıkarınca oluşan boşluğa yumurta kırıp fırına verince de çok güzel oluyor. Yumurta pişince çıkartıp üzerine karabiber ve zeytinyağı da gezdirilebilinir
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(10.01.18)
(10)

bitcoin ile kazanç sağlama yöntemleri

burty
merhaba sevgili bitcoin uzmanları.şu sıralar maddi açıdan çok sıkışık durumdayım ve yaklaşık 1 sene boyunca ayda 300 400 ek gelir elde etmem gerekiyor.bitcoin piyasasına hiç girmedim. sık sık sözlükte sağda solda vs denk gelen yazıları okuyup yabancı kalmayacak derecede bilgim var ama kesinlikle yet
merhaba sevgili bitcoin uzmanları.

şu sıralar maddi açıdan çok sıkışık durumdayım ve yaklaşık 1 sene boyunca ayda 300 400 ek gelir elde etmem gerekiyor.

bitcoin piyasasına hiç girmedim. sık sık sözlükte sağda solda vs denk gelen yazıları okuyup yabancı kalmayacak derecede bilgim var ama kesinlikle yetersiz.

bankadan 3000 tl kredi çeksem bu bitcoin piyasasından aylık 300 400 gelir elde etmem mümkün müdür ve yöntemleri nelerdir? 300 400 gelir elde etmek isterken 3000 lirayı da kaybedip eldeki pirinçten olma riskimiz ne kadardır?

edit: yanlışlıkla duyuru olarak açmışım. soru tipine çevirdim.
0
burty
(10.01.18)
Burty, pazarda limon satsan daha yararlı olur o 3000 ile.

Bu bir yabancı dil değil, yani öğrenirim, zamanla daha iyi olurum diye bir şey yok. Kırılma noktan orası işte.

kumar la bu. sıfır garanti.

not: işbu yazıyı yadan adam borsadaki parasını 2 ye katlamış daha sonra trx denen illet coine kaptırmıştır.
0
binder dandet
(10.01.18)
Aylık %10 granti getiri olsaydı kimse bankaya para yatırmazdı.

Eldeki pirinçten olma riskiniz çok yüksek.
0
crown
(10.01.18)
Git iddaa oyna, en azından futboldan bir şeyler anlıyorsundur diye düşünüyorum. Yada git online kumarhanelerde rulet falan çak. Yok yani kumar oynayacaksan en azından kaderin elinde olsun.
0
noluyo yaa
(10.01.18)
Ben bunun saadet zincirinden nasil bir farki var cozemedim. Herkesin zengin oldugu bir sistem yok henuz dunyada.
0
baldur2
(10.01.18)
arkadaşlar tabii ki bu piyasada "garanti kazanç sağlarım" modelinin olmayacağını ben de biliyorum. aranızda aylık en az bu kadar gelir elde eden var mı, yok mu? gelir elde edenler nasıl yapıyor bu işi diye soruyorum.

@noluyo yaa kredi çekip iddaa oynama fikri çok mantıklı :)

@baldur2 zengin olma peşinde değilim. günü kurtarmaya çalışıyorum.
0
🌸burty
(10.01.18)
Bitcoin devletlerin etkisinde olmayan bir borsadır, borsa ile ilgili değilseniz yada grafik okumayı bilmiyor iseniz iddaa’da süpriz takıma oynamak gibi kumardan öteye gitmez. Bir merkeze bağlı olmadığından sürekli getirecek diye bir durum söz konusu değil malesef.
0
Northern Mariner
(10.01.18)
arkadaş bu kadar gerizeklı nasıl bir araya toplanmış ya.

biri kumardan farkı yok demiş,
diğeri iddaa oyna demiş,
diğeri saadet zincirinden ne farkı var demiş.

yemin ederim iflah olmaz adamlarsınız.

evet 3000 lira ile ayda 300-400 lira kazanabilirsin ancak bunun için çok ciddi vakit geçirmen gerekir bilgisayar başında. yeni çıkan coinleri takip etmen, piyasadaki dedikoduları bilmen ve trend analizi yapman gerekir.

bunları yapan herkes aylık belirli meblağ para kazanıyorlar. ben tercih etmiyorum çünkü bunu yapabilmek için kendi işimden feragat etmem gerekir.

bu arada dediğim gibi çok odaklanırsan ayda %30 gelir bile getirebilirsin.
ama doğru zamanda girmeyi, doğru zamanda çıkmayı ve coinlerin potansiyellerini iyi bilmen lazım.

xrp coini %500 değerleniyor, herkes gidip xrp alıyor en basitinden. ama %500 değerlenmiş coini almanın mantığı nedir ki? sonra düşüyor, panik olup satıyorlar, paralarının yarısı eriyor.

soğukkanlılık çok önemli. bilmek çok önemli.
0
tchuck
(10.01.18)
Aylık o kadar kazanmıyorum çünkü yatırdığım para 1000 liradan az ama iyi günümdeyken günde portföyü %20 artırdığım oldu birkaç kez.

Bütün parayı bi coine yatırmak aptalca geliyor o yüzden seçici olmaya çalışıyorum ve parayı bölüştürüyorum. @binder dandet'in bahsettiği TRX'e dün 0.002 BTC koydum mesela artacak vs. dedikleri için ama %20 falan zararım var şu an. Ötekilerde de zararım var ama bekleyecek zamanım da var.

Ne kadar takip edebileceksin bilmiyorum da sürekli bir monitörde borsaya bakabiliyorsan ufak ufak kar-satış, düşünce alttan alıp tekrar satış şeklinde paranı yavaş yavaş artırabilirsin. Bu ara olduğu gibi BTC'nin ani aşağı kırılımlarına hazırlıklı olman ve doğru hamleleri (gerekirse %5-10 zararla USDT'ye geçmek gibi) yapman gerekiyor.

Daha önce bu işlere bulaşmadıysan ve şansın yaver gitmezse elbette elindeki parayı da eritebilirsin. Kimse sana bunun garantisini veremez. Geçen ay neredeyse bütün altcoinler yükselişteydi ama tekrar öyle bir karnaval ortamı olur mu, piyasa tepe takla mı gider bilinmez.
0
chicha
(10.01.18)
sabırlı olur ve paranı güvenli coinlere bölüştürürsen kazanmamanın imkanı yok gibi geliyor bana. 1-2'sinden kaybetsem diğerlerinden kaybettiğimin fazlasını kazanıyorum. ve eğer sabırlı olur da satmazsam, değeri düşen coinlerim de bir süre sonra yükseliyor ve gene kazandırıyor. güvenli coini seçmek için de biraz piyasayı bilmek, biraz da şanslı olmak gerekiyor sanırım.

bu işe gireceksen şunu unutma, bir coinin değeri düşerken satılmaz, yükselirken alınmaz. kazandığın paranın azaldığını görüp panik olup "napıcaaam! :(" dediğin an paranı kaybedeceksin demektir. sakin olmak lazım ama insan pek sakin olamıyor tabi gözünün önünde birkaç saatte birkaç bin dolar erirken. ben o yüzden "düştü, patladı" falan gibi haberler duyunca özellikle hiç bakmıyorum. biliyorum ki bakarsam panik olup yanlış kararlar vereceğim. düşen coin de iyi bir coinse birkaç güne toparlıyor zaten.

ama kredi çekerek bu işi yapmak son yapacağın şey olsun. risk şu kadardır diyemem ama senin kaybetme riskin bana göre daha fazla. bu konudaki görüşüm şöyle;

- benim amacım biriktirdiğim parayı arttırmak olduğu için, yani oradan kazandığım paraya ihtiyacım olmadığı için, bir coine yatırdığım parayı hiç çekmiyorum, bekliyorum. bekleyince her türlü kazandırıyor. çünkü bir gün düşse, 2 gün sonra, bilemedin birkaç hafta sonra artıyor nasıl olsa. bir de cidden popüler ve artmasına kesin gözle bakılan coinler seçiyorum. böylece risk az (ama kazandığım para da çoğu al-sat yapana göre az) oluyor.

- senin amacın ise anında gelir elde etmek. o yüzden muhtemelen aldığın bir coini biraz artınca hemen al-sat yapacaksın. bu al-sat işi işte çok riskli. hem komisyonlar fazla, hem ani düşüşler çıkışlar çok oluyor, hem de piyasayı tam bilmiyorsun yanlış kararlar verebilirsin. bir de muhtemelen daha riskli coinlere yatıracaksın paranı, örneğin bir günde 4-5 katına çıkması beklenen coinlere falan. gerçekten yeni çıkmış ya da yeni duyulmuş coinler yakalarsan bir günde paranı birkaç katına çıkarabilirsin ama aynı zamanda bir o kadar da kaybedebilirsin. cidden hiç belli olmuyor. ve yeni bir coin çok düştüyse beklesen bile bir daha çıkması zor.

havadan coin veren sistemler var. onları araştır bence. örneğin airdrop diye aratabilirsin. ben eylül ayından beri airdroplardan birkaç bin dolar kazandım. hem de sadece form doldurup twitter'ımda birkaç şey paylaşıp falan.

airdrop haricinde gene böyle havadan para kazandıran başka sistemler de çıkacaktır ya da vardır diye düşünüyorum. geçenlerde bitcofarm diye bir şey gördüm mesela. reklam izleyerek, paylaşım yaparak falan karşılığında bitcoin veriyor. böyle şeyler yakalarsan hiç kredi çekmeden iyi kazanç sağlayabilirsin. olmaz deme, airdrop sistemi de ilk popüler olduğunda millet "oradan bişay çıkmaz" diyordu ama dünyayı kazandırdı. internette, bitcointalk'ta falan araştır ve gördüğün her değişik sisteme başvur bence. çünkü her gün yeni bir şey çıkıyor, bu çok tutar dediğin hiç tutmuyor, bundan bi halt olmaz dediğin binlerce dolar kazandırabiliyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.01.18)
1- kredi çekme
2- çekeceksen bile kendine ne için gerekiyorsa o iş için kullan
3- hiç girmediğin piyasaya böyle atlama. Evet ben 7 aydır bu işin içindeyim ve arkadaşlar yukarıda ayda %30 kazanç falan demişler ya bunlar güldürüyor artık. Bu piyasada günde %50 de kazanabilirsin günde paranı 1/10'una da düşürebilirsin.

4- Evet birileri heyecan yapıp (senin gibi kredi çektiği paraları kaybetmekten korkup) satıyor o parayı büyükler yiyor. Kaybedersin.

Kaybetmekten korkmayacağın bir birikimin olsa gir, 1000 lira yatırırsın yarın 600 lira olur sonraki gün 1500 olur korkmazsın devam edersin. Ama sen 3000 çektin yatırdın, stop loss koya koya 2000'e erittin, sonra aa siktir et diyip çıkacaksın ve 1000 lirayı birileri yemiş olacak.

Not: aylık 300 lira kazanılır, benim günde 300-500 'dolar' kazandığım oldu-oluyor lakin öyle korkacağın parayla yapılaca iş değil. "500 dolarım var 0 olsa umrumda değil" diyorsan gir. Bu şekilde para gerekiyorsa kaç. Kredi çekme.

not2: illa bakacaksan, mesela coinmarketcal.com a girip incelemen lazım. Nolunca ne artıyor, ne neden azalıyor? Mesela "bilmemne coin'in hard forku varmış" denince önceden alanlar neden fork gelmeden satıyor, o para neden yükseliyor? BUnları bilmen incelemen lazım. diğer insanların psikolojilerini az çok çözmüş olman lazım. Bunlar da içeride zaman geçirmeni gerektiriyor, bol bol okuyup izleyip önce küçük bir parayla deneyip kaybedip sonra daha büyük para koymanı gerektiriyor. Öyle herkesin dediği gibi "para koyuyorsun sonra herkes kazanıyor piyuu" değil bu olay. Çok ciddi kaybedenler kesinlikle var.
0
rodriguez2
(10.01.18)
(4)

büyük mango magazası

balpolen
Bahariyedeki kapanmış arkadaşlar, dün gidince gördüm valla üzüldüm ya. Üniversitede öğrenciyken falan az gitmezdik, bendeki anıları çok başkaydı. Bir de taksimde var büyük bitane ama taksim araplar diyarı olduktan sonra oraya gitmeyi bırakalı çok oldu. Başka, büyük mango magazaları nereler var bildi
Bahariyedeki kapanmış arkadaşlar, dün gidince gördüm valla üzüldüm ya. Üniversitede öğrenciyken falan az gitmezdik, bendeki anıları çok başkaydı. Bir de taksimde var büyük bitane ama taksim araplar diyarı olduktan sonra oraya gitmeyi bırakalı çok oldu. Başka, büyük mango magazaları nereler var bildiginiz?
0
balpolen
(08.01.18)
Zorlu center
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.01.18)
Allah başka dert vermesin.
shop.mango.com
0
Rudy Baylor
(08.01.18)
hehe ben de kapandığını görünce dedim ki, buna kesin baya bir insan üzülecek :D

bir zamanlar alakalı alakasız birçok arkadaşım "ya sen kadıköy'desin, bi bakıversene bahariye mango'da güzel ve uygun bir şeyler varsa gelelim alışveriş yapalım" diyordu. gidip millete indirim bakıyordum hiç işim yokmuş gibi. bir de içerisi hep (ama hep) ter kokardı. iyi ki kapandı bence.

çare online alışveriş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.01.18)
bağdat caddesi suadiye ( bu arada çoğu mango kapanacak )
0
jamswety
(08.01.18)
(16)

Alevi olduğunuz için yaşadığınız zorluklar ve ayrımcılıklar

tahin pekmez yoğurt
Nelerdir? Çok merak ediyorum. Dün arkadaşla konuşurken Ramazan ayında annesi her sahur vakti kalkıp ışığı açıyormuş. Komşuları bunlar sahura kalkmıyor demesinler diye. Çok şaşırdım ve üzüldüm. İnsanın toplum baskısı dolayısıyla kendi gibi olamaması, olmasına izin verilmemesi çok trajik.
Nelerdir? Çok merak ediyorum. Dün arkadaşla konuşurken Ramazan ayında annesi her sahur vakti kalkıp ışığı açıyormuş. Komşuları bunlar sahura kalkmıyor demesinler diye. Çok şaşırdım ve üzüldüm. İnsanın toplum baskısı dolayısıyla kendi gibi olamaması, olmasına izin verilmemesi çok trajik.
0
tahin pekmez yoğurt
(05.01.18)
benim bir arkadaş evlenememişti ne, kız tarafı. damadın ailesi mi beğenmemiş falan.
hatta ilk söylediğinde böyle ayıp bir şey gibi söyledi, niye söylediğini bile anlamadım. sonuçta zaten bu tip bir şeye inanıyorsan muhtemelen aptallık seviyesi aynıdır. veya zekilik.

gerçi ben devlet üniversitesine atanana kadar bu kadar manyak ve radikal türkçü/kürtçü, sağcı/solcu olduğunu bile bilmiyordum. çok garip ülke hakkaten ya.

sittin sene düşünsem sormam bu tip şeyleri ya, anlamam bile.
0
passion rules the game
(05.01.18)
Benim Hatayli bir is arkadasim Alevi oldugunu kimsenin bilmesini istemiyordu. Cok alakasiz bir hatasi olursa bunu Alevi olmasina baglayacaklarini biliyordu. Daha once basina gelmistir elbette. Bu korkular bosuna degil.

Universitede de bir Kurt arkadasim Kurt oldugunun bilinmesini istemiyordu.
0
Traveller
(05.01.18)
Arkadaşlarıma hiçbir zaman alevi olduğumu söylemedim. Kardeşim de cuma namazına giderdi arkadaşlarıyla çakmasınlar diye.

Tüm yaşamım boyunca aleviler hakkında iğrenç efsaneleri dinledim. İnsanlar anlatsan da anlamıyor.
0
geçerkenugradım
(05.01.18)
Benim baba tarafım alevi. Amcamın adı ve babamın adı "biz aleviyiz" diye bağırıyor. O derece belirgin yani. Babam pek sorun yaşamadı ama amcam isimden dolayı bir çok iş görüşmesinde son aşamaya gelip reddedildi ve bunu da bilerek yaptıklarını söylediler. Yanı görüşmeye çağırıyorsun adamı konuşuyorsun anlaşıyorsun. En son diyorsun ki ama sen alevisin olmaz. E nereden anladın diyorsun isminden diyorlar.

Benim ismimi babam bir şiirden koydu. Ve siyasi bir şiir. Şiiri okuyanlar" oo senin baban komunist şimdi sen de oylesindir" diyorlar. Başlarda çekinirdim söylemeye ama iş hayatına girdikten sonra özellikle "öyleyim sıkıntı nedir?" Demeye başladım.

Ramazan aylarında vs hiç zorluk çekmedim. Alevi değilim ama inancsizim. Herkes gelir sorar sen niye oruç tutmuyorsun cumaya gelmiyorsun diye "orası benim bileceğim şey" diyip geçiyorum. Bu biraz tavırla alakalı.

Korktuğum için inandığım doğrulardan vazgeçmeyi etik bulmuyorum.

Ama maalesef her yerde azınlık her zaman ezilir ve çoğunluğa göre hareket etme zorunluluğunda hisseder kendini.
0
kablelvuku
(05.01.18)
ben bir zorluk çekmedim yetiştiğim şehir ve arkadaş ortamlarımın hep çok iyi olmasından mütevellit. fakat ailem alevi olduklarını herkesten saklardı. madımakları,maraşları,çorumları yaşadıktan sonra kolay olmuyor bazı şeyler
0
biravekahve
(05.01.18)
Baskı mı değil mi siz yorumlayın :
Yıl 2010 olmalı. Tuzla aydınlı Mahallesinde (alevi vatandaş çoktur o bölgede) bir alevi arkadaşla konuşurken ramazan ayında kendisinin oruç tuttuğunu ama yakın çevrenin bu nedenle kendisini eleştirdiğini söyledi. Kendisi ramazan ayında oruçlu olmanın gerektiğini anlatamamış arkadaşlarına. Yine Ordu'da bulunduğum dönemde dershanedeyiz. Alevi bayan arkadaş kantinde masama gelerek biraz konuştu benimle. kapanmak istediğini ama yine yakın çevresinin etkisi nedeniyle kapanamadığını dile getirmişti.tuhaf gelecek ama böyle örnekler de var.

Ama eskiden olduğu gibi alevi sünni ayrımcılığını şiddetle arttırabilmek mümkün görünmüyor. İnsanlar uyandı.
Komşuların sahura kalmadığı için eleştirmesinin adı korku, zorluk değil herhalde utanmak olarak adlandırılmalı.
0
1adam
(05.01.18)
Benim bir arkadaşım vardı aleviydi de bir zorluk yaşadığını hiç görmedim. Öyle isteğimiz gibi takılıyorduk. Oruc tutmuyor camiye gitmiyor diye kimsenin de ayiplandigini görmedim cevremde. Zaten camiye giden kaç kişi var ülkemizde cumalar haricinde , oruç da herkes kafasına göre takılıyor. Eskiden belki olabilir bazı şeyler ama şimdi sanmıyorum. Ama her yerde bazı yobazlar çıkabilir. Bu da genele vurulamaz.
0
scorpion37
(05.01.18)
beni yavuklum terketmişti. üzülmüştüm, açıklamaya çalışmıştım falan da ailesinden kaynaklı bir mallık vardı. şimdi bakınca çok da iyi çok da güzel yapmış diyorum. :)

aileden "biz aleviyiz çocuğum, şöyle yap böyle et" diye çocukluk yıllarımda hiç talimat almadım. hatta ilkokul yıllarında arkadaşlarım "olm saçmalama sen alevisin" falan demişlerdi o zaman "nedir ulan bu" diye merak edip sormuştum.

oturduğum çevre genel olarak alevilerin yaşadığı bir çevre olduğu için ramazan'da kalktık ışık yaktık falan gibi bir derdim olmadı. hatta davulcu bile gelmezdi :) ilk-ortaokul hep benzer çevrelerde geçtiği için hiç sıkıntım olmadı.

lise yıllarında biraz yabancılık çektim. çünkü insanların abuk sabuk gerzek muhabbetlerine bir şekilde denk geldim. tam anlamı ile yavşak bir din kültürü ve "ahlak" bilgisi hocasının ramazan ayında tüm sınıfa ramazanı yiyenlerin cehennemin en dip köşesine gönderilmesi konulu duayı ettirmesinin ardından biraz daha zorlandım.

tabi o yıllarda ufak ufak okumaya da başlamıştım. çorum, maraş, sivas, yavuz mavuz derken aslında meselenin ciddi olduğunu düşünmeye başlamıştım. lise yıllarında ramazanda öğle yemeğini kaçak göçek yediğimi hatırlarım. zaten oruç tutmadığım farkedildiğinde o dönem abilere takılan arkadaşlar tarafından dışlanmıştım. ben de daha kafası çalışan tiplerle arkadaşlık kurmaya başlamıştım. (burası da aslında fena olmamış :) sonrasında okul hayatında çok sorun yaşamadım, zira sosyal çevre şekillenince kimseden birşey saklamaya luzüm kalmamıştı.

lisenin hemen ardından çalışmaya başladım. orada da ilk ramazan ne olup bittiğini görmek için ilk 3 gün oruç tutmuştum. sonrasında "naapıyorum lan ben" deyip normal takılmaya başlamıştım. en fazla kovarlardı, amelelik her yerde yapılır nasıl olsa :)

18-20 yaşından sonra herhangi bir zorluk yaşamadım. kimseden gizleme gereği de duymadım. "sen niye tutmuyorsun, sen niye gelmiyorsun, hadi bugün de şuraya gidelim" diye yol göstermeye çalışanlara da küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözlerle karşılık verdim. tekrar cüret etmediler zaten.

son olarak zaten soranlara alevi olduğumu söylemiyorum, alevi kökenli olduğumu söylüyorum. çünkü herhangi bir inanışa ait değilim. sanıyorum ki benim geçtiğim süreçlerden geçen herkes bu şekilde.
0
antipodes
(05.01.18)
ben zamanında evlenemedim bu yüzden. iyi ki de evlenmemişim diyorum şimdi. ama o zaman çok acı gelmişti.

lisede çok sevdiğim bir arkadaşım alevi olduğumu öğrenince, annenle sevişiyor musun gibi bir şeyler geveledi.
babam kaç kez işten kovuldu. bu yüzden. bizden bir önceki nesil daha çok şey yaşamış tabii.

aradan kaç yıl geçmiş mesela ama annemler hala bulunduğumuz semt dışında bir yere taşınmaya korkuyor
0
foster
(05.01.18)
Desinlerin kölesi olmamak gerek. Toplum gayet rafine bir halde olsa ve yüksek medeniyet seviyesinde bulunsa tamam baskı yapmasını eleştiririz de, 80 küsur milyon kişilik bir toplumdan nasıl bir tek tip davranış bekleyebiliriz ki? Komşuları istediğini desin, ramazanda oruç tutmamak için illa Alevi olmak da gerekmiyor zaten, hastalığı olan güçsüz bulunan tutmayabilir ramazanda. Niye Allah'ı değil de toplumu hayatının merkezine alıyor ki o aile? Bu yanlış.

Bırak Aleviliği, ben örtünmeyi reddettiğim için aile tarafından reddedildim ve sevdiğim adamla evlenmedim. İyi ki böyle olmuş, ben o sülaleye atom bombası gibi girer patlarmışım. Her şeyde bi hayır vardır, herles kendine göre dersini çıkarmalı bence.
0
yaren
(05.01.18)
Simdiye kadar 2 defa, cok kiymet verdigim insanlar tarafindan ilkinde alevi ikincisinde de Kürt oldugumuzu ögrendiklerinde geri cevrilmisligim var. Hem de gayet "Ben seninle cok ciddi dusunuyorum, seninle evlensek cok mutlu oluruz!" diye baslarda direten insanlardi bunlar. Sira memleket muhabbetine gelince ve bu aciga cikinca ikisi de acik acik bu isin olmayacagini, ailelerin birbirine uyamayacaginin üstünde durmustu. Kaldi ki ailem acik görüslüdür, hayatlari boyunca iki cocuklarini da okutma derdinde oldular falan. Ben zaten Istanbul'da dogup büyümüs insanim, Kürtce dogru dürüst bilmem. Bütün dinlere de esit mesafede saygiyla yaklasirim.

Isin en cirkin tarafi da ben bu insanlarla arkadaslik etmeye devam etmek zorunda kaldim; ayni ortami paylasiyoruz, ayni cevrenin insaniyiz diye. Benim aksime ikisi de, baska kiz arkadaslarindan tekmeyi yediklerinde beni yoklamaya, o dönemlerinde arayip sormaya calistilar. Onlara öyle bir sinyal yakmamama ragmen sanki günübirlik iliski yasanacak kimseymisim, hic arkadaslik denen kavramdan haberleri yokmus gibi davrandilar. Insanlar gercekten pislik.

Cok mecbur kalmadikca Kürt oldugumuzu ya da Alevi oldugumuzu söylemiyorum kimseye. Herhangi bir hata yapsan, bir yanlis anlasilma olsa direkt oraya baglayip bel alti vuruyor insanlar. Hep yabancilarin irkciliklarindan bahsedilir ama Türk milleti kendi komsusuna, arkadasina, meslektasina irkcilik yapma konusunda birinci siradadir gözümde.

Ya asli astari olmayan öyle igrenc seyler duydum ki bu konuyla ilgili. Eski isyerimde temizlikci teyze karsima gelip "Sizde böyle gelenekler!!!" varmis diyor. "Hayir" diyorum, ilk defa sizden böyle birsey duyuyorum, böyle birseyin gelenek olduguna nasil inanirsiniz, diyorum. "Sen bilmemissin, var!" deyip beni ikna etmeye calisiyor.

Lan 7 göbektir Alevi olan benim, sen nasil bana inanmiyorsun!! Bu nasil bir bagnazlik!!
0
chitosan
(05.01.18)
alevi olduğu için kocasının ailesi tarafından hor görülen eski bir arkadaşım vardı, çok zorluk çektiler evlenene kadar. sonra çocuk ailesine mesafe koydu, çocuk yaptılar, geçenlerde baktım instagram'ına kızın, kayınvalide falan maaile kahvaltı fotoğrafları; mutlu sona ulaşan azınlıktan olmuşlar neyse ki.
0
baba jo
(05.01.18)
ablamın eski erkek arkadaşı aleviydi. annemler aralarında "ay çocuk aleviymiş!" diye konuşuyorlardı. ben küçüktüm. saçma gelmişti. sonra ayrıldılar ama çocuk pisliğin teki çıkmıştı sanırım o yüzdendi.

ev arkadaşım alevi. hiçbir baskıyla karşılaşmıyor ve keyfi çok yerinde. gördüğüm en rahat, en özgür insan. alevi olan bir arkadaşım daha var. "ben aleviyim" diye gezmiyor, ama adından çok anlaşılıyor. gene de hiçbir sıkıntı çektiğini sanmıyorum. hiç anlatmadı öyle bir şey.

ben alevi olsaydım kimseye söylemezdim. ya da başka bir şey olsam da söylemezdim. şimdi neyim bilmiyorum ama umurumda değil. kendimi öyle bir dini kategoriye ait hissetmiyorum. bana gelip "biliyor musun ben aleviyim" ya da "yahudiyim" vs diyenden de hoşlanmam. bence bunlar insanın kendi içinde yaşaması gereken şeyler. bana ne aleviysen, ya da ineğe tapıyorsan, ya da kürtsen, ya da büyükbaban eskimoysa.

ha bence fazla abartılıyor yok alevilerin çektikleri, yok ermenilerin çektikleri falan. madem öyle, komşuların "sahura kalkmıyor" demesin diye ışığı açmanı gerektirecek kadar yobaz bir mahallede oturma o zaman nedir yani, ya da aç ağzını "size noluyor" de. bu baskıya karşılık boyun eğmek çok saçma. ben de sahura kalkmıyorum, kimse "bu kesin alevi" demiyor. deseler ağızlarının payını veririm. cuma namazına giden kardeşin de arkadaş çevresini değiştirmesi gerekiyor. sevgilisi onu alevi diye terk edenlere ise gerçekten üzüldüm. ama olsun, size başka sevgili mi yok :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.01.18)
bu sorunun altına tipitip gelip "ama aleviler de benim bilmem kimine böyle dedi" diyip ön almaya çalışıyor. ulan sorulan o mu? al sana zorluk işte, ötesi mi var?
0
doxanikee
(05.01.18)
Ailemin, şaka yoluyla da olsa alevi biriyle evlenmemi istemesi dışında herhangi bir baskıyla karşılaşmadım, alevi olmamdan mütevellit herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadım.
0
pike
(05.01.18)
aile iki taraftan da alevi. ben ateistim. hiç bi zorluk yaşamadım. zaten cumaya giden arkadaşım hiç olmadı. ne bileyim, sahur şeyi falan hiç olmadı. izmir'de yaşıyo olmam büyük etken tabi.
0
ghilleinthemist
(05.01.18)
(4)

içilir mi bu meret şimdi

pembe baytar
elimde bir rakı var, üretim tarihi eski sistem olduğu için 90 ların başı.1992 ve 1993 üretim tarihli yeni rakı.içilir mi şimdi bu? yeni rakı şişe hiç açılmamış ama 25 sene çok uzun bir süre diye korkularım var. şarap gibi yılların olumlu kattığını da çok düşün müyorum?içsem bir türlü içmesem yazık g
elimde bir rakı var, üretim tarihi eski sistem olduğu için 90 ların başı.
1992 ve 1993 üretim tarihli yeni rakı.

içilir mi şimdi bu? yeni rakı şişe hiç açılmamış ama 25 sene çok uzun bir süre diye korkularım var. şarap gibi yılların olumlu kattığını da çok düşün müyorum?

içsem bir türlü içmesem yazık günah, ne yapsam bilemedim.
0
pembe baytar
(05.01.18)
Bence koleksiyon değeri vardır kalsın öylece. Memlekette rakı mı kalmadı?
0
cinsi kisi
(05.01.18)
İçilir mi bilmem ama bana kargoyla gönderirseniz karşılığında size yeni tarihli kesin içilebilecek rakı gönderebilirim.
0
kaderimse np
(05.01.18)
içilir. biz birkaç sene önce 90'lardan kalma bir rakı içmiştik. şişesinin üstünde mavi etiketi falan vardı, şundan: store.donanimhaber.com

içmesen yazık günah değil bu arada :D mis gibi koleksiyon. içme bence. biz içerken de demiştim içmeyelim diye, dinlemediler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.01.18)
+1 kaderimse np
2 tane de gonderebilirim :))
0
ahoy kaptan
(05.01.18)
(16)

600 liraya şunları almam lazım

pavlis
BotMontSpor eşofman 2 tişört 10 çift kadar çorap. Hepsi f/p ürünü olmalı ki param yetsin. Evet ürün önerileriniz var mı?Erkek/24 yaş
Bot
Mont
Spor eşofman
2 tişört
10 çift kadar çorap.

Hepsi f/p ürünü olmalı ki param yetsin. Evet ürün önerileriniz var mı?
Erkek/24 yaş
0
pavlis
(04.01.18)
decathlon'dan hepsiyle rahat cikarsin diye dusunuyorum, secenekler de mevcut
0
icim urperiyor
(04.01.18)
kışta olduğumuz için paranın çoğunu monta gömersen içerisine daha uygun şeyler giyebilirsin. bot'tan da parayı kısmamak lazım yani
250tl mont
200tl bot
150tl geri kalan, bunları decatlondan uygun fiyatlara alabilirsin.

ben olsam eski botlarım varsa eğer durumları çok kötü değilse bu senede bi boya cila yaptırır giyer parayı monta gömerdim.
0
dedim dedim de kime dedim
(04.01.18)
Bot + Mont zaten 400 en aşağı.

Eşofmanı bilemem ama bu mevsimde 2 tişört 10 çift çorap da maks. 80-90 tl.
0
himmet dayi
(04.01.18)
tişörtler icin lcw. çoraba da oradan bakabilirsiniz.
botlar için decathlon demeye geldim ben de...

montu da oradan alabilirsiniz sanırım.
eşofman bilemedim?
0
balik kraker
(04.01.18)
Max 150 ye bot hotiç.

Uzun uzun yazmiim morhipodan 450ye çıkarsın.
0
brad pitt
(04.01.18)
defacto ve lcw'den bot hariç maximum 200 liraya çıkarsın. H&m ye gidersen yine bot hariç 300'e çıkarsın. 300-400 lirayada iyi bir markadan bot alabilirsin.
0
onurrrrr
(04.01.18)
hopi kampanyalarına bak. 300 tl'ye 50-100 hopi gibi kampanyalar oluyo. pahalı ürünleri bot ve mont mesela bu kampanyalarla al. kazandığın hopilerle eşofman, tişört çorap filan alırsın rahat rahat.
0
spirit crusher
(04.01.18)
bot hariç hepsi için defacto. 5 liraya bile tişört var outletini bulursan. şehrinde nerde defacto outlet var önce bul sonra oraya git.
bot da var aslında defactoda ama rahat eder misin bilemedim ben 2 sene kullandım rahattı ama yırtıldı, sonra aynısını aldım rahat edemedim aldığımın boynu kırılmadı hep arkası vurdu falan. öyle
0
nolmus yani
(04.01.18)
hocam aklımda çok bi apaçi gibi canlandın, yeşil nike, fısfırlu eşofman falan.
0
killerbee
(04.01.18)
mont ve botu decathlon'dan al elbette. ya da tabanı delinen, su geçiren vs eski botunu yaptırmak da güzel bir seçenek. geçen sene artık umudu kestiğim yırtık bir spor ayakkabım 20 liraya yepyeni oldu bu şekilde.

çoraplar ve tişörtleri nereden alırsın bilmem ama ucuz diye dandik bir şey alma. markası önemli değil ama aldığın şeyler mutlaka pamuklu olsun. mümkünse 100% pamuk. yoksa korkunç kokarsın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.01.18)
bot 110 lira www.decathlon.com.tr
mont 140 lira www.decathlon.com.tr
eşofman üstü (polar) 70 lira www.decathlon.com.tr
eşofman altı iyisinden 50 lira www.decathlon.com.tr
tişört 20 lira www.decathlon.com.tr
çorap 2 çifti 9 lira.www.decathlon.com.tr

toplam 450 liraya çıkarsın.

hepsinin daha ucuzları da var, neredeyse 200 liraya da halledersin. ama o kadar ucuzunu almanı önermem.
0
babilbaligi
(04.01.18)
decathlon +1
0
silver apple
(04.01.18)
Sırf başlığı okuyunca decathlon canlandı gözümde :)
0
doxanikee
(04.01.18)
bot için yeşil kundura sitesine bak
0
adivar
(04.01.18)
mont, tshirt, esofman için koton, defacto
çoraplar ve esofman için pazar
bot için decathlonda güzel tipli bir şey yoktu. bulunduğun yerdeki ayakkabıcıları gez güzel şeyler vardır.
0
c1b2k3
(04.01.18)
Beta'da ucuz ve kaliteli botlar var
0
Delay Fuze
(04.01.18)
(9)

Adult Animated Series / Yetişkinler İçin Çizgidizi Öneriler

bos gezenin bos ustasi
The Simpsons günde 2 episode tv veriyor zaten. Family Guy biriktirip biriktirip izliyoruz periyodik olarak. Futurama'yı 4 kere bitirdik. American Dad gece uyuyamayınca Tv'de veriliyor izliyoruz. Bob's Burgers güzel, biriktirip izliyoruz. Rick and Morty güzel biriktirip izliyoruz. South Park baydı ar
The Simpsons günde 2 episode tv veriyor zaten.
Family Guy biriktirip biriktirip izliyoruz periyodik olarak.
Futurama'yı 4 kere bitirdik.
American Dad gece uyuyamayınca Tv'de veriliyor izliyoruz.
Bob's Burgers güzel, biriktirip izliyoruz.
Rick and Morty güzel biriktirip izliyoruz.
South Park baydı artık izlemiyoruz.

Var mı başka böyle? İçerik kalmadı yıllar içinde:)
0
bos gezenin bos ustasi
(04.01.18)
big mouth var, minik bir seri ama devamı gelince güzel olucak inşallah.
edit: bojack horseman bayağı iyi.
0
evde liyakat kalmamis
(04.01.18)
we bare bears,
moral orel (rick and morty ve community'de çalışan Dino Stamatopoulos'un daha önce yaptığı stop motion, bir kaç bölüm izledim.)
bojack horseman ve archer için de iyi diyorlar ancak hiç izlemedim.
F Is for Family,
The Cleveland Show (american dad'in spin offu)
robot chicken (stop motion)
0
inheritance
(04.01.18)
sanırım çocuklar için yapılmış, ama benim çok sevdiğim biraz sayko bir çizgifilm var. adı flapjack.

cartoon network'te yayınlanıyor. biraz rahatsız edici çizimleri var, diyaloglar ise hiç çocuklara göre değil gibi. ya da çocuklar o diyaloglardaki altmetinleri anlayamıyorlar :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.01.18)
the oblongs
0
sutlu nescafe
(04.01.18)
archer. muhteşem gerçekten.
0
blatta hiberna
(04.01.18)
adult swim'i takip edin. orada milyon tane var.
0
dedimmidemedimmi
(04.01.18)
Jeff & Some Aliens
0
angelofdeath
(04.01.18)
regular show bunlar kadar adult değil ama kesinlikle çok keyifli.
bojack horseman da bunlar kadar eğlenceli değil ama çok iyi.
0
semaforo de medianoche
(04.01.18)
Metalocalypse - buna mutlaka bakın-
The boondocks
Clone high

Daria
Beavis and butthead
(bu ikili klasik zaten)

Moral orel +1

Adult swim cartoonlarını takip edebilirsiniz, eminim içinden hoşunuza gidecek bir şeyler çıkacaktır. :)
0
entel dantel seyleri seven kiz
(05.01.18)
(3)

Hostellerde check-out saati geçerse

diffarentiationation
Ne olur? 2 saat sonra çıksak mesela?
Ne olur? 2 saat sonra çıksak mesela?
0
diffarentiationation
(04.01.18)
hostelciye önceden söylerseniz muhtemelen bir şey olmaz.
0
nigeo
(04.01.18)
hostelle önceden konuşmanız lazım. yoğun bir hostelse, yerinize biri gelecekse büyük ihtimalle check out saatinde yatağınızı boşaltmış olmanızı isterler. kimse gelmeyecekse bir şey demezler.

ama çoğu hostelde check out saati geçmiş bile olsa eşyalarınızı bırakabilirsiniz. yatağınızı ve varsa dolabınızı boşalttığınız sürece bir şey demezler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.01.18)
hostelle konuşup durumu izah ettikten sonra sorun olacağını sanmayış.
0
baldan kaymak
(04.01.18)
(4)

zeka bulmacalı kitap tavsiye edin

theconqueror
Geçenlerde bir iş başvurusu yaptım (eczacıbaşı), başvuruda testte kol gibi zeka oyunu soruları vardı. 3 tane şekil var 4.sü ne olmalı, sıralı sayı dizeleri var bir sonraki ne olmalı şeklinde vs. Haliyle testi geçemedim :/ Ama zevkli bir tecrübe idiBu tür sorular bulabileceğim kitap tavsiyesi eder mi
Geçenlerde bir iş başvurusu yaptım (eczacıbaşı), başvuruda testte kol gibi zeka oyunu soruları vardı. 3 tane şekil var 4.sü ne olmalı, sıralı sayı dizeleri var bir sonraki ne olmalı şeklinde vs. Haliyle testi geçemedim :/ Ama zevkli bir tecrübe idi

Bu tür sorular bulabileceğim kitap tavsiyesi eder misiniz?
0
theconqueror
(04.01.18)
benim arkadaşım aynı şirkete iş başvurusu yapmıştı onun yerine ben girmiştim bu sınava ne günlerdi be.

sudoku çöz onun dışında

www.idefix.com
0
kablelvuku
(04.01.18)
kurmalifare
(04.01.18)
Emrehan Halıcı'nın kitapları iyidir. Türkiye Zeka Vakfı'nın sitesine de gir bak, oradaki soruları da o hazırlıyor. ama o sorular biraz ağır tabi Eczacıbaşı'na ya da herhangi bir şirket mülakatına göre.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.01.18)
tübitak yayınlarında emrehen halıcı'nın ve adını hatırlamadığım başka bir adamın kitapları var.
0
tatli cocuk
(04.01.18)
(66)

kim hakli?su durumu analiz eder misiniz?

all girls dream
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sır
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.

kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sırada hem netten kadıkoy pendik otobüs saatlerine baktım sabaha kadar var oldugunu ögrendik. ayrıca dolmus söförüde kadıkoyde pendik minibüsleri kalkıyor dedi.

onun kadıkoyden pendige gitmesi 2 saat civari benimde besiktastan eve gelme sürem 2 saat. 2de ayrıldık 4 te evde oldum. pendige kadar birakıp dönsem düsünün artık evde kacta olurum.

kız beni bırakmayıldın tek basıma, kadın basıma o saatte gittim vs dedi. ablası bi dünya soylenmiş.
bir arkadası bosanma sebebi. vs demiş. yaslar 35 ve 30

dolmusta arkadasın yanına tek basına bir kadın daha binmişti bu arada onu da belirtttim.

yorum sizlerin
0
all girls dream
(02.01.18)
analiz edecek bir şey yok, 30 yaşında tek başına bir yerden bir yere gidemiyorsa çıkmasın dışarı. el insaf, gecenin 2'sinde istanbul'un iki ucuna gitmeye ne gerek var? normalde sen teklif etsen bile reddetmesi lazım.

edit: ahahaha dark side'ı seçmişim... :/
0
rahip janick
(02.01.18)
o güne özel götürmeliydin. yılbaşı gecesi riskli biraz.
0
paudi
(02.01.18)
Aydılmak için kötü bir saat olmuş.

Canım ülkemde yaşanan olayları göz önünde bulundurunca haksız diyemiyorum. Sizin de kendinize göre haklı olduğunuz aşikar.
0
EasyTiger
(02.01.18)
sevgilin haklı sen haksızsın. yılbaşı gecesi dönüşü nasıl yapacağınızı konuşmalıydınız gerçi en başta bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.18)
@paudi bende yılbası kalabalık diye rahattım biraz. baska zaman olsa neyse diyecegim. kalabalaık bişi olmaz diye düsündüm
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
kızın o saatte tek başına eve gitmesi hoş değil. ama senin dolmuşla ordan oraya gitmen de eziyet. Yılbaşı gibi yoğun bir gecede dışarı çıkıyorsanız gidiş dönüş işlerini araba, taksi vs artık neyse en güvenli şekilde ayarlamalıydınız. O sana güvenerek hata etmiş, sen de onu yalnız bırakarak.
0
aquarium
(02.01.18)
Kız haklı. Hem yıl başı hem İstanbul hem gece 02.45'te ayrıl hem de dolmuşla... ya daha erken bitirecektiniz ya sabaha kadar beraber takılacaktınız ya da onu bırakıp evine dönecektin evet. Hiç güvenilir bir davranış değil bu.
0
yaren
(02.01.18)
ben böyle durumlarda hep gerek yok, saçmalama vs diyorum ama karşımdaki flörtümse bırakmasını bekliyorum ki benim bırakma dediğim de metro ile iki durak :D ha sevgilimse eğer kesin beklerim. kıyamam yine gerek yok derim ama adam bırakmazsa da gider lafını ederim.
0
elorelia
(02.01.18)
önceden konuşup ayarlamalıydınız, nasıl bir aile ne kadar yakınsınız bilemiyorum ama bana göre en uygun senaryo şu olurdu, sen kız arkadaşına evine kadar eşlik ederdin ve özel bir gece olduğu için ailesi de seni ağırlayabilirdi. en azından birkaç saat uyuyup sabah eve dönerdin. hem kızları eve dönerken içleri rahat olurdu hem de sana çok zorluk olmazdı.
0
lily briscoe
(02.01.18)
gece saatinde a noktasından b noktasına tek başına gitmeyi göze alamıyorsan o a noktasına hiç gitmeyeceksin, kıçını kırıp b noktasında oturacaksın.

hanım kızımız 30 yıldır kendi işini kendisi görmeyi öğrenseymiş keşke. ayrıca tek başına gitmiş de nolmuş? başına bişey mi gelmiş, tecavüz mü etmişler, laf mı atmışlar? yooo.

şöyle kadınların şöyle huylarına prim vermeyin de şu pirenses havalarını bıraksınlar ya.

yüzde yüz sana hak veriyorum. üstelik senin nerede oturduğunun bir önemi yok bence.

not. bir kadın
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.01.18)
saati yanlıs yazdım 01 45 olacak
ayrıca donus toplu tasiıma ile olacak denilmişti.
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
haklı yok haksız da yok saçma bir durum olmuş. yılbaşı gecesinin o saatlerde sonlanıp eve dönüş derdinin olacağı sürpriz bir durum değil. çekincesi varsa önceden söylemeliydi ve daha da önceden planı ona göre oluşturmalıydınız. hiç dışarı çıkmamak bile daha mantıklı bir eylem olurdu. tamam kadın başına olmak büyük riskler barındırıyor ama o saatte araba yoksa beşiktaş'tan pendik'e insan bırakıp sonra hadımköy'e dönmek diye bir olay olmaz olamaz, mantıklı değil.
0
nrmnm
(02.01.18)
İstanbul'un hiçbir yeri güvenli değil o saatlerde. Başına bir şeyin gelmemesi şansınıza olmuş. Kız ve ablası, ailesi sonuna kadar haklı. Düşüncesizlik etmişsin. O günlüğüne araba kiralayabilirdin, bir arkadaşından veya tanıdığından araba alabilirdin, ehliyetin yoksa bir tanıdığından kızı bırakmasını rica edebilirdin, daha erken bir saatte eğlenceden çıkıp kızı bırakıp sonra tekrar evine geri dönebilirdin, uber kullanılabilirdi vs vs.. Çözüm kolay bunun için.
0
iwasbornonamountainside
(02.01.18)
ya, 30 yaşında kadın için yukarıda yazılanları bu adam mı düşünecek? OTUZ YAŞINDA OTUZ!
0
rahip janick
(02.01.18)
kadıköy rıhtım, beyoğlu'nun bir kısmı kadıköy'e taşınmaya çalışmadan önce 11'den sonra in-cin top oynuyor denecek türden bir tenhalığa ulaşırdı. artık böyle mi bilemiyorum. kaldı ki yılbaşından bahsediyorsunuz. (daha kalabalık olsa da yılbaşı yüzünden tehlike artmış halde)

ama 02:45 geç bir saat, pendik de anasının dini(bindirmeniz iyi olmuş da pendik'e varış da haliyle geç oluyor, diyorum, bir de birlikte binenleri ve sevgilinizin tek kaldığını görenleri akla getiriyorum). pendik'in içini bilemiyorum ama kurtköy civarı falan, bir iki avm, starbucks vs olsa bile yine epey tenha bir yer. özel araba yoksa toplu taşımadan inip eve gidene kadar 3.5 atmak işten değil.

istanbul zaten acayip bir yer olmuş. suriyelisinden, nijeryalısına veya korelisine bir sürü insan var. iyi güzel de, bazı yerler new york ghettolarından film karelerine benzemiş. 3.5'tan 4 ediyor.

önceden planlasaymışsınız, keşke diyorum ben de. bunun koca insan olmakla alakası yok. adam da şişlenir, kadın da saldırıya uğrar o saatte. evinin önünde tecavüze uğrayan o kızcağızın haberi geldi aklıma.

saat işi kötüleştiriyor da sorun tenha ve karanlık yerlerden geçmekle, yakınınızda size yardım edecek bir insan olmaması ile alakalı.

sevgiliniz ya geceyi sizde geçirseymiş ya da güvenilir bir durak taksisine binseymiş (beşiktaş'tan* çok yazabilir ama kendi civarının durak taksileri illa vardır telefonunda ve dolmuştan inmeden 5 dk evvel arayabilirmiş) veya olmadı siz götürseymişsiniz daha iyiymiş.

boşanma sebebi falan değil. düşüncesizlik. öğrenilmeyecek bir şey değil, siz de öğrenmek istediğiniz için sormuşsunuz zaten. kişisel düşüncem bu. tabii ki herkes özgürce dolaşsın isteriz ama idealden uzak pratik durumlarla bireysel olarak savaşmak riskli ve anlamsız.
0
godoşu beklerken
(02.01.18)
kötü bir durum olmuş. yılbaşı gecesi herkes daha çok çıldırabiliyor, tek başına göndermek biraz riskli, evet.

ama ikinizde de hata var bence. dönüş işini baştan düşünmeliydiniz. kız arkadaşında sırf sen yanındasın diye sadece sana güvenmemeli. işte bu nokta "prenseslik" diye eleştirdikleri nokta oluyor. o da gecenin geri kalanında ne yapacağınızı düşünmeli. bir arkadaşınızda kalabilirdiniz veya birlikte onların evine gidip seni misafir etmelerini konuşabilirdiniz. ya da sizde kalabilirdiniz. bu şekilde pek olmamış.

ha bu sebepten ayrılınır mı? hayır tabii ki. karşılıklı konuşup hatalarınızla yüzleşmek isabetli olur.
0
frankie
(02.01.18)
@acemi evet
önce dolmusla kadıkoye gececem onrdan otobüs ile pendige gececem. sonra 4 saat yol don diyorlar
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
Milletin gazina gelmis senin kiz arkadas. Öyle buyutecek bir şey yok. Ustelik bunu ertesi gun soylemesi çok gereksiz. Basina bi sey gelse kizmakta hakli Ama Bana gereksiz bi trip geldi.



Ama sunu da dusunuyorum: insan sevdigiyle birkaç saat fazla gorusmek için o yolu gitmez mi?
0
yarey
(02.01.18)
saçmalık bence kusura bakmayın da. eve dönebileceği bir saatte ayrılsaymış binseymiş o zaman dolmuşa. ya da taksi tutsaymış öyle gitseymiş. über kullansaymış ya da. araba kiralasaymış. ne bileyim...
0
veritaslibertas
(02.01.18)
Kız haklı. Yaştan şehirden bapımsız olarak haklı.

Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama
0
shenergy
(02.01.18)
Ben 20 yaşındayım neredeyse sizden 10 yaş küçüğüm.

Ben herhangi bir günün herhangi bir saatinde dışarı çıktıysam bu tamamen kendime güvendiğim için haptığım bir harekettir.
Kendime güvenmiyorsam o saate kadar ne işim var dışarıda. Kocam dahi olsa beni eve bırakmak zorunda değil. 30 yaşına gelmiş hala kendi sorumluluğunu alamıyorsa ben olsam daha olgun bir insanla hayatımı paylaşırım.

Bu tarz insanlar genelde cebinde parası olmadan da dışarı çıkar başkalarına parayı kitler. Bence koşarak uzaklaşmalısın.
0
powerpufgirl
(02.01.18)
Bırakmalıydın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(02.01.18)
Ben bir kadın olarak bırakılmak istemem, bugüne kadar da kimse beni herhangi bir saatte evime bırakmamıştır. Önceden bu şekilde planladıysanız kızın sonradan su koyvermesi saçma olmuş. Önceden planlamadıysanız haklı olabilir.

Ben herkesin kendinden mesul olduğunu düşünmüşümdür her zaman, o yüzden bence haksız değilsiniz ancak daha iyi planlanabilirdi belki önceden.
0
inawen
(02.01.18)
bırakmalıydın, yılbaşı gecesi alkolün olduğu bir gece, kız pendike gidiyor bide gece 4 de. ne olacak 4 yerine 6 da evde olurdun 7 de olurdun.
0
habula
(02.01.18)
Kız haklı. Gecenin bir yarısı kız tek başına bırakılmaz. Özgecan Aslan mininüste öldürüldü. Yanına kadın oturmuş oturmamış bir önemi yok. Zarar verecek insan ona bakmaz. Zaten sabaha kadar ayakta kalmışsınız. Fazladan iki saat yolculuk seni çok etkilemezdi.
0
dissendium
(02.01.18)
otel ayarlayacaktın gece kalmalık, bu da sana ders olsun.
0
nuisance
(02.01.18)
Bu sorunun cevabı yok. Sevgiyle alakalı bir durum. Sevgiliniz varsa katlanacaksınız. Artılarını tadarken eksilerini görmezden gelmemek lazım.
0
cok iyi yol
(02.01.18)
Buluşmadan önce bunların ayarlanması ve konuşulması lazım. Ben kartalda oturuyorum varabileceğim saatte yola çıkıyorum, araba varsa biri bırakıyor, yoksa uber ya da otel seçeneği var. O saatte çıkmış da tecavüz mü edilmiş laf mı atmışlar ne olmuş diyen arkadaş, bunun şakası ya da muhabbeti olmamalı. Moda da oturan arkadaşım dahi böyle bir şeyin kıyısından döndü. Kaldı ki pendiğe gidiyor.

Tepkisi abartı ama haklı ya da haksız yok bence. Önceden ayarlanması lazım bu tarz şeylerin ki kafa rahat olsun.
0
jazzabel
(02.01.18)
Türkiye, İstanbul, yılbaşı, bir kadın, gecenin bir yarısı... Hala soruyor musun bırakmalı mıydım diye?

“Brkmamalsn yha snçta 30 ksr yşnda kdn yanii .s.s.s” diyen arkadaşlar Norveç’te yaşıyor sanırım.
0
i m cool with that
(02.01.18)
Özgecan aslan örneği gelmiş bir de. Her kadının yanına bir koruma tutulsun o zaman? Otuz yaşında kadın da eğer bu kadar endiseleniyorsa çıkmasın dışarı. Kaldı ki geri dönüş şekli de konusulmus yukarıda yazılana göre.

Her ihtimal göz önünde bulundurulup ona göre davranilacaksa kadınlar asla (evde, okulda, işte) tek başına birakilmasin, müzede saklansin madem.
0
rahip janick
(02.01.18)
Bence sen haklısın ama bunu kıza anlatamazsın. Yaştan bağımsız haklısın bu arada. Kız başta demeliydi ben nası dönücem aq yerinde diye.
0
brad pitt
(02.01.18)
Bana imkansız aşk nedir diye sorsalar, Pendik'te oturup Beylikduzu'nden biriyle çıkmak derim :D :D
0
reca ederim bu bahsi kapatalim
(02.01.18)
aquarium +1 diyorum. tamam senin gerekçen de geçerli ancak karşı tarafa da haksız diyemiyorum. bir de ablası laf etmiş bir dünya, otomatik olarak senin yüzünden laf yemiş oldu ayrıca.
0
air
(02.01.18)
ya yapmayın sanki 15 yaşında. 30 yaşında insan prenseslik triplerine girmesin artık.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Her iki tarafın da haklı olduğu noktalar var. Bu konuya yorum yapmayacağım. Benim takıldığım kısım 30 yaşında bir kadının başına bir şey gelemeyeceği algısı. Sapıklar, hırsızlar, tecavüzcüler 'bu abla 30 yaşında, yol verin geçsin' diyor herhalde.
0
bego
(02.01.18)
evet türk kadınları olarak gece 2 olduğu için yanımızda erkeğimiz olmadan dışarı çıkmayalım. hem gece 2'de dışarıda ne işimiz var değil mi? aynı mantık.

şu erkeksiz olmaz tiplerine nasıl uyuz oluyorum anlatamam. evet her kadın bir erkeğe ihtiyaç duyar, erkeksiz yapamaz. delinin biri gelirse ve tecavüz etmeye kalkarsa erkeğimiz bizi kurtarır kahraman olur.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Yılbaşı gecesi alkol tüketimi büyük boyutta oluyor. İçmesini bilmeyen insanlar olabileceğini göz önüne alıp, düzgün bölgede bile otursanız huzursuzluk yaşanma olasılığı düşünülüp, yılbaşı gecesi kızın tek başına eve gönderilmemesi lazım.

Sizde olduğu gibi mesafe kaynaklı sıkıntı olduğunda duruma göre ya dolmuştan ineceği saatte duraktan babası, erkek kardeşi vs. alır veya ilişki ciddi boyuta girmişse arkadaşı da eve gelir, salonda uyur. Herkesin salonda bi koltuğu vardır nitekim:)

Siz planlamayı hatalı yapmışsınız. Bu ikinizin hatası.
Kız bırakılmak istememiş, veya senin kararına karşı çıkmamakla kararını onaylamış. Bu bence kararı birlikte vermişsiniz demek. Onun birlikte verdiğiniz kararı veya o anda karşı çıkmadığı bir kararı sonradan ve/ya başkalarının sözüne bakarak eleştirmesi hatalı. Yetişkin iki insansınız. Kararların sorumluluğunu taşıyacak yaşlardasınız. İlişki birliktelik demek, kararların sorumluluğunu birinin omuzlarına yüklemek demek değil. Yerinde olsam bunu arkadaşımla konuşup bi sonuca bağlarım. Şimdiden yaparsanız ilerde daha sağlıklı bi ilişkiniz olur.

not: oturduğunuz bölgeler, dolmuş güzergahı dolmuş çalışanlarının yapısı hakkında fikrim yok. Dolmuş sıkıntılı bölgelerden geçiyorsa baba alma durumu da pek düşünülmemeli veya baba alacaksa telefon açık konuşarak gidilebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.01.18)
@powerpufgirl'ün sorumluluk hakkında söylediklerine %100 katılıyorum.

Olay hakkında da anladığım kadarıyla kadın sonradan fikir değiştirmiş; ablasının ayıplamasından etkilenmiş. Bir nevi pişman olmuş.

Böyle bir konuyu önemsiyorsan önceden belirtirsin ona göre ayarlanır. Sonradan fikir değiştirmek de nedir?

Böyle insanlar bana itici geliyor. Bence de kadının yaptığı senin açından ayrılma sebebidir. Şu yaşta kendi fikri olmaz mı bir insanın? Bu noktada senin tek suçunun bunlara katlanmak olduğunu görüyorum.

edit:

'Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama'

Ek olarak, Abi hadımköy'de oturup pendik'te oturan arabasız kadınlarla çıkma madem.
0
idexo
(02.01.18)
yani araban yoksa çok elzem değil, iki tarafta haklı olur. ama araban varsa o güne özel bırakabilirdin aynen. ama ayrılma sebebi değil tabi bu. bunu okuyunca hani şu ohaaaa kızııım diyenler var ya öyle kekolar belirdi gözümün önünde.
0
freetakilir
(03.01.18)
ablasindan bize ne? arkadasindan bize ne? baska seye sikiliyordur o, boyle seyler bence gercek meseleler olmuyor.
0
e haliyle
(03.01.18)
arabam varsa bırakırdım
arabam yoksa başka bir program yapardım
0
superb
(03.01.18)
"Haklisin, cok haklisin da alacagin yok."
0
lamira
(03.01.18)
Eğer daha önce toplu taşıma kullanımı konusunda hemfikir olunmuş ise kız gereksiz tribe girmiş. Eğer konuşulmadıysa kızın ulaşımı için alternatif geliştirmen incelik olurdu fakat asıl sorumluluk kızın kendisinde. Bu kadar tedirgin olacaktı ise önceden kendini garantiye almalıydı.
0
logic
(03.01.18)
nuisance +1

bir geceliğine ortak bi yerde kalınabilinirdi bence. bu kadar uzatmaya da lüzum kalmazdı.
0
dedim ben sana
(03.01.18)
ay ben sok!

bazi sorularin cevaplarina gercekten cok sasiriyorum. hah dedim simdi gomecekler kizi kezban diye derken seni oldurmusler.

ben de kadinim. daha boyle bir talebim olmadi. birakilsam hosuma giderdi. daha guvende olacagim icin degil o ozenilmeyi hissedecigim icin. ama cok da huzursuz olurdum karsi tarafa cektirecegim o eziyet icin.

ama iste insanlar cesit cesit, deger yargilari da, beklentiler de. kizin profili bana gore su; simarik, bencil, dusuncesiz, kaba, premses, ozguvensiz ve gerikafali. bir de milletin gazina geliyor falan. bir de boyle sonradan atilan triplere ayri gicik olurum. bir derdin, talebin varsa o sirada soylersin. sonradan cirlamak sinir bozucu.

sistem boyle ama galiba. kadin erkek komik oyunlar oynuyor. kiz essek gibi biliyor eve sorunsuz gidebilecegini. ama ayy ben koykuyoyum cok askitom noluy beni biyakma diyor. erkek de askim sacmalama, yaninda ben varken sana birsey olmaz deyip sepet gibi dolaniyor kadinin yaninda. boylece bir ise yaradigini dusunuyor.
0
jimicik
(03.01.18)
Nuisance bence de haklı. Ayrıca ben de ennn kötü ihtimal taksiye bindirirdim kızı, dolmuşa bindirip sabahın dördünde pendikte yürütmezdim herhalde. Biraz haklı bence arkadaşın.
0
roket adam
(03.01.18)
sopiro+1
O saatte hiçbir yer güvenli değil. Gayet 3. sayfa haberi olma ihtimali var. Normal zamanda saat 9 gibi ayrılsanız zaten bırakmayın ama hem yılbaşı hem de o saat kız sizden bir jest beklemiş. Yapmamışsınız, sizin yüzünüzden ablasından da azar işitmiş. Muhtemelen bu zorlukları öncesinde görmüştür ama siz onu bırakmazsınız diye umut etmiştir. Yaştan bağımsız davranıyoruz burada. Olmamış yaptığınız.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
çok biliyosa az yesin de kendine şoför tutsun amk, o ne tripler öyle ya hiç gelemem valla. ben olsaydım zaten o dolmuşun kalkmasını da beklemeden gitmiştim sen yine iyi dayanmışsın :)

yılbaşı günü pendik'e gitmeyi beceremiyorsa zaten yaşamasın bu şehirde ya da hiç dışarı çıkmasın bir daha.
0
hosein
(03.01.18)
Normal zamanlarda bile o saatler tehlikeli bu şehir için, kaldı ki yılbaşı günü ve alkolün ağızla içilmediği bir gün.

Sevgilin olmasına gerek yok, normal bir arkadaşın bile olsa o saatte yalnız gitmesine müsade etmemeliydin.

Hanımın yaşından bahsedilmiş ama bunun yaş ile veya cinsiyet ile alakası yok, bu pozisyon tek başına bir erkek için bile riskli ya hu!
0
John Bloor
(03.01.18)
yazdım ama dayanamadım tekrar yazacağım. ben de pendik'te oturuyorum. pendik çok büyük bir ilçe ve en merkezi yerlerine bile gece 12'den sonra toplu taşıma ile ulaşabilmek büyük sıkıntı. kaldı ki ilçenin büyük kısmı merkezi yerlerden uzak kuytu mahallelerden oluşuyor. o yüzden pendik'te yaşayan biri için akşam eve dönüş her zaman, yapılan her planda akılda olan bir sorundur. allahtan havalimanı var da e-10 büyük kısmını dolaşıyor yoksa daha da büyük sıkıntı olurdu. her neyse pendik burada sembol zaten, sultanbeyli olur tuzla olur -avrupa yakasının uzak kısmını pek bilmiyorum ama- büyükçekmece olur esenyurt olur aşağı yukarı hepsinde aynı sorunlar yaşanıyordur.

burada 30 yaşı vurgulayanların o yaşta birinin başına bir şey gelmeyeceğini düşündüklerini sanmıyorum. vurgulanan nokta o yaşta birinin gecenin sonunda eve nasıl döneceğini de düşünecek sorumluluğa sahip olması gerektiği. 18 yaşında belki ilk kez dışarıda yılbaşı geçirecek biri o heyecanla eve dönüşü düşünmeyebilir ama pendik'te yaşayan, erkek arkadaşı olup dışarıda yılbaşı kutlayan 30 yaşında bir kadın profili bu durumla ilk defa karşılaşmıyordur. kendi başına dönmeye gayet haklı olarak korkuyor da olabilir. kendi düşün(e)mese bile plan yaparken erkek arkadaşından kendisini eve bırakmasını ya da başka bir formül bulmasını ister olay biter. ona rağmen böyle tek gitmiş olsa adamı burada hep beraber gömelim ama eve dönülmüş olay bitmiş abla ve arkadaş gazıyla sonradan trip atılıyor. burada haklı bir kısım yok. üstelik bu güvenlik sorunu yaş ve cinsiyetten bağımsız herkes için geçerli. bu adam pendik'ten hadımköy'e dönerken başına bir iş gelse ne olacak? onun ailesi ve arkadaşları bunu "boşanma sebebi"(ne alakaysa, kim niye eşini yılbaşı kutladıktan sonra o saatte toplu taşıma ile baba evine göndersin?? ) olarak görmezler mi asfdgfjgk

über ve taksi önerilerini zaten hiç anlamadım. taksicileri hepimiz aynı malum sıfat ile anmıyor muyuz? über için de geçen sözlükte başlık vardı kadının birini kaçırmaya yeltenmişlerdi falan. ha dolmuş ha taksi bir farkı yok hatta dolmuş/otobüs/minibüsün kalabalık olma ihtimali var taksi falan tam kör bıçak. üstelik bir şey yapacak adam yanında erkek arkadaşı varken ikisine birden de yapabilir zaten. araba kiralama, otelde veya yakında bir arkadaşta kalma dışındaki önerilerin de bir mantığı yok. eleştirilecek tek nokta her iki kişinin de bunları düşünmemiş olması. aynı şartlarda bu ilişkiye devam edilecekse sadece yılbaşı değil dışarıda yapılan her programda bu sıkıntı yaşanacak zaten.

velhasıl kelam bu adamı size yedirmeyeceğiz piremsesler adsfdgfhjhkjl

bilmeyenler için de vurgulayalım söz konusu yerlerden biri kocaeli diğeri edirne sınırı.
0
nrmnm
(03.01.18)
bir ilave de benden;

bu bosanma sebebi diyenler, seni asiri derecede haksiz bulanlar bana biraz samimiyetsiz geliyor acikcasi. yani bu kisiler gercekten icten bir sekilde endiseleniyorsalar aksam 10'dan sonra butun sevgilileri, arkadaslari icin de ayni endiseyi duyuyor olmamlilar. kadikoy'de eglendikten sonra arabasi olan kadinlar hadimkoy'de oturmalarina ragmen pendik'e arkadaslarini birakip evlerine donuyor olmamlilar mesela. ha yok olay cinim eve gidince yaz vatsaptan merak etmiyim'den ibaretse iste bos bos atip tutulmusluk, iste samimiyetsiz bir dusuncelilik.

ciddi ciddi gece kadinin yolda tek basina yurumesi bir insani o kadar endiselendiriyor olsa, bu kadar tedirginlikle bu insanlarin hic biri bu sehirde yasamazdi. ya da gittikleri her yere arabalarinin icinde gidiyor, polis korumasiyla toplu tasimaya taksiye falan biniyorlar.

nerden baksan samimiyetsizlik + gosteris.
0
jimicik
(03.01.18)
cevaplara bakınca merak ettim de;
aranızdan kaç kişinin kızı/kızkardeşi veya kendisi erkek arkadaşıyla dışarı çıkıp ailesine "biz otelde kalacağız" diyebiliyor?

dolmuş taksiden daha güvenlidir +1 en azından bi göze emanet etmiyorsun. nitekim o dolmuşa yalnız başına bir kadın daha binmiş.

araba kiralanabilirdi denmiş. o durumda ya alkol almayacaksın ya da şoförlü araba kiralayacaksın. bu sefer de gündeme bütçe, gecenin geneline damga vuran fahiş fiyat ve araba bulabilme olasılıkları geliyor. iki eğlenilecek diye bu kadar eziyete gerek yok bence.

kızlar burası size;
Olay anında "beni bırak" demiyorsunuz, "bıraksaydı hoşuma giderdi" veya "bırakmalıydı" diyorsunuz. hatta "boşanma sebebidir"e kadar gitmiş.
Bence artık bu durumu değiştirmek lazım. Erkeklere de yazık, aklımızı okumak için denklemler kurup bilinmeyeni bulmaya çalışıyorlar. Ve üstelik erkek aklı bizimki gibi ayrıntılara, dallara budaklara bakarak değil düz satıhta çalışır genel olarak.
Hem onlara hem bize yazık. Biz de üzülüyoruz sonuçta. Güzel güzel konuşup anlaşmak varken can sıkmaya ne gerek var?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.01.18)
olayda haklı haksız yok uyum sorunu var.

sevdiğim bir kız arkadaşımın(adı ilknur olsun) sevgilisi vardı hiç anlaşamadığım(bu da erol olsun). erol pazar poşetini, market arabasını geç ilknurun çantasını bile kendi taşırdı. telefonuna spy uygulama yüklemişti. aşkından arabeske bağlıyım kapının önünde yatmıştı, ilknurun arkadaşlarıyla görüşmesini istemiyordu vs. hatta geçenlerde ilknur bize gelecekti yanımızda sevgilimin ev arkadaşı var diye 'erol kızar' diyip geri döndü ajdsgkhjl. eh işte iyi taraftan bakarsan ama erol ev işlerini yapıyor, güzel sürprizler hazırlıyor. böylece ilknur sağa sola hava atarak anlatabiliyor. ama birey olarak yok ilknur. arkadaş bile olamayacağım tip derken bu adamdan çocuk bekliyor şimdi. zaten erol hiç hesap ödetmezdi şimdi de ilknur işi bırakacak, bunları iyi mi kötü mü kategoriye koysam bilemedim.

bizim ilişki ise bambaşka bunlardan. eve bırakmayı vs geç 'varınca çaldır'ın en fazla geyiğini yaparız. herkes kendi eşyasını taşır. 500 kilo da olsa valizim ben yardım istemediğim sürece yardım etmez. aman sen otur ben evin işini yapayım demez. romantizm hak getire zaten. isteyen istediği arkadaşıyla görüşür, izin almak vs geç gerekli olmadıkça haber vermek bile baya uzak kelimeler. bütçe kimin parası varsa.

başlarda noluyor lan desem de aslında herkes kendi tercihini yaşıyor. ilknur üç-beş kıskançlığı çekmeye razı gelip erolu uşağı gibi kullanabiliyor. e benim için de özgürlük daha önemli, kendi başımın çaresine bakmak zor değil. her şeyden haberim olmasa da olur.

yani sevgilin ilknur olmak istiyorsa erolünü beklesin. ya da yaptığı tercihlerin sorumluğunu alıp üçüncü şahısların gazına gelmesin. her ilişkinin dinamiği farklı. benim için taksim-pendik-hadımköy yolunu çekmek boşanma sebebidir. öyle bir adamı çocuğuma baba yapmam. ilknur gibiler ise 3. remlerine girerken hala erollerin soğukta trafikte olmasıyla tatmin olabilir ablalarına 'çok iyi çocuk ya beni eve kadar bıraktı 5239865 saat yol gitti bi de' diye anlatabilirler.

siz de karar verin ama. erol değilseniz ilknurların önünü tıkamayın. biliyorsunuz eroller ilknurların eski sevgililerini kafaya çok takarlar.
0
cikolata selalesi
(03.01.18)
olaylar norveçte veya japonyada yaşanıyor olsaydı belki size birazzcık hak verebilirdim lakin burası ortadoğu her gece bir sürü sapıkça olay geliyor kadınların başına..çok çok ters bir saat. dolmuşta başka bir kadın olması neyi garantiler ki? o saatte adamın biri takip etse dolmuşçunun kendisi niyeti bozsa (ki yaşanmamış şeyler değil) sonuç olarak kız arkadaşınız haklı bana göre de lakin siz bunu o an düşünemediyseniz bu saatten sonra yapacak bir şey yok yarın bi gün başka bir durumda da benzer şeyler yaşayabilirsiniz.
0
iwillsee
(03.01.18)
Aman canım Moda Hilton'da oda tutup sabaha kadar partiye devamdı yani olay hepten yanlış.
0
i was made for you
(03.01.18)
bir sürü laf yazılıp çizilmiş, yapılan yorumlarda kadının kadına yaptığı düşmanlık ve bir başka kadın üzerinden kendini değerli kılma çabası bambaşka bir sorun onun hakkında yazmak istemiyorum fakat dehşetle okuduğumu da belirtmeden geçemiyorum.

sadece bu durumdan hareketle, aranızda bir iletişimsizlik olmuş gibi görünüyor. kız belki bırakmanı istemiştir ama istanbul'un iki ayrı ucunda oturduğunuz için açıkça dile getirememiştir, özel bir durum olduğu için sizden böyle bir jest beklemiştir. göremeyince ipler gerilmiştir, ablasının da gazıyla böyle bir dışavurum yaşanmaştır. olay bundan ibarettir belki de yani.

siz kız arkadaşınızı evine kadar bırakmak zorunda değilsiniz, kız arkadaşınız da hele ki istanbul gibi bir şehirde, gecenin köründe yalnız başına saatlerce yol gitmek zorunda değil. erkeksizlikten başına bir şey gelir diye değil, bunu tercih etmek istemeyebilir diye söylüyorum. herkesin içinde bulunduğu ilişkiden beklentileri farklıdır ve herkes sevgilisine verdiği kıymeti farklı şekilde gösterir. haklı haksız yok, ikiniz de hem haklı hem haksızsınız. konuşun, nasıl bir daha böyle bir olay yaşamazsınız onu irdeleyin.
boşanma sebebiymiş, yok daha neler ya. insanlar ufak tefek sorunları büyütmeye, çözülmez hale getirmeye ne kadar meraklı.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.18)
3 ocak oldu hala millet kavga ediyor. görüldüğü üzere subjektif bi konu ve herkesin doğrusu farklı.

bence @all girls dream noktayı koysun.

naptınız hacı, aranızda konuşup halletmediniz mi?
0
elorelia
(03.01.18)
@ elorelia

Evet noktayı koyduk ayrıldık.
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
haydaaaa, bu olay yüzünden mi?
0
elorelia
(03.01.18)
Aynen. Kendine, çevrene uygun birini bul sana ayak uyduramam vs vs dedi bende ccevap yazmadım
Bitti gitti
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
mutlaka gerisinde bişeyler vardır bence. geçmiş olsun.

(bkz: welcome to the club)
0
elorelia
(03.01.18)
sen olmasan ne yapacakmış?

ben kızı haksız gördüm. bu ne ya. sen de erkek olarak tehlikedesin.

bir de benim bir kadın olarak bakış açım olarak şöyle birşey var; kafan atıp çat gideceğin yere kadar taksiye ödeyemeyeceksen o saatte de yanlız çıkmayacan. malesef böyle bakıyorum olaya. kendin kendine güvence veremiyorsan kimseden beklemeyecn.

bir de madem abla bukadar dertli biri, beşiktaşta yahut taksimde bir oda kiralasa idiniz airbnb den fln ya da hostelden vs, yahut bir şekilde sabaha kadar eğlense idiniz daha iyiymiş.

ha bir de; hayatta merak ettiğim bir şey var, cidden bu nasıl böyle oluyor çok merak ediyorum. böyle kızları bulup başınıza çıkarıyorsunuz, bizim gibileri de üzüyorsunuz. oh iyi oluyor siz erkeklere valla ne diyim.
0
mobydick
(03.01.18)
İkiniz de haksızmışsınız. Ben Hadımköyde otursam kız arkadaşım da Pendikte otursa ya otel tutardım ya da araba kiralardım.Yılbaşı gecesi ikinizin de ikişer saat yol yapması saçma olmuş
0
turkuaz
(04.01.18)
dönüşü toplu taşıma ile olacak diye konuşmuşsunuz daha ne? o kadar şeyse o saate kadar kalmasaymış. ben de bir kadınım, 31 yaşındayım. ayrıca hadımköy'e onu bırakıp öyle dönmeni beklemesi cidden fena bencillikmiş. keşke otelde filan kalsaymışsınız. ya o değil de, neden ayrılırken dememiş bunu sana, "beni bıraksan olmaz mı, çok geç oldu saat tedirgin oldum" filan dese başka bir çözüm de bulunabilirdi. iletişim önemli şey sonuçta.

bellllki, kadıköy'e kızla beraber gidip onu pendik dolmuşuna bindirip dönebilirdin, sana çok zaman kaybettirmezdi.

taksi, uber, scotty gibi seçenekleri de göz önünde bulundurabilirdiniz. yok çok pahalı olurdu gibi düşünceler varsa da öyle bir eğlence düşünmeyecektiniz.
0
dasher
(04.01.18)
kız tarafı abartmış. her şeyi abarttıkları gibi bunu da abartmışlar... kaldı ki yılbaşında her yerde polis var. normal bir geceden daha güvenli bence.
seneye ilişkiniz hala devam ediyor olursa yılbaşına kadıköy'de girersiniz, tek seferde gider evine.
0
humat
(06.01.18)
sana haksız demiştim ama önceden konuşmuşsunuz sorun etmemiş, sorun olmamış dönüşte falan sonra etrafının gazına gelip sana çemkirmiş. sen haklıymışsın aslında, iyi olmuş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.01.18)
(24)

Korktuğum başıma geldi - ilişkimin arkadaşlarca eleştirilmesi

frankie
selamlar herkese,benim uzak mesafe bir ilişki yaşadığım tatlış bir erkek arkadaşım var. 1 yıldan beri birlikteyiz. 30-35 günde bir de yüzyüze görüşebiliyoruz. şimdi ilk nokta şu: ben oldukça uzun boylu bir kızım - 1.80. o da türkiye şartlarında orta boyda bir erkek - 1.73. yanında iri duruyorum. yan
selamlar herkese,

benim uzak mesafe bir ilişki yaşadığım tatlış bir erkek arkadaşım var. 1 yıldan beri birlikteyiz. 30-35 günde bir de yüzyüze görüşebiliyoruz. şimdi ilk nokta şu: ben oldukça uzun boylu bir kızım - 1.80. o da türkiye şartlarında orta boyda bir erkek - 1.73. yanında iri duruyorum. yanyanayken inanılmaz yakıştığımızı iddia edemem ama birbirimizi seviyoruz ve mutluyuz.

şimdi biz az görüşebildiğimiz için genelde başbaşa takılıyoruz. ama birbirimizin arkadaşlarıyla da tanıştık bu süre zarfında, tabii. neyse şimdiye kadar tanıştırdığım arkadaşlarım sonrasında onun hakkında güzel sözler söylediler ve boy konusunun hiç bahsi geçmedi. ben biraz takıyordum bu konuyu, kızlar grubuma derdimi açtım ve "saçmalama, gayet iyisiniz, bişey olmaz o kadardan, çok iyi bir çocuk, seni seviyor" gibi tepkiler aldım. biraz rahatlamıştım o zaman.

bir de başka bir kızlı-erkekli grubumla oturduk bir kez. sonrasında ben onları tekken gördüğümde baya dalga geçtiler :( işte o çocuk senden kısa, napıyosun sen filan diye. ben böyle kalakaldım, biz sadece dış görünüşe göremi yargılıyoruz ilişkileri filan dedim. sonra o ortamdaki bi çifte laf attım. kız da bizim kadar olmasa da 3-4 cm uzun erkekten. bunu kabul etmediler filan. bi de en son erkek arkadaşımın mesleğine dem vurdular, biraz iyi kazanıyor. ha zaten x işini yapıyor, ondandır gibi bir laf ettiler. çok çirkindi.

ben de bunlara laf salladım biraz. ama ortam buz gibi oldu. kısa süre sonra kalktım oradan. ertesi gün benden topluca deli gibi özür dilediler, alkollüydük, öyle düşünmüyoruz, geyik yapıyorduk ayarı kaçtı filan diye.

ya ne halleri varsa görsünler napıyım da. ben gene takmaya başladım bu boy konusunu :/ onu napıcaz?
0
frankie
(01.01.18)
enişte kaptan mı pilot mu? kaptanpilotmu? :)
0
binder dandet
(01.01.18)
ayıp etmişler bence soğut aranı derim.
0
basond
(01.01.18)
Bence çok da ciddiye alınmayacak bi konu değil. Çünkü her girdiğiniz ortamda konuşulacak bu konu. Alışın buna bence.
Bu arada nasıl bir arkadaş grubunuz var kızlar mı uzun yoksa erkeleriniz mi çok kısa?
0
valarmurgulis
(01.01.18)
Karakterine ya da davranislarina laf etseler ok arkadaslarin izlenimi onemlidir. Ama boy ya da para mevzuuna donusturmeleri falan cok cirkin. Bence onlari sen gozden gecir.
0
mor oje
(01.01.18)
Ayıp ve çiğ hareketler. Kendi basitliklerini dışa vurmuşlar. Bu kadar dert edilecek bir şey değil bence. Çevremde, boy konusu aynı bu şekilde olup evlenenler var.

Bence sırf bu sebepten ötürü ilişkin yerine o arkadaşlarını gözden geçirmelisin.
0
skooma
(01.01.18)
topuklu giyme o zaman 170 olursun? eşit olursunuz? onu da mı biz söyleyek.
bu arada cidden aylığı ne kadar?
0
darkwizard
(01.01.18)
Bence de cok cirkin ama sen de bu konuda biraz takilmissin gibi gorunuyor. Yani sana o sekilde konusmalari yanlis tabii ki ama takmadigin bi konu olsa he he dersin guler gecersin. Once kafanda “guzel gorunen bir cift diiliz” dusuncesini bitir. Siz guzel bir ciftsiniz. Sen onu o seni seviyor. Ne ciftler var size gelene kadar.
0
beriberi
(01.01.18)
Hiç düşünme.iyi anlaşıyorsanız gerisi önemli degil.
Bizde toplum olarak hep dış görünüşe takılırlar ki en büyük sorundur bence.
insanin biraz da içine bakmak lazim.
0
red hot chili
(01.01.18)
Ya muhakkak olur, boya takılmamak lâzım ama senin gibi uzun kadınların eşi olacak erkeklerin en az 190-195 olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu gibi şeyler karşınıza hep çıkacak. Ama sevgilin 195 olursa herkes "Boyu boyuna, huyu huyuna" der.

"Herkesin dediğine göre mi yaşayacağız?!!!"

Elbette hayır. Ama sevgilinle ilk sürtüşmende bunlar aklına gelecek ve "Ya zaten kısaydı" ile devam eden şeyler geçecek aklından. Maalesef.

Benim boyum 180, senin kadar uzun bir sevgilim ya da eşim olsun istemezdim mesela. Bak açık konuşuyorum.
0
yirmisantim
(01.01.18)
Takma. Sacmalayip da berbat etme iliskini boyle bir sebepten.
0
veritaslibertas
(01.01.18)
Sene olmuş 2018, hala boy konusuna takılanlar var.
0
pilav
(01.01.18)
özür nazarımca gayri-makbül.tükürdüğünü yalanyanlardan hayır gelmez.

söz ağızdan bi kere çıkar.

arama, sorma, gözler seni arasın, yokluğun garipsensin

vesselam
0
regardless of what they say
(01.01.18)
Bence boy konusunu içine sindiremeyen sensin. Arkadaslar bahane olmus biraz.
0
aquarium
(01.01.18)
sanki aquarium dogru yakalamis. arkadaslarla olan tartismana hic sasirmadim. ben sana citlatayim o grup sen yokken de senin arkandan deli gibi konusan ve aslinda seni pek de sevmeyen bir grup bence. fazla takilma. onlardan ayrildigin bir konu olmali, daha basarilisindir? daha iyi kazaniyorsundur? daha iyi bir konumdasindir yada bilmiyorum baska bisi ama soyleyeyim o grup sen yokken de seni cok eziyordur kesin.

boy konusunda ise en cok korktugum demissin. bana sanki sen bu cocugu seviyorsun ancak sadece boy konusu biraz seni endiselendiriyor o da disardan nasil gorunuruz konusu. bence 173 ile arainda cok cok cok kotu bir fark yok. erkek bu konuda olgunsa lutfen sen de takilma. mutluluklar dilerim ikinize de
0
charlotte blanc
(01.01.18)
Ben adamı seviyorsam boyu umrum olmadı, olmaz, kim ne derse de umrum olmaz. Evet anlık asabım bozulur belki ama seviyorum size ne derim. Birbirini seven iki insanı sırf görünüş için eleştirenleri asla ciddiye almam. Arkadaşımdan da örnek vereyim, kendisi çok güzel ve uzun boylu, ondan 5-6 cm kısa adam ona aşık oldu ve evet arkadaşımın bana ilk dediği ya boyu bile benden kısa idi. Şimdi evliler ve birbirlerini çok seviyorlar onu geçtim boydan çok daha büyük dertleri var ama halâ insanlar kızın dengi değil diye laf edebiliyor=) gerçek sebeplere bakınca bunlar çok komik oluyor. Ayrıca sizde de erkek çok kısa değil de siz uzunsunuz=)
0
mslny
(01.01.18)
1,80 hemcinsin olarak yetistim! :)

Insanlar iliskilerden tut, girdigin ise, aldigin herhangi bir karardan satin alip da "guzel mi" diye hevesle gosterdigin bir tisorte kadar en ufak seye bile camur atmayi cok seviyor ulkemizde. Hepimizde var boyle bir egilim yetistirilme itibariyle, hepimiz heves bukucu baltali ilahlariz.

Hele ki erkegin boy, yas, maas, kariyer, ses tonu, hatalarinin goz ardi edilmesi gibi milyonlarca aklina gelmeyecek konuda kadindan ustun olma hakkina ve zorunluluguna sahip oldugu bir yerde erkekten uzun olmak... Yo dostum yo, insanlarin agiz ishali olmasindan kacisin yok. Icimiz pis hepimizin.

Iyi anlasmaniza, birbirinize olan saygi ve sevginize katiyen bakmaz en yakin arkadaslariniz bile. Kendi cevremde de deneyimledim bunu. Herkes tipin pesinde. 10 yillik en yakin arkadaslarim resmen benim en itici buldugim bombos tipleri ovuyor bana, benim begendigim ve aradigim ozelliklere de "hiiiii oyle mi" cekiyorlar.

1,95 sevgilim de oldu, 1,75 de. Cok guzel vakit gecirdigim de oldu, ayi gibi kavga edip sevistigim de. Bunlar boydan bagimsiz durumlar. Milletin fikrine takmayin mevzu boy oldugunda, objektif degil sekilcilik bazinda konusacaklar tamamen.

Aralarinda bir karis boy farki olan (hatun uzun) arkadas ciftim evlendi ve cocuk bekliyorlar mesela. Milletin yorumlarini once puskurtmeyi, sonra iplememeyi ogrenmisler.

Onemli olan islevi zaten.
0
rakunzelll
(01.01.18)
1.80 kızın yanındaki 173cm erkek girilen her ortamda konuşulur. Bunu bi kere bil. Sadece bazı ortamlar bunu direkt senin yüzüne söyleyecek kadar samimidir, bazı ortamlar ise sen gittikten sonra fısırdamayı tercih eder.

Artı hepsinden önemlisi bence sen takıyorsun boy farkını baya baya, takmasan bu kadar önemsemezdin.
0
roket adam
(02.01.18)
Boyle bir boy farki her zaman gundemde olacaktir . Erkek arkadasinla benzer boydayim. Ben benle ayni boyda biriyle bile iliskiyi ciddi boyuta taşıyamadım(kiz da beni beğenmişti ama onun da boy takintisi vardi ama ciddi olsam olurdu birseyler) erkek arkadaşını cesaretinden dolayi takdir ettim. Eger birbirinizi sevip bu laflara kulak asabilecekseniz cok klasik olacak ama boy,kilo, mesafe lanet birer sayi olarak kalir.
0
i m sick tired
(02.01.18)
ben inanamadim.

bence icinize sinmeyen baska seyler var, boy mazeret.

yok, yok; inanamadim.
0
e haliyle
(02.01.18)
seviyorsan takmaman lazım, mutluluklar dilerim.
0
Apocalypse
(02.01.18)
Topluca ozur dilemisler, yanlisini anlamislar. Takacak bir sey yok bence. Soylediklerinin arkasinda dursalardi o zaman sorun vardi. Ozur dilediklerine gore kendilerini senin yerine koyabilmisler demektir.

Ayrica ozur dilemek erdemdir, tukurdugunu yalamak falan degil.

Bunun disinda yukaridaki arkadasin da dedigi gibi 1.80K-1.73E isteseniz de istemeseniz de her ortamda konusulur, bu bir gercek. Bunu konusmak sigliktir, terbiyesizliktir, seviyesizliktir, karaktersizliktir bilmemnedir bu ayri bir konu, ortadaki gercek bunun her ortamda konusulacak olusu. Buna alisin. Istediginiz kadar kaliteli ortama girin, konusulur. Ama yuzunuze soylerler, ama aralarinda konusular, ama gittikleri baska ortamda konusular, bir sekilde konusulur. Buna bagisiklik kazanin.
0
stavro
(02.01.18)
arkadaşların saçmalamış. ama alkol böyle şeyler söyletiyor. laf sallamakla iyi etmişsin, haddini aşan da haddini aştığını bilmeli. ama sonuçta özür de dilemişler. bence olanları unut. hayır erkek arkadaşının boyunu, huyunu, suyunu geçiyorum; sanki bunu söyleyen herkesin mikemmel ilişkileri varmış gibi gelip milletin sevgilisine laf etmiyorlar mı, deli olacağım. neyse. psikolojik açıdan bakarsak ise laf edenlerin hayatlarında cinsel anlamda asla tatmin olamayanlar olduğuna emin olabilirsin. o yüzden yazık yani biraz onlara, boşver :)

para açısından onunla birlikte olmadığına eminim. sana bunu ima eden kızlar bariz seni çekememiş ve demek ki kendileri sırf çok kazandığı için herkesin altına yatabilecek potansiyelde kızlarmış kendilerini belli etmişler. ama arkadaşlar böyle işte her ortamda bir-iki çekemeyen oluyor, sonra sürü psikolojisiyle ve alkol etkisiyle herkes onların fikirlerini destekliyor.

boy konusuna da hiç takılma. erkek kuzenim ve ondan baya uzun eşi (sanırım sizin boylardalar) yıllardır birlikteler, dünya güzeli 2 kızları var. Google'a "mutlu aile tablosu" yazsan ilk sıralarda çıkacak kadar tatlı fotoğrafları var sosyal medya hesaplarında.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.01.18)
arkadaş lafına falan bakma pek. ben de zamanında eski sevgilime çirkin dediler diye soğumuştum sonunda. halbuki hiç de öyle bir tip değil. zamanla soğudum ve ayrıldık ama sonra pişman olup çok koştum peşinden de dönmedi. geri dönmediği daha iyi oldu yellozun o ayrı.
0
tughan
(02.01.18)
eğer çiftken süpersiniz diyip tek kalınca saçmalama kızım diyen arkadaşların varsa sevgilini değil arkadaşlarını değiştirmelisin.
0
freetakilir
(03.01.18)
(18)

2017'de kac kitap okudunuz?

common of demons
Gecen seneki duyuru: http://eksiduyu.ru/1151328Ben gene 52 kitap hedeflemistim, 35 tane tamamlayabildim, 2 tane daha yoldaydi aslinda ama bugun bitirmek icin kasmayacagim. Goodreads'de senelik bazi istatistikler gorulebiliyor, 9700 kusur sayfa ediyormus. Gerci ben sitede guzel kapakli versiyonlari s
Gecen seneki duyuru: eksiduyu.ru

Ben gene 52 kitap hedeflemistim, 35 tane tamamlayabildim, 2 tane daha yoldaydi aslinda ama bugun bitirmek icin kasmayacagim. Goodreads'de senelik bazi istatistikler gorulebiliyor, 9700 kusur sayfa ediyormus. Gerci ben sitede guzel kapakli versiyonlari sectigim icin o sayi cok da kesin olmayabilir. :)

Istediklerinizi okumaya vakit bulabileceginiz bir sene diliyorum.
0
common of demons
(31.12.17)
toplam 27
0
EasyTiger
(31.12.17)
12 hedeflemistim 11'de kaldim.
0
doxanikee
(31.12.17)
68 sayabildiğim
0
mavibalık
(31.12.17)
9'da kalmışım. Her açıdan öyle boktan bir seneydi ki zaten, kitap okuyacak fırsat da olmadı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.12.17)
30 kitap hedeflemiştim 36 tane okudum. Aslında 40-45 tane okuyabilirdim ama birkaç ay hiç kitap okumadığım bir dönem oldu.
0
tahin pekmez yoğurt
(31.12.17)
10/15 yapmışım. ama bir sene içinde 10 kitap okumamıştım daha önce o yüzden iyi bence. sayfa sayısını nerden görüyoz ya goodreadste
0
melodica
(31.12.17)
5. hepsini de elimde kindle varken 5 günde okumuştum. baskı okuyamıyorum artık nedense.
0
oddyseus
(31.12.17)
3 tane yarıda bıraktım
4 tane bitirdim
0
sttc
(31.12.17)
@melodica Direkt profil sayfanizda arkadaslarin ust kisminda melodica'nin bu yilki kitaplari (melodica's year in books) diye gorunuyor olmali. Ortalama sayfa sayisi, en uzun/kisa/populer kitaplar da var.

Gecen seneden var miydi bu ozellik hatirlayamiyorum (ama gecen sene icin de ayni seyler gorulebiliyor)
0
🌸common of demons
(31.12.17)
Hedef 25'ti. 30 okudum. 8800 sayfa toplam.
0
efreet sultan
(31.12.17)
50 hedeflemiştim 29da kaldım. 10.032 sayfa. ne kadar da boktan bir sene oluşu kitap okuyamayışımda göründü. İnş 2018 güzel bir yıl olur kitap okunabilen.
0
soylu
(31.12.17)
bu sene de soruldu.

(git: 1246333)
0
tepedeki psychedelic adam
(31.12.17)
@tepedeki psychedelic adam Bunu gormemisim ben... Her gun bakarim buraya, gecen sene soran gene sorar mi diye de bugune kadar bekledim, ama arama yapmamistim "acilsaydi gormustum" diye. Ama cogunlukla baska kullanicilar cevap vermis en azindan.
0
🌸common of demons
(31.12.17)
Her yıl 100 hedef koyuyorum ama bu yıl iş hayatına da girmemin ve önceki bir dönemdeki depresyonun etkisiyle 85 kitap okumuşum. İlk kez tamamlayamadım hedefi bu yıl :/
0
mutlusismankedi2015
(31.12.17)
10 okunan
10 yarida birakilan.
0
wishmaythşngs
(31.12.17)
@common of demons ben mobil uygulamadan bahsediyosun sandım . masaüstündeymiş ,gördüm şimdi.
0
melodica
(02.01.18)
Cok sey okudum ama kitap dersen 1 tane galiba. Cok kitap okudugum donem oldu, az kitap okudugum donem oldu ama hicbir zaman kitap sayisi hedefi koymadim kendime. Okumak kitaptan ibaret degil bana gore.
0
stavro
(02.01.18)
1 (bir)

stavro +1 diyeyim şanımız yürüsün :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.01.18)
(11)

letonya deyince aklınıza ne geliyor?

nigeo
ne olursa söyleyin. ne geliyor?
ne olursa söyleyin. ne geliyor?
0
nigeo
(30.12.17)
Kristaps Porzingis
Çek bir letonya
Riga
0
baldur2
(30.12.17)
metonya kralı metin amca
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.12.17)
basketbol ve bebek gibi kızlar.
0
firemanjonny
(30.12.17)
Beyaz tenli şirin kızlar.
0
John Bloor
(30.12.17)
Letonyali arkadaslarim. Turklerden ortalama az daha zenginler ama kultur farki inanilmaz yuksek orada.
0
Traveller
(30.12.17)
shot cafe
ve soğuk. çok ama çok soğuk
satranç
0
halanne
(30.12.17)
ok atmalı bir atari oyunu
haçlı ordusu için savaşan şövalyeler,
litvanya ve polonya
0
dahinnotha
(30.12.17)
halısaha ayakkabısı
pbs.twimg.com
0
Bruce
(30.12.17)
Patates
Baltık Denizi
Eurovision'da son yıllarda hep güzel şarkılar çıkarmaları
Ayrıca 2003'de Eurovision'u kazandığımız ülke(Yarışma Riga'da Skonto Olympic Hall'daydı)
0
nundu
(30.12.17)
1 sene litvanya'da yaşayıp da gezmeye gidemediğim ülke.

Otobüsle aktarma yapmak için gitmiştik oradan 4 saatlik yolculukla Litvanya'ya geçmiştik ve kendisi benim adım attığım ilk yabancı ülke.
0
dedi ayca
(30.12.17)
en başta bayrakları geliyor çünkü bu ülkeyi litvanya'yla karıştırdığım için farklarını iyice öğrenmek istemiştim bir ara. öyle sürekli bakarken kafama yerleşti. letonya dediğinde aklımda oluşan ilk imaj letonya bayrağı oluyor direkt olarak.

sonra da riga'nın khl'de tokat manyağı olan gariban buz hokeyi takımı dinamo riga. onların ismini hep kedi mamasına benzettiğim sponsorları wingas. sandis ozolins. başka pek bi şey gelmiyo. "litvanya'nın basket oynayamayanı" diye kalmış aklımda jsjfsk
0
der meister
(30.12.17)
(11)

gerçekten sevgilinizin kötü günde de sizi sever mi ?

sorunvar
yani kötü gün olsa ayağınız sakatlansa yada çok fakir olsanız yine sizle devam eder mi ? Not :açıkçası şu ana kadar hiç bir ilişkimde buna yüzde yüz emin olamadım ..
yani kötü gün olsa ayağınız sakatlansa yada çok fakir olsanız yine sizle devam eder mi ?

Not :açıkçası şu ana kadar hiç bir ilişkimde buna yüzde yüz emin olamadım ..
0
sorunvar
(29.12.17)
Iyi gunumuzde sevenimiz mi Var ki :)
0
yarey
(29.12.17)
edeer ^^
ben de ederim. hem çok zor zamanlar atlattık zaten. birlikte olunca her şey daha kolay geçiyor.

acemi’ye kesinlikle katılmıyorum, kadınların hepsini böyle paragöz diye anlatılması hiç hoş değil. kadının kendi parası yok mu niye erkeği parası için sevsin. fakirleşince tekmeyi basacak kadın da vardır ama bu durumda onunla sevgili olan erkekte de sorun vardır bence.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
acemi+1
0
nickini degistiren yazar
(29.12.17)
Birçoğu etmez.
0
opitseri
(29.12.17)
daha 2-3 aydır çıkıyorken, hatta yarı uzak mesafede olduğumuz için sadece 5-10 kere görüşmüşken ayağımız kırdım. evde yatmaktan sıkıldım diye yaz sıcağında beni kucağında 3 kat aşağıya indirdi merdivenlerden. hemen evimizin yanındaki alışveriş merkezine götürdü, beni kenarda bi yere oturtup koşa koşa gitti tekerlekli sandalye aldı geldi, saatlerce gezdirdi. sonra tekrar kucağında 3 kat yukarı taşıdı.

o adam şimdi kocam :)

ve ben 2 yıl önce gene ayağımı kırdım. gene kucağında taşıdı, her gün sabah kahvaltımı, öğle ve akşam yemeğimi hazırladı. sıkıldım dedim gezdirdi, ağrıdı dedim ilaç buldu geldi, acıktım dedim yedirdi, evi temizledi, çamaşırları yıkadı. pff bile demedi, demez de. daha kötü hasta olsam yatağa düşsem de demez.
0
halanne
(29.12.17)
Somut örnek vereyim
Trafik kazasında suratımdan yaralandım. Sağ göz kapağım parçalandı. Kaşım, alnım, kafam vs.. cidden kötü durumdaydım.

O zamanki kız arkadaşım, aşkımdan ölen, beyaz eşya falan baktığımız insan beni bir kere o halde gördü.

O dakikadan sonra telefonda aşkım, canım vs. Demek yerine adımla hitap etmeye, olabildiğince az konuşmaya, soğuk davranmaya başladı.

Buluşalım dediğimde sürekli reddetti. Çok ortak arkadaşımız olduğu için ayrılalım da demedi. Bir ay böyle sürdü.

İstersen ayrılalım dedim. "Peki" dedi ve bitti.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.12.17)
@kusursuz gibi maalesef çok örnek gördüm.Kadınlar bu konuda daha acımasız .
0
🌸sorunvar
(29.12.17)
ben onu her zaman ve hep sevdim, seviyorum hala ve severdim de... ama o her kötü zamanımda, yanımda durmadığı gibi bir tekme de atıp gitti. ondan kesinlikle bir ümidim yok. başkası olabilir, mümkün... bilmiyorum.
0
runagain
(29.12.17)
Fiziksel manadan ziyade maddi ve/veya statü sayılabilecek şeyler anlamında düşerseniz 10 kadının 9'u bir bahane bulup, başka bir konuda sizi suçlu gösterip bırakırlar. Biraz çevrenize bakıp düşünürseniz mutlaka bu tür örnekleri görürsünüz.
0
skooma
(29.12.17)
Evet, şu ankinden eminim desem yeridir.
0
roket adam
(29.12.17)
bundan emin olabiliyorsan sıkıntı vardır zaten açıkçası. atıyorum kanser olursun, eşin yanından bir saniye olsun ayrılmaz. aylarca, yıllarca gözü gibi bakar sana. sonra her şey yolunda gibi görünürken "bye" deyip pat diye gider. insanoğlu bu. nankördür, şerefsizdir vs. diye demiyorum. kimin ne zaman seveceği, sevmeyeceği, gideceği vs. belli olmuyor. bunu sen bilemezsin. çoğu zaman karşı taraf bile bilmiyor.
0
der meister
(29.12.17)
(8)

250 dolarlık bitcoin aldım

binder dandet
Binance'ın başında hem çekirdeğimi çitliyor hemde inceleme yapıyorum.Keyifli bişimiş be, sırf dump pump izleyerek ufak bir miktar kazandım da ha.neyse, coin önerin bana :)
Binance'ın başında hem çekirdeğimi çitliyor hemde inceleme yapıyorum.

Keyifli bişimiş be, sırf dump pump izleyerek ufak bir miktar kazandım da ha.

neyse, coin önerin bana :)
0
binder dandet
(29.12.17)
o kadar az bir parayla düşük aralıklı artış çıkışlarla işlem yaparsan komisyondan dolayı paran eriyebilir dikkatli ol.
0
ocanal
(29.12.17)
yok hocam bnb aldım yuzde 10 komisyon ödüyorum, fazla da alıs satıs yapmıyorum.

şu anda iota eth xmr ve verge deyim. verge serepsizi iyi cıkıs yaptı dun yuzde 30 dusmustu.
0
🌸binder dandet
(29.12.17)
komisyon yuzde 10 mu? binde 1 diye biliyorum. 0.1% binde 1 olmuyor mu?

request network
genesis vision
0
000000
(29.12.17)
normal komisyonun yüzde 10 unu ödüyorum, geri kalan bnb coinle karşılanıyor binance'ta
0
🌸binder dandet
(29.12.17)
haftasonuna şunlarla giriyorum:

ripple-xrp
substratum-sub
stellar-xlm
ambrosus-amb

verge'den 1000'i görür görmez çıktım. hiç güven vermeyen bir coin'e dönüştü alsan dert almasan dert.
0
sir gawain
(29.12.17)
ambrosus stellar ve substratum çöp hocam market cap ları çok çok düşük ve devamlı satış var, ripple da yiyeceği pumpı yedi zaten. ben olsam almazdım.
0
🌸binder dandet
(29.12.17)
neo aldım ben. iyi diyolar. 1 hafta önce 54 dolardan aldım, 65 ti bugün. ara ara biraz düşüyor ama gene çıkıyor hemen.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
sub ve amb hadi neyse de stellar'a çöp demek için ya delirmiş olmak ya da bu kripto işinden zerre anlamamak gerekiyor.
0
sir gawain
(30.12.17)
(4)

plakası bilinen taksiyi bulmak

istanbul kanatlarimin altinda
dün gece takside kot ceketimi unuttum. plakasını biliyorum. bulabilir miyim taksiyi?
dün gece takside kot ceketimi unuttum. plakasını biliyorum. bulabilir miyim taksiyi?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
bence bulursun. bol şans
0
teknikekip
(29.12.17)
Bulunduğunuz bölgenin Şoförler Cemiyeti gibi bir birimi olması lazım. Orayı arayıp takside unuttuğunuz şeyi tarif etmeniz ve plakayı vermeniz işe yarayacaktır. Bu yolla durağa da ulaşabilirsiniz belki.
0
olanlaolunmaz
(29.12.17)
@teknikekip sağol ya :D kiminin parası kiminin duası.

@olanlaolunmaz teşekkür ederim. İstanbul şoförler odası'nı aradım, dedim böyle böyle. adam bir sürü soru sordu; "nereden bindin, nereye gittin, saat kaçta bindin, ceketi arka koltukta mı yoksa bagajda mı unuttun" falan. sonra adımı ve telefonumu aldı, biz sizi ararız dedi. dev hizmet :D
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
Onların aramasını beklemeyin; yarın, üç gün sonra ve bir hafta sonra tekrar arayın siz. Bazen de dediğim gibi taksinin çalıştığı durağı öğrenmek daha etkili olabiliyor çünkü taksici bu şoförler odasının kayıp eşya birimine bırakmak yerine durağa bırakabiliyor insanlar önce durağı arar diye.

Kamu spotu: taksinin plakası yanında bağlı olduğu durağa da bakalım binerken inerken.

İnşallah bulursunuz nereye bırakılmışsa. Kolay gelsin!
0
olanlaolunmaz
(29.12.17)
(7)

Yoga hakkında

Tersidüzükilec
Diyorum ki, yoga yapayım. Bu böyle pat diye olabilecek bir şey mi? Bunu tek başımıza evde yapabiliyor muyuz? Başlangıç seviyesi olarak ne önerilir, nasıl yapılacağı hakkında video takviyesi olarak ne önerilir?
Diyorum ki, yoga yapayım. Bu böyle pat diye olabilecek bir şey mi? Bunu tek başımıza evde yapabiliyor muyuz? Başlangıç seviyesi olarak ne önerilir, nasıl yapılacağı hakkında video takviyesi olarak ne önerilir?
0
Tersidüzükilec
(29.12.17)
hehehe

pat diye olabilir tabi neden olmasın. aslında hiçbir şeye ihtiyacın yok, ama bir matın olsa fena olmaz. 30 liraya da mat var 300 liraya da mat var. sakın gidip pahalı bir şey alma çok gereksiz. tüm matlar aynı işi görüyor. benim kampta kullandığım 10 liralık decathlon çadır matı bile bir yere kadar idare ediyor :p kaymaz olması önemli sadece.

çıplak ayak, tayt ya da çok bol olmayan bir eşofman ve gene bol olmayan bir tişört giy.

video tavsiyesi veren çıkar herhalde, ben kursa gittiğim ve orada öğrendiğim hareketleri ezberden yaptığım için pek video izlemiyorum. ama şöyle bir tavsiye vereyim. hareketleri yaparken videoları izleme. sadece anlatanın sesini dinle. zaten başlangıçta aşağı yukarı 30 tane hareket var, bunların nasıl yapıldığını videolardan izleyip öğrendikten sonra ezberden de yapabilirsin. ama hareketlerin sırası biraz önemli, yani ezberden yapacaksan videolardaki sıraları takip etmeye çalış.

bizim kursta da hocalar hareketleri yapmaz, çok yeni ve zorlu bir hareket değilse göstermez. sadece "sağ el sağ dizin önüne, sol bacak yukarı" falan gibi şeyler söylerler.

yoganın farklı çeşitleri var bir de. hatha yoga ve yin yoga yapıyorum ben, başlangıç için en iyisi bunlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
youtube'dan yoga with adriene'nin videolarini onerebilirim.
0
ozgur bir kusun hatirati
(29.12.17)
chitosan
(29.12.17)
kino yoga, yoga with adriene, nike'ın uygulamasındaki videolar güzel bence
pozları doğru öğrenebilmek adına en azından başlangıcı hocayla yapmak sonra evde devam etmek daha uygun olur,
mat çok da önemsiz değil, yoga matlarının çok yüksek ve çok süngerimsi olmaması gerekiyor. örneğin aşağı bakan köpek gibi pozisyonlarda ellerinizin mata gömülmemesi lazım.
bir de videolarda meditasyon kısmı biraz eksik kalıyor, o kısmı sizin için önemliyse yine hoca lazım. ama onu da hocayla gördükten sonra belki kendiniz yapabilirsiniz.
0
ofelia
(29.12.17)
desdenova34
(29.12.17)
Şu sitedeki 21 günlük vinyasa yoga challenge'a kaydol derim, 1 ocakta başlıyor. (ingilizce anlatılıyor ama zor değil basit bir ingilizce, zaten aynı anda hareketleri gösteriyor).
tv.wanderlust.com
Ücretsiz ve 21 gün boyunca her gün bir video mail adresine geliyor.

Ben geçen sene bu challenge ile başlamıştım, çok faydasını gördüm.
0
peggy
(29.12.17)
Yazılan her şeyden vazgeçin. (bkz: çetin çetintaş)

Türkiye'de tek. Zaten videonun direkt başlamasından farkı anlayacaksın. Aboneyle beğeniyle işi yok adamın bir kere.
www.youtube.com

2-3 ay idare eder bu 5 ders. Daha sonra farklı serilere geçebilirsin. Kanalda mevcut.
Hiç bir bağlantım yok. Reklam yapmıyorum. Araştırdım adam bu işin felsefesinde.
0
nickini vermek istemeyen uye
(29.12.17)
(20)

hayat kalitenizi yükseltecek bir şey önereyim mi?

istanbul kanatlarimin altinda
önerdim bile: scottybilmeyenler için özet geçeyim, über'in motorsikletli olanı. uygulamadan çağırıyorsun, motorcu geliyor, sana kaskını ve hijyen açısından kaskın içine giymen için boneni veriyor, alıyor nereye istersen götürüyor.az önce ilk defa kullandım. kadıköy'den Levent'e 18 dakikada geldim ve
önerdim bile: scotty

bilmeyenler için özet geçeyim, über'in motorsikletli olanı. uygulamadan çağırıyorsun, motorcu geliyor, sana kaskını ve hijyen açısından kaskın içine giymen için boneni veriyor, alıyor nereye istersen götürüyor.

az önce ilk defa kullandım. kadıköy'den Levent'e 18 dakikada geldim ve sadece 5 (beş) tl ödedim. çünkü bu aralar kampanya varmış. normalde ise 26 lira tuttu.

en zevkli kısmı ise elbette boğaziçi köprüsünden geçmekti.

reklam yapmıyorum, referans kodumu da paylaşmıyorum. sadece İstanbul'daki en aşağılık şey olan trafik sorununa çok güzel bir çözüm olduğunu düşündüm. belki siz de kullanırsınız dedim.

kullanın. kullandırın. sevgiler.

bu arada, soru başlıkta ;)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.12.17)
beni öldürseler motora binmem canımı sokakta bulmadım.
0
sta
(28.12.17)
sadece istanbul gibi duruyor ama iyiymiş..
0
redeath
(28.12.17)
scotty'yi haftada ortalama 3-4 defa kullanıyorum. gerçekten çok ucuz. ve çok fazla promosyon oluyor. sürücüler çok kibar.
0
Rudy Baylor
(28.12.17)
@redeath şu an İstanbul ve İzmir'de kullanılabiliyormuş
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(28.12.17)
Ya bu Scotty'yi hep okuyorum ama tanımadığım bir sürücünün artçısı olmak fikri rahatsız ediyor.

Ben bir soru sorayım, koruma olarak sadece kask mı var? (Düzenli kullanıcı sayılacak motosiklet artçısıyım, en kısa yolda bile kask, ceket, eldiven, yol uzunca ise ayrıca dizlik kullanıyorum. Pantolon ve motor botu da eklenecek hatta bunlara.) Kask bile doğru büyüklükte değilse sıkıntılı çünkü, ikna olamadım hiç.
0
kobuzchu kiz
(28.12.17)
@kobuzchu kiz sürücü bana kask ve içine giymem için bone verdi. istersen dizlik de var dedi ama istemedim. üşüyor musun diye sordu 2-3 kere. üşüsem bana mont verir miydi, yoksa öylesine mi sordu bilmiyorum.

verdiği kaskın üstünde gözlük ve ağızlık gibi bir şey vardı. motorcular buna ne diyor bilmiyorum. köprüde çok rüzgar olunca ağzım yüzüm yamuldu, onları taktım.

kask ebatını bilmiyorum. bana oldu gibi ama belki de büyüktür.

en çok motoru beğendim. kocaman bir motordu scooter değildi.

valla yüzde yüz güvenli diyemem. sürücü kim bilir kim yani. sapık olabilir, hızlı sürebilir, dikkatsiz olabilir, başkası gelip çarpabilir. ama bu riskler karşılığında aldığım hizmet mükemmeldi, bence değdi. hayatta böyle adrenelinler lazım :D scotty'nin arabalı versiyonu olan blabla car'ı da çok severim mesela ve çok kullanırım. başıma hiçbir şey gelmedi bu güne kadar.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(28.12.17)
Motora binmek çok riskli. Az geç giderim arabayla ya da toplu taşımayla giderim. Hiç sevmedim fikri.
0
mor oje
(28.12.17)
Yükseltmedi:)
0
benaslindayohum
(28.12.17)
motora binmem +1
0
qazwsx
(28.12.17)
istanbulda 10+ yıldır motosiklet kullanan biri olarak ben ne kendim tanımadığım adamın motoruna binerim ne de sevdiğim insanı bindiririm.

gerçekten teklikenin ve risklerin hiç farkında değilsiniz.
0
orpheus
(28.12.17)
Ben de inanılmaz tehlikeli buluyorum, tanımadığım birinin motoruna binme ihtimalim %0 isterse bedava olsun.
0
roket adam
(28.12.17)
istanbulda motora binilmez.
hele başkasının motorunahiç binilmez.
0
herhaltibiliyoring
(28.12.17)
ay ne de tatlı canınız varmış ya :D nerde o eski çılgın gençlik. pii.

bu arada bu sabah da kullandım, gene gayet keyifli bir yolculuktu.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
istanbul kanatlarimin altinda ve adrenalin dolu hayatı ya... :)
benim yaşam kalitemi sadece düşürmekle kalmaz bu öneri, sona erdirebilir. dolayısıyla yo dostum yoo.
0
evde liyakat kalmamis
(29.12.17)
içinizde bir tane mi yobaz olmaz arkadaş.
herkes mi ölüm tehlikesi olarak değerlendirmiş.

bunu tercih eden erkekse sıkıntı, kadınsa yine sıkıntı.
öyle bir mevzuymuş ki kadın erkek ayrımı bile yapamadım.

kız arkadaşın buluşmaya gelicek, önünde başkasının motorundan inecek.
hayali bile kabul edilemez.

tek yobaz olarak geldim ve geldiğim dünyaya gidiyorum.
tik'in de canı cehenneme.
0
güneyli çocuk
(29.12.17)
adamin hayat kalitesini arttirmaktan kasti bizi oldurmekmis :D
0
baldur2
(29.12.17)
@evde liyakat kalmamis hehe ya ne güzel bunu duymak ^^

@güneyli çocuk senin fikrin de böyle olabilir yahu niye tik atmayayım. sen kız arkadaşını bindirmezsin madem, gerçi o zaman buna binmek için senden izin alacak bir kız arkadaşın olması gerekir tabi. diğer yandan ben boğaz köprüsünden geçerken motorcuyla video çekip erkek arkadaşıma gönderdim, oha süper dedi. hem yani ne olabilir ki. 3 senedir aynı yastığa baş koyduğum, el üstünde tuttuğum, her şeyden çok sevdiğim sevgilimi 3 dakikadır tanıdığım motorcuyla mı aldatıcam :D saçma.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
@istanbul...
benden izin alacak, kendi ayakları üzerinde bile duramayan bir kız arkadaş değil,
bunu kendine yakıştıramayıp, tenezzül etmeyecek bir kız arkadaş olması gerekir.

benim kimseyi yargıladığım yok. adamların fotoğrafları internette. hepsi temiz yüzlü insanlar zaten belli oluyor. bir girişim bu. e sizin niyetiniz de ortada. erkek arkadaşınızın güveni de ortada. tüm taraflar halinden memnunsa bana ok yemek düşer yani.
i.pinimg.com

have fun.
0
güneyli çocuk
(29.12.17)
bu soğukta nasıl yükseliyor yav o standart. montun içine gazete mi sokacağız?
0
bruceandwayne
(29.12.17)
@bruceandwayne ben de çok üşürüm diye düşünmüştüm ama üşümedim. bir de columbia marka eldiven, bacaklara koruyucu tozluk falan veriyorlar. bunlar baya tutuyor. özellikle tozluk hiç beklemediğim kadar iyi geldi.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
(2)

eve nasıl dönsem?

leeloodallas
selam; maçka swiss hotel den büyükçekmece bölgesine gideceğim. uber xl mı çağırsam yoksa taksiyle metrobüs yap metrobüste avcılar da inip avcılardan tekrar taksiye mi binsem?para açısından mantıklı ama 3 vesait durumu bir de gece bilmediğim bir yerde bekleme durumu biraz düşündürdü. sizce hangisi? (
selam; maçka swiss hotel den büyükçekmece bölgesine gideceğim. uber xl mı çağırsam yoksa taksiyle metrobüs yap metrobüste avcılar da inip avcılardan tekrar taksiye mi binsem?
para açısından mantıklı ama 3 vesait durumu bir de gece bilmediğim bir yerde bekleme durumu biraz düşündürdü. sizce hangisi? (uber xl da arada çevrilip ceza yazılabiliyor diyorlar ama bilemedim kalbim uberden yana gibi tek vesait sonuçta)
0
leeloodallas
(28.12.17)
gündüz vakti uber gereksiz, hem daha uzun sürer (normal trafikten gideceği için) hem de çok para.

gecenin körü olsaydı uber derdim.
0
disq
(29.12.17)
scotty

eksiduyu.ru
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
(3)

Amerika vize başvuru yapabiliyor muyuz?

canbonomobenseno
Merhaba Arkadaşlar,Araştırdım da, sınırlı sayıda randevu kabul ediliyor gibi birşey anladım. Fakat herkesin başvuruları kabul ediliyor mu? En erken ne zamana randevu alma şansımız oluyor?Konu hakkında bilgisi olan varsa yardımları için çok teşekkür ederim.
Merhaba Arkadaşlar,

Araştırdım da, sınırlı sayıda randevu kabul ediliyor gibi birşey anladım. Fakat herkesin başvuruları kabul ediliyor mu? En erken ne zamana randevu alma şansımız oluyor?

Konu hakkında bilgisi olan varsa yardımları için çok teşekkür ederim.
0
canbonomobenseno
(28.12.17)
geçen gün şirkettekiler diyordu, şu an başvurursan en erken 13 ay sonrasına randevu veriliyormuş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.12.17)
Gecen elcilik aciklama yapti 2019 Ocak’tan once randevu yok diye.
0
insan kus misali
(28.12.17)
Randevuları açtılar
0
steward
(28.12.17)
(15)

Hayvansever ve Et Yeme Deri Kullanma Celiskisi

bos gezenin bos ustasi
Eger hayvansever bir insan oldugunuzu dusunuyorsaniz cevaplayin.Kedi kopekleri koruyup kollayan, gidip para verip mama alan, buna butce ayiran bir suru insan var. Her gun et yiyorlar, deri ceket, kaz tuyu mont, deri cuzdan kullaniyorlar, yun kazak giyiyorlar.Gercekten hayvancilik endustrisinin ne ha
Eger hayvansever bir insan oldugunuzu dusunuyorsaniz cevaplayin.

Kedi kopekleri koruyup kollayan, gidip para verip mama alan, buna butce ayiran bir suru insan var. Her gun et yiyorlar, deri ceket, kaz tuyu mont, deri cuzdan kullaniyorlar, yun kazak giyiyorlar.

Gercekten hayvancilik endustrisinin ne halde oldugundan haberdar degil misiniz yoksa kendinizi mi kandirmaya calisiyorsunuz? Yoksa hayvanseverlik sadece bir PR calismasi mi sizin icin?

Gercekten hayvansal giyim ve aksesuar olmadan yasayamaz mi bu insanlar mumkun degil mi boyle bir sey?

Veya et yemek zorundalar mi cidden? Et ve saglik iliskisi kurmadan aciklayin bu durumu nitekim vejetaryen olarak yasayip olen insanlari gecelim toplumlar var hicbir kronik saglik sorunu olmaksizin.

Nasil acikliyorsunuz bunu?
0
bos gezenin bos ustasi
(27.12.17)
Bir siz, bir onlar üslubu kullanarak yazmışsınız, dolayısıyla bizim fikrimizi mi soruyorsunuz yoksa gözlemlediğimizi mi yazalım istiyorsunuz anlamadım açıkçası... Ama sorduğunuz şey zaten yüz yıllık bir ikilem. Cevabı böyle ekşi duyuru’da verilebilir bir şey olsaydı, zaten sormanıza gerek olmazdı. İnsanlar daha sık gördüğü ve ilişki kurduğu hayvanlar ile daha çok yakınlık kuruyor herhalde. Onların hisseden varlıklar olduğunu gözlemleyebiliyorlar. Görmedikleri veya aktif iletişim içinde olmadıkları hayvanları yok sayıyorlar. A.Leopold’un Land Ethic kavramını göz önünde bulundurmak gerek herhalde ideal olan için, ama o da Land Ethic’i savunup sonra ava çıkıyor; ilginç bir kafa olsa gerek.
0
sopiro
(27.12.17)
Hayvan ve doğa sevgisine sahip olmak bana ekstra bi sorumluluk vermiyor saygı duymaktan başka. İster yemek veririm kedilere, ister çöp toplarım kampa gittiğim yerlerde. Ben kediye tekme atmıyor doğayı kirletmiyor isem bu yeterlidir benim gözümde. İnstagramda gözümüze sokulan hayvan sevgileri elbette yapmacık ve gerçeklikten uzak. Ama sen beslenme ve giyinmeye geçersen iş başka. İnsanlığın gelişimi bunlarla entegre olmuş. İşi lüks moduna sokmadığımız sürece et yemekte sorun yok. Yediğin otları git kendin topla,
Bakliyatı buğdayı git kendin yetiştir. Kimse seni tutmuyor. Tüketim toplumu bu, kolay mı bu kadar insanı doyurmak. Ayrıca şu vegan soruları kadar bayat sorular yok. Hayvan sevgisiymiş.
0
hasmetizm 2046
(27.12.17)
kedi köpek sevip et yiyen ya da dediğin gibi deri kullanan insanları -kendim de dahil- hayvansever olarak görmüyorum. kedim olduğu halde biri "hayvansever misin?" diye sorduğunda "hayır, petseverim" diyorum. son 2-3 yıldır çok az et yemeye başladım. deri, kaz tüyü, yün vs zaten kullanmıyorum. et işini de halledebilirsem işte o zaman hayvansever olarak görebilicem kendimi.
0
sir gawain
(27.12.17)
Ben hayvan seviyorum. Hatta bazı zamanlar insanlardan da çok seviyorum hayvanları. Beslemek için, ihtiyacı olan bi tanesinin tedavisi için bütçe de ayırıyorum.

Ama sırf bu yüzden vegan olmayı düşünmüyorum. Sonuçta hayvanların bazıları yemek için var. Hayvan seviyorum diye neden Adana dürüm yemeyeyim ki?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.12.17)
ya sorulan soruları eleştirmeyi sevmem, sorman güzel ama bana kalırsa bunu orada burada pek sorma yani çünkü dışarıdan bakınca ukala bir vegan gibi duruyorsun. çevremde bir sürü vegan-vejetaryen var, hiçbiri de çıkıp böyle şeyleri sorgulamıyor. o sebzesini yiyor, ben karşısında etimi yiyorum, konusu bile açılmıyor. anca duyar kasan veganlardan böyle sorular çıkıyor.

hayvanları seviyorum. evde iki kedim var. sokaktaki hayvanları da koruyup kolluyorum. hafta sonları dağlara, doğanın içine kamplara gidiyorum. dönerken arkamda çöp bırakmıyorum. tüketimimi minimumda tutmaya, ihtiyacım olmadıkça iğne bile almamaya çalışıyorum. diğer yandan, bir kaz tüyü montum var. 10 senedir giyiyorum hala ilk günkü gibi. kim ne derse desin sentetik tüylü montlar ile arasında dağlar kadar fark var. eti ise illa aramam ama varsa elbette yerim. durumum özetle bu.

demişsin ki; et yemek zorunda mısınız. hayır kesinlikle değilim. et olmasa da yaşarım. kaz tüyü montum olmasa da yaşarım. ama et var, ben de yiyorum. kaz tüyü mont üretmişler, ben de giyiyorum. bunlar benim hayat standardımı iyileştiriyorlar. tutup farklı renklerde 10 tane kaz tüyü mont alanı ben de eleştiririm, ya da kampa gidiyoruz, yolda et alıyoruz. "çok aldık şunu bırakalım" diyorum. "bozulursa da atarız ya nolcak" diyene ağzının payını veriyorum. ama ihtiyaca yönelik tüketim zaten olması gereken şeydir.

yemek yemek güzel bir şey. sevmediğim yemek yoktur benim, tüm sebzeleri ayrı, etli yemekleri ayrı severim. süt, yoğurt, yumurta üçlüsünü her gün mutlaka tüketirim. ayda 1-2 balık mutlaka yerim. asla hasta da olmam. ciddiyim yıllar oldu ben en son grip olalı. bunu da açıkçası bu kadar çeşitli ve dengeli beslenmeme bağlıyorum. sağlıkla ilişki kurma demişsin ama kusura bakma sağlıkla elbette ki ilgili bu iş.

diyelim ben vegan olsam;

1- bu güne kadar hayvansal proteine alışmış vücudum için bu bir yıkım olacaktır. bitkisel proteinden aynı desteği alamam. bu tempoya dayanamaz, sık sık hasta olurum. asla ilaç kullanmayan bir insan olarak kesinlikle perişan olurum. o bahsettiğin vegan toplumlar nasıl yaşıyor, bir de biz İstanbul'un göbeğinde bu karmaşanın ortasında nasıl yaşıyoruz, bunu bir incele.

2- benim için büyük dert olur. ne yiyeceğim? etsiz balıksız sütsüz yemek bul ye, nereye kadar? sabah kahvaltısında peki? hayatımın tadı tuzu kalmaz. yukarıda da dedim, yemek yemek benim için bir zevk meselesi. kendimi bundan niye mahrum edeyim ki? şimdi diyeceksin; "ama hayvanları seviyoruz, onları koruduğumuz için rererö". bu kadar hayalci olmayın. siz, biz, onlar et yemeyi bıraktık diye daha az hayvan mı kesilecek sanıyorsunuz? ya da afrika'daki açlar daha mı iyi beslenecek? ya da doğa daha mı iyi korunmuş olacak? bu dünyanın bir düzeni var ve en tepedeki para babaları bu düzenin değişmesini istemediği sürece sen et yemeyerek bir yaprak bile kıpırdatamazsın. tek bir hayvanın bile hayatını kurtaramazsın. o tavuk kesilecekse gene kesilir, gerekirse sen yemedin diye çöpe atılır. sen ise bin çeşit yemekten mahrum kaldığınla kalırsın. ben de tavuk yemiyorum mesela hormonlu diye, tavuklara bir katkım oluyor mu? no.

3- hayvanlar da birbirini yiyor. bu doğal bir denge. (düz adam :D)

peki benim merak ettiğim; bunun PR ile ne alakası olabilir? (PR=halkla ilişkiler)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
Cehalet ve/ya bencillik.
0
auroraaurora
(27.12.17)
evet et yemek zorundalar. hayvansal proteini hayvan olmayan canlılardan mı karşılasınlar? 30 kilo brokoli mi yesinler? vegan beslenmek insan evrimine aykırıdır.
0
nice tnetennba
(27.12.17)
(bkz: www.iskur.gov.tr)

bence sen buradan bir iş bul kendine

yok illa cevap istiyorsan da:

öncelikle et giren yere dert girmezmiş. et yenecek aga. et önemli.
ikincil olarak da cincilya kürk gibi "gerçek" kürk giymiyorsa bir sıkıntı yok demektir. çünkü kürk için hayvan yetiştirilip öldürülmesi vahşettir. burada hemfikiriz.

diğer taraftan evet et yenmesi gerekiyor. sonradan vegan olanların birkaç yıl sonra çok sorun yaşadıkları ve zibilyon tane destekleyici hap kullandıklarını hepimiz biliyoruz. onlara sağlıklı demek tam anlamıyla komedi. ha toplumsal olarak o şekilde yaşamış ve vücut buna alışıksa sıkıntı olmaz.

ayrıca şu vegan faşizmini bırakın artık, kim ne yerse yesin size ne?! sonuçta elde tüfekle ava çıkmıyor bu insanlar.
0
hosein
(27.12.17)
merhaba

daha önceki duyurularımdan belki biliyorsunuzdur. kendi kendime düzenli olarak orman beslemesine gidiyorum. ayrıca yerel hayvan koruma görevlisiyim. herhangi bir hayvanın tek bir tüyüne zarar gelmemesi için her şeyi yaparım. kedi, köpek, at, eşek, hamam böceği, yılan bunların hepsi benim için aynı kategoride.

mesleğim gereği malesef deri ile haşır neşirim ancak kendim kullanmıyorum.

yolda kürk giyen biri gördüm mü mutlaka yanına gider "kürkünü çıkar vicdanını giy." derim. (eski işyerimden kürklü ürün yapmaya zorlandığım için ayrıldım.) kürk giyen bir tanıdığım varsa ilişkimi keserim. kürk konusunda gerçekten çok hassasım.

et konusuna gelelim: etin tadını gerçekten bilmiyorum. küçükken yedim ancak hatırlamıyorum. vücudumda et yemediğim için hiçbir şey eksik değil. etten aldığım ne varsa kuru baklagil, chia tohumu gibi yiyeceklerden alıyorum.

hem hayvan sevip hem et yiyenler bence hayvanseverliği yalnızca sokaktaki köpeği veya kediyi sevmek sanıyor. ben köpek ile dananın farkını göremiyorum. bence etsiz de yaşanıyor. yiyene saygım var, kimseye sen niye et yiyorsun demem. banane kendi tercihleri.
0
suicides underground
(27.12.17)
Ya ben anlamıyorum, binlerce kez sorulup binlerce kez cevabı verildi bu. Lükse kaçmadıkça ve kesim anında hayvanlara eziyet çektirilmedikçe o et yenebilir. Madem hayvanlar can, o zaman bitkiler de can güzel kardeşim, bitkileri de yemeyelim ve hatta hayvanların da bitkilerini yemesini engelleyelim ne dersin? Bitkiler de acı çekiyor? Var mı böyle bi saçmalık ya?

Hayvanları çok seviyorum, kimseye anlatmak zorunda değilim bunu. Seviyorum diye de Tanrının bana haram kılmadığı gıdayı yememezlik etmem. İmkanım olduğunda yeri gelmişse lüzum olmuşsa yerim. Nedir yani bunun hayvan sevgisiyle ilgisi? Endüstriyel hayvan kesimi vs işlerini biz mi yapıyoruz, biz mi işkence ediyoruz da bize soruyorsun bunu? Hayvan sevmek de problem oldu ya, size mi soracaz kimi neyi sevip sevmeyeceğimizi??
0
yaren
(27.12.17)
"bitkiler de acı çekiyor, bitki de yemeyelim" diyen de geldiğine göre tartışma burada bitmiştir, dağılıyoruz.

mezbahaya götürüleceğini anlayınca gözleri sulanan, huysuzlaşan, kendini ve türdeşini tanıyan, benliğinden haberdar, seninle ve tüm gezegenle iletişim kurabilen, üst duygular geliştirebilen bir canlıyı sırf et gömmeyi sevdiğin ve bunu haklı çıkarmak için pırasayla bir tutmalar falan hala devam ediyor mu? hayvanı yiyorsunuz, bari aşağılamayın yav. vegan muhabbetini sevmek zorunda değilsiniz, vejetaryenlerden tiksiniyor olabilirsiniz ama ne olur şunu da yapmayın artık. modern zamanların "o zaman şimdiki maymunlar neden insan olmuyor"u gibi bir şeye dönüştü bu da.

bu arada bitkilerde sinir sisteminin ve beynin olmayışına, dolayısıyla bunlardan mahrum bir organizmanın her etkiye verdiği tepkiyi acı olarak algılamanın insana özgü bir yanılsama olduğuna falan da girmek lazım da yazarken sıkılıyor insan. yav he, bitkiler de ağlıyor, acı çekiyor, karşısında pırasanın kesildiğini gören bir başka pırasa korkudan büzülüyor falan. "ama bilim adamları deney yapmış, kesilirken gönderdiği sinyal artıyormuş?" yav tabii ki artacak. her canlı organizma etkiye tepki verir, mercan resifi de verir, mantar da, bakteri de. yaşam dediğimiz şey o zaten. ama normalde umurunda bile olmayacak böyle konuları "o halde gönül rahatlığıyla iskender gömebiliriz" demek için kullanıyor ya insanlar, cidden aşırı rahatsız ediyor beni.
0
sir gawain
(27.12.17)
Iste buna turculuk deniyor. Inlar yalnizca kedi ve kopek seviyor. Turkiye'de adi hayvansever(?) olan bur dernek kedileri kuzu disinda et yiyemiyor diye kuzu eti satisina cikmisti.
0
Traveller
(27.12.17)
Sen bilmiyorsun diye bitkiler acı çekmiyor mu, bütün evrenle iletişim kurmuyor mu yani, bi tek sen bilmiyorsun diye? Çok güzel kafalar bunlar.

Madem doğa sevgisi madem hayvan sevgisi, o zaman nice nice verimli tarlalara inşaatlar yapılmasın, hayvanların yaşam alanları da işgal edilmesin. Ağaç kesilip kağıt yapılmasın. Arı salgısı bal yenmesin. İneğin koyunun keçinin sütü yavrularına kalsın dokunulmasın. Biz sentetik beslenelim.

Aklınızı başınıza toplayın, hayvana acıyıp bitkiye doğaya acımamak, hayvanı aşağılıyorsun deyip pırasayı pespaye bir şeymiş gibi göstermek saçmalığın daniskasıdır. Hayvan etini yiyen yer yemeyen yemez. Aslolan zulmetmemektir. Aşırılığın alemi yok.
0
yaren
(27.12.17)
Çok basit birkaç soru sordum. Hakaret yoktu, iğneleyici bir söz dahi yoktu. Hayvansever olanlar cevaplasın demiştim. Kendilerini böyle görenler yani. İşsizmişim ve ukalaymışım bu vesileyle anlamış oldum teşekkür ederim.

Şu sözü söyleyip başka bir şey yazmayacağım bu başlığa:

"tüm gerçekler üç aşamadan geçer. önce alaya alınırlar, sonra kendilerine şiddetle karşı çıkılır, son olarak ise doğruluklarının çok açık olduğu ilan edilir."
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(28.12.17)
hayvanseverim birazcık üzülsem de fazla takmıyorum, ne yapayım doğada herkes birbirini yiyor. fazla vicdan cildi bozar :)
ama sonuçta bir hayvanın leşini yiyoruz :)
0
titiraprap
(26.03.18)
(5)

indirim dönemi

istanbul kanatlarimin altinda
selam! önümüzdeki indirim dönemi ne zaman? indirimde hangi mağazalara bakmamı tavsiye edersiniz? geçen sene özellikle çok ucuza güzel ürünler bulduğunuz bir mağaza oldu mu?özellikle h&m ayarındaki giyim mağazaları için soruyorum. bir de ben internetten almayı seviyorum, internette de aynı indirimler
selam!

önümüzdeki indirim dönemi ne zaman? indirimde hangi mağazalara bakmamı tavsiye edersiniz? geçen sene özellikle çok ucuza güzel ürünler bulduğunuz bir mağaza oldu mu?

özellikle h&m ayarındaki giyim mağazaları için soruyorum.

bir de ben internetten almayı seviyorum, internette de aynı indirimler oluyor mu yoksa mağazada daha mı iyi indirim olur?

tenkyu.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
H&M'de şu an Onlina siparişlere özel indirim var bazı ürünlerde. Sık sık da oluyor.
0
nopnog
(27.12.17)
@nopnog şu anki indirim sözde indirim değil mi ya. göz boyamalık. baktım hm'e gene her şey pahalı. asıl indirim dönemini soruyorum ben. oluyor ya böyle, sezon sonu oluyor tüm ürünler indirime giriyor falan.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
Zara Ocak başında indirime girer. Online mağazası bir gece önceden indirime giriyor. Takip etmenizi öneririm.
0
agluna
(27.12.17)
Su an avm deyim ve her hamgi bi indirim yok.

Tahminen ocak sonu gibi olur.
0
bir3iki7
(27.12.17)
Zara, Bershka, Pull&Bear (İnditex grubu) Ocağın ilk haftası dediler.
0
lana del rey
(27.12.17)
(5)

vatandaşlıktan atılınca ne oluyor?

tolga asp
ben şimdi ağayı parmaklayıp kendimi vatandaşlıktan attırsam süreç nasıl işler?mesela ben hep kolluk kuvvetleri beni alıp başka bir ülke sınırına bırakacak, iki ülkeye de giremeyeceğim için arada bug'da kalırım gibi hayal ediyordum ama daha sonra ciddi ciddi merak etmeye başladım.vatandaşlıktan atıld
ben şimdi ağayı parmaklayıp kendimi vatandaşlıktan attırsam süreç nasıl işler?

mesela ben hep kolluk kuvvetleri beni alıp başka bir ülke sınırına bırakacak, iki ülkeye de giremeyeceğim için arada bug'da kalırım gibi hayal ediyordum ama daha sonra ciddi ciddi merak etmeye başladım.

vatandaşlıktan atıldıktan sonrası için olan süreci soruyorum, bilgisi olan var mı?
0
tolga asp
(27.12.17)
Genelde vatandasliktan atilan arkadaslar hizli kosup siniri gecmis kisiler oluyor,ulkenin icindeyken vatnadasliktan cikarilmayi basarabilmis birisi var mi hic dusunmemistim.ulke icindeyse zaten cezaevine atilmis,ciksin oyle atariz vatandasliktan diye dusunuyorlardi heralde:)

Surec once haymatloslukla ilerliyor.

Benimde aklima takildi yurticindeyken atilan birisi var mi bir bakinayim.
0
duptıs
(27.12.17)
bildiğim kadarıyla vatansız kaldıysan istediğin ülkenin vatandaşlığına başvurabiliyorsun. ve atla deve bir suçun, cezan, hükmün yoksa vatansız olduğun için seni kolayca kabul ediyorlar. her ülkede geçerli mi bilmiyorum ama çoğu Avrupa ülkesi ediyordu mesela.

vatansız olsan bile Türkiye'de ya da o an hangi ülkedeysen o ülkede yaşamaya devam edebiliyorsun. yabancıların sahip olduğu haklara sahip oluyorsun. kimse seni atmaz. vatansızlar için ayrı pasaport, kimlik falan var bildiğim kadarıyla. onlarla işlem yapabiliyorsun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
Yurtiçindeyken vatandaşlıktan çıkarılman söz konusu değil, çünkü suçun neyse tutuklanır cezanı çekersin. Yurtdışındayken ülke aleyhine terör vs. gibi ciddi bir faaliyetin varsa ve yurda dönmüyorsan, cezalandırılman ve engellenmen de mümkün olmadığı için ancak o zaman vatandaşlıktan çıkarma olabiliyor. O durumda da bulunduğun ülke veya başka ülkelerin vatandaşlığına başvurman mümkün ama kendini bu duruma düşürmen için baya dehşet şeyler yapman lazım.
Kendi isteğinle çıkman için de muhtemelen başka bir ülke vatandaşlığına sahip olman gerek.
0
mikro patlama
(27.12.17)
@monogram
Türkiye o konudaki bm anlasmasini onaylamadi.
treaties.un.org
yani tc kendi vatandasini vatansiz kalmasi için vatandasliktan çikartma hakkini sakli tutuyor. ama bunu sadece yurtdisindakilere, önce bir "yurda dön" çagrisi yaptiktan sonra uyguluyor.
0
pinocchio
(27.12.17)
ağayı parmaklarsan içeri al-bırak-al-bırak yapar manyak ederler. olmadı direk içeri atar süründürürler. daha olmazsa başka şey yaparlar. ama vatandaşlıktan atmak sıkıntılı bir iş. vatandaşlıktan atılan kişi vatansız oluyor ve epey külfetli oluyor. pasaport olmadığı için başka bir ülkeye giriş yapman mümkün olmayabiliyor, falan derken uğraş dur.

vatandaşlıktan atılma yurtdışındaki kişilere çok nadir durumlarda uygulanan bir işlem. zaten atılmadan önce başka bir ülkeden vatandaşlık almış olman neredeyse şart gibi. en azından oturum izni almış olman şart.

kovmirler ula kovmirler...
0
babilbaligi
(27.12.17)
(21)

iphone x alsam mi?

ahoy kaptan
normalde almayi dusunmuyordum ama 4400 civarina buldum sahibinden.com'da fiyat cok asiri gelmedigi icin bir de ben bu cihazi alirsam evde altta yazdigim sekilde bir yukseltme dongusu yasanacagi icin dusuneyim dedim.bendeki iphone 7 -> erkek kardeseerkek kardesteki iphone 6s -> kucuk kiz kardesekucuk
normalde almayi dusunmuyordum ama 4400 civarina buldum sahibinden.com'da fiyat cok asiri gelmedigi icin bir de ben bu cihazi alirsam evde altta yazdigim sekilde bir yukseltme dongusu yasanacagi icin dusuneyim dedim.

bendeki iphone 7 -> erkek kardese
erkek kardesteki iphone 6s -> kucuk kiz kardese
kucuk kiz kardesteki iphone se -> anneye
0
ahoy kaptan
(27.12.17)
Alma gerek yok.
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.12.17)
kasıtlı yavaşlatma itirafı sonrası iphone'dan soğudum ben
0
burya
(27.12.17)
@burya pil kapasitesi dusuyorsa yavaslatmak normal ya, cpu gucu cekemeyip zirt pirt kapanacagina frekansi dusebilir.
ama tabii ki bu durumda o pili ucretsiz veya cok ufak bir ucretle degismeleri lazim
0
🌸ahoy kaptan
(27.12.17)
paranız mı çok hesap mı bilmiyosunuz anlamıyorum. almayın.
0
elorelia
(27.12.17)
@elorelia 25 yasindayim hesap kitap da biliyorum ki kazandigim parayi o ay yemek yerine %70'ini biriktiriyorum ama insanin motivasyonunu yuksek tutmak icin arada sirada hosuna giden, imrendigi seyleri alarak kendini simartmasi gerektigini dusunuyorum.

@mikahakkinen 6000tl verip almam zaten, 4400'e denk geldim sahibinden.com'da hem o yuzden hem de yukarida acikladigim diger sebepten dolayi aklim celindi biraz.
0
🌸ahoy kaptan
(27.12.17)
bence al, çok güzel telefon çok memnunum.
0
sta
(27.12.17)
al alma onu bilmem de evdeki şu teknoloji hiyerarşisi çok üzdü :( erkek kardeşteki 6s'i anneye verin bence. biraz da o nasiplensin teknolojiden. ya da sen elindeki 7'yi ver. ya da iphone x'i direkt annene alın.
0
tute
(27.12.17)
@ahoy kaptan: olayın etik olmayan kısmı bu konuda kullanıcıyı bilgilendirmemesi. belki ben o şekilde kullanmak istiyorum, sonuçta kısıtlama yapmış oluyor ve sana haber vermeden yapıyor bunu. ben de iphone 6 kullanıyorum mesela. açıkçası yavaşlayınca insan "yaaa bunun da miyadı doldu en iyisi yeni telefon almak" diyordum. belki ben kapasite bitince yeni batarya taktıracağım.
0
burya
(27.12.17)
@tute amacim ben degistirirken herkesin ufaktan da olsa telefonu yukselmis olsun. annem note 5 kullaniyor ya bayaa androidci kendisi :D buyuk ihtimal iphone se'yi almayacak zaten
0
🌸ahoy kaptan
(27.12.17)
7 plus'ım vardı.

bahsettiğine benzer bir döngü yüzünden aldım, pişman değilim. döngü olmasa almazdım. bana 4700'e mal oldu alamanyadan arkadaşa aldırdım.
0
washe
(27.12.17)
ben olsam almam, param yok şu an ama olsa da daha öncelikli alacağım şeyler var.

ama paran varsa ve daha öncelikli alacağın bişey yoksa alabilirsin bence.
0
contavolta
(27.12.17)
Bu sirkulasyon icerisinde eninde sonunda alacaksin gibi durdugu icin git al.cunku bende oyle yaptim.kasalar ayni,elindeki is goruyor mantigiyla ya ne gerek var ki diye basliyor,sonra bu zinciri doyurman gerektigi geliyor aklina:)zincir kirildiginda el mecbur yeni aliyorsun,devre arasinda futbolcu transferi gibi oluyor.

@burya,farkinda degilmiydin simdiye kadar,itiraf etmelerini bekliyordun.pil falan olayida yalan,butun maksat seni yeni telefona yonlendirmek.bu kendi memleketinde cihaz degisim programiyla desteklenebiliyor.bizi, gibi kaliteli insanlara yazik oluyor.bas paralari bas durumu.abonelikle olan sirkulasyonu yuzunden amerikada dava vs varmidir bilmiyorum ama her halti mahkemeye veren samsungta bunu mahkemeye tasiyamiyor cunku kendiside yapiyor.bi cengaverlik yapip,mahkemeye vermek lazim bunlari:)yilin case i ,kucukcekmece adliyesinde:)
0
duptıs
(27.12.17)
al gitsin.
hayat kısa ve bu kısa hayat her an sonlanabilir.
öldükten sonra para bir işe yaramaz.
0
pangea
(27.12.17)
Bende 6 128 vardı, artık eskimişti 4 sene olmuştu.
Ben Dubaide bulunca aldım (amerikadan kaçak gelenlerden aldım facetime olsun diye)
x 256 aldım gayet memnumum, 5.099tl ye geldi, türkiyede 2000 daha ucuz
4400 e bulduysan al, 3-4 sene idare eder seni
0
delaparma
(27.12.17)
al. sonuçta o telefon yıllarca aile içinde kullanılıyor. al gitsin.

kazandığının %70ini biriktirip %30u ile iphone x alabiliyorsan zaten al.
0
babilbaligi
(27.12.17)
el degistirme olayi cok hosuma gitti. en ufak olanin elindeki iyileşsin diye al diyorum shsnd
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.12.17)
aliyorum ama sanki almamam gerekiyor gibi hissediyorum :D ins gecer 1-2 gune
0
🌸ahoy kaptan
(27.12.17)
yalnız "alma" diyen herkese karşı çıkmışsın.
neden soruyorsun o zaman yahu. hayır içini ferahlatmamızı istiyorsan yoğurtlu sos tarifleriyle gelelim :)

şahsi fikrim; ben olsam almazdım. birincisi telefona ihtiyacın yok. kardeşlerinin de yok. ikincisi, 4400 liraya neler neler yapılır.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda
abi alma diyenlere argumanlari uzerinden karsi cikmaya calistim mesela adam 'xxx sebepten dolayi alma' demis ama xxx benim icin gecerli degil.

neler neler yapilir 4400 liraya demissin, ne gibi?
0
🌸ahoy kaptan
(27.12.17)
@duptıs: ya farkındaydım aslında. iphone 6 ilk apple telefonum zaten. daha önce xperia z2 kullanıyordum. iphone 6'yı da yurtdışında 24 ay sözleşmeli almıştım. ios kullanım sadeliğiyle hoşuma gitti açıkçası. (hücresel veri açıp kapamayı son güncellemeyle hallettiler epey geç olsa da) ama bundan sonra kesinlikle su geçirmez ve bataryası çok giden bir telefon almayı düşünüyorum. zira kar ve soğuk seven birisi olarak iphone telefonu %40 şarjda bile kapandığına şahit oldum.
0
burya
(27.12.17)
aldim, evde dedigim sekilde bir telefon dongusu yasandi. hepsi de telefonundan sikilmis olacak ki mutlu oldular bayaa.

iphone x almayi dusunen arkadaslara tavsiyem, alacaksaniz sadece sekli icin aliyorsunuz haberiniz olsun. performans falan hikaye, iphone7 den bir farkini goremedim.
0
🌸ahoy kaptan
(29.12.17)
(32)

Sigarayı ilk ne sebeple içtiniz? Pişman mısınız? Bıraktınız mı?

taktikmaktikyokbambambam
Sb
Sb
0
taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
özentilik. değilim çünkü güzel bir şey sağlığa zararlı olmasa ve maddi yük olmasa bırakmazdım ama bıraktım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.12.17)
Cevap için teşekkürler. Nesinin güzel olduğundan bahsetmeniz mümkün mü acaba? Ben hiç içmedim ve bu merete neden bulaşılıp neden devam edilir anlamak istiyorum.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Tepki. Yarı bilinçli yarı bilinç dışı bir tepkiydi. Bir de tutunacak bir şey arayışıydı. 9.5 yıl içtim, çok pişman oldum. 3 yılı geçti bağımlılıktan tamamen kurtuldum.
0
yaren
(27.12.17)
Meraktan içtim. Başlamadım, o yüzden bırakmak gibi bir derdim olmadı. Senede üç beş tane içerim ortam olursa.
0
i was made for you
(27.12.17)
26 yaşında başladım. aslında sigara da değil önce nargile sonra puro. nargile meraktan, puro y.. pardon, o da bir nebze merak olabilir. canım istedi yaktım bir tane hoşuma gitti. keyif veriyor ve ağzımda bıraktığı tadı, dumanının kokusu hoşuma gidiyor. pişman değilim. devam ediyorum.
0
air
(27.12.17)
Arkadaslarim iciyordu onlardan gorup basladim. Pismanim. Dusen hayat kaliteme mi yanayim verdigim tonla paraya mi?
0
voyager 1
(27.12.17)
@air cevap için çok teşekkürler

@voyager hiçbirine yanmayıp bırakmayı deneyebilirsiniz hocam. En önemli eşiği geçmişsiniz bile. Çok da severek içmiyorsunuz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
aşıktım. marlboro kutusunun içinden samsun vermişti arkadaşım. bandrollü sigara içmiyorum artık. paket tütün (drum) arada da açık tütün içiyorum. pişman değilim.
0
mind mischief
(27.12.17)
merak. arkadaşlara ''versene bir tane'' diye diye başlamıştım. 10 sene olmuş, pişman değilim, severek içiyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@mimd @eazy içerken havalı olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eğer cevap evet ise hâlâ içiyor olmanızda bunun bir etkisi var mı sizce?
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Çok ergence gelecek belki ama üniversitede bir arkadaşım sigaraya başlamıştı. Ben o zamana dek sigara bağımlılığını anlayamaz ve içenlere hor bakardım kendilerine durduk yere zaaf yarattıklarından dolayı. Hem dumanını yel, parasını el almıyor mu? Ha, neyse, o sürekli bana "Bir tane iç, ne olacak?" diyip durdu, günde bir dal içtim, hiç paket almadım. Bağımlı olmadığımı iddia ederdim üç yıl önce. Sigara yokken delirmezdim yani. Şimdi de kardeşim evde, ben de işsizim mezun olduğumdan beri. Kardeşim içtikçe ben de içiyorum, arkadaşlarla buluştukça paket alıyorum. Sigara yokken de hala delirmiyorum ama abarttım içmeyi. Yine de bağımlı değilim herhalde.


Şimdi o arkadaşla küsüm, her yönden irtibatı kestim ama onun sunduğu, benim de kabul ettiğim bu alışkanlık (?) kaldı. Büyük konuşmamak lazım, evet.
0
m e b
(27.12.17)
@meb haklısınız hocam kazara ben de başlarsam hayvanlar gibi içerim sanırım, çünkü aşırılık benim içimde olan bir şey. Kokusundan tiksinen, tek bir fırt bile denememiş birinin sigara içen hâli de orta hâlli olamaz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Ortaokul öğrencisi falandım havalı olmak için özentilikten denedim bu ne lan bok gibi dedim bir daha da içmedim.
0
Ufuk
(27.12.17)
Meraktan içtim. Lisede hiç içmemiştim ama üniversiteye girince yurttaki ilk günümde kantinden sigara alıp denedim. Sonra sıkıntılıydı o zamanlar aileden ayrılmak falan, sıkıntılı olunca içilir diye yee etmiş beynimde üzüldükçe içtim. Ama bağımlı olmamıştım taa ki 3. sınıfa kadar. 3.sınıfta yurtta oda arkadaşlarım fosue fosur içiyordu bwn de alıştım onlarla içerken. Evet pişmanım çünkü birşeye kontrolsüzce bağımlı olmak, kokmak, sigara yüzünden bir sürü sağlık sorunu yaşamak iğrenç birşey.çok denedim ama bırakacak motivasyona sahip olamadım. Issız bir adaya düşsem o zaman bırakırım heralde yokluktan.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
@taktikmaktikyokbambambam hayır, içerken havalı olduğumu düşünmüyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@ufuk hocam çok sevindim.

@turp hocam yeni yıl yaklaşıyor. Yeni bir yıl yeni bir sayfa olabilir. Kalan şu dört günde tiksinene kadar içip 1 ocak itibarıyla da bırakmayı düşünebilirsiniz belki. Yeni yılla birlikte geçen her gün size motivasyon kaynağı da olur hem. Zinciri kırma yazıp aratın lütfen.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Lisedeyiz, arkadaşlarla sigara içmeye özenmiştik. İçmeye çalışıyoruz ama beceremiyoruz,o sırada yaşlı bir amca gelip "oğlum siz gerizekalı mısınız, sigara içmeyi bile beceremiyorsunuz" gibi bir şey demişti.

İlk ve son sigara içişim :)
0
hayirsiz
(27.12.17)
@taktikmaktik hocam, bu ufak kıvılcımlar bende birşeyler yaratıyor ama o motivasyon kalıcı olmuyor. Yine de neden olmasın bir kez daha denenebilir.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
Öve öve bitiremedikleri orgazm sigarasını denemek için içtim. İlk ve son oldu. İçtim dediğim de bi nefes. Ölüyordum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.12.17)
14 yasinda basladim. Yatili okuduğum icin zor olmadi baslamasi. Evde icildigini gordugum ve algiladigim 6-7 yaslarindan beri icmek istiyordum. Dünyanın en pişman içicisi olabilirim. Farkli zamanlarda 2 sene 4 ay ve bikac kez 1 ay biraktim. Su anda yine içiyorum. Son 4 senedir falan sürekli birakma egilimindeyim. Mevcut durumda bosluk hissi ve motivasyon eksikliği kalıcı kurutuluşa engel maalesef.
0
japon askeri
(27.12.17)
Silivrikapı çocuğuyum, minnakken başladım içmeye. Araya spor girince bıraktım. Sonra can sıkıntısından 2 defa daha başladım, biri spor kariyerimi bitirdi. 2 sene önce tekrar bıraktım. Mutlu veya mutsuz değilim, değişen bir şey yok. Daha içmem ama.
0
Tears of Devil
(27.12.17)
Çok ama çok sıkıldığım ve bozulduğum bir zamandı. Gittim kafeteryadan cigarillo'lardan aldım. Kokuya karşı hassasım, arkadaşlarım içerken bir tek o (cafe creme olanlardan) kokmazdı. Üst üste 4 tane içmişimdir herhalde o hırsla.
Devamında midem bulandı, kustum. Sonrası da gelmedi zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.17)
lisede denemiştim. sırf meraktan. bi bok anlamadığım için içmedim. üniversitede vs hiç içmedim sanırım belki bir iki tanedir. son iki senedir alkol yanında tüketiyorum sadece. iyi oluyor.
0
elorelia
(27.12.17)
askerde içtim can sıkıntısından. pişmanım. tövbe ettim, canım çok nadir de olsa çekiyor ama kafam rahat
0
silah taciri
(27.12.17)
uzun olacak ama anlatıcam. serin hikaye.

23 yaşındaydım. tam gezi olaylarının olduğu dönem. canım sıkkındı, bir sürü kötü şey olmuştu. sigaraya başlamaya karar verdim. filmlerde kötü bir dönem geçirenlere hep "yak bi' sigara" derler çünkü.

yaz okulundan 2 ders almıştım. arkadaşlarımdan da kimse yoktu. okul bahçesinde tek başıma otururken yaktım bir tane. biri görecek, aa sen sigara mı içiyorsun diyecek diye ödüm koptu :D akşam eve gittim, tek yaşıyordum. bira aldım onunla içtim. ağladım içtim, üzüldüm içtim, kafam attı içtim. sigara bana hep o çirkin günleri hatırlatıyor. aylarca kimselere söylemedim ama sigaraya başladığımı, en yakın arkadaşlarıma bile. ki o dönem zaten kimselerle sık görüşmüyordum. hayatımın bunalım devriydi :)

ilk 2 sene boyunca piyasadaki en ağır sigaralardan birini içtim, hem de büyük bir keyifle. sonra da en light sigaralardan birine geçtim birden. dedim ki ben ne içiyormuşum 2 senedir, ciğerim solmuş. 1.5 sene de o light olanı içtim.

valla sonra bana birden ilginç bir şey oldu. bıraktım. daha doğrusu sigara beni bıraktı. neden böyle oldu tam bilmiyorum. 3 yıllık içiciliğimde hiç bırakmayı denememiştim, aklımdan bırakmak geçmiyordu bile. her gün net 1 paketimi içerdim yani. ama bir gün geldi, sabah içtiğim sigara midemi bulandırdı, yemekten sonra içtiğim sigara ağzımın tadını bozdu, evde içtiğim sigara bana bile leş gibi kokmaya başladı. tiksindim. 8-9 aydır içmiyorum. canım çok çekerse içeceğim dedim kendi kendime, gerçekten de bu 8-9 ayda belki 3-4 tane içmişimdir alkolle ama hepsi o yani.

böyle istemeden de olsa bırakmamın olası sebeplerinden biri yogaya başlamış olmam bence. yogaya ilk başladığımda kursa gitmeden içiyordum, çıkınca içiyordum. başta güzel bile geliyordu o hareketler sonrasında sigara içmek. ama yogayla hiç de bağdaşmayan bir şey yani düşününce. o yüzden vücudum zamanla onu istemedi, tepki gösterdi diye düşünüyorum. diğer bir sebep de, artık hayatımın gerçekten düzenli olması, huzurlu ve mutlu olmam. çünkü sigarayı kötü günlerimi atlatmada yardımcı bir araç olarak görüyordum, başlama sebebim bile buydu. şimdi ise mutluyum, dertsizim. sigaraya ihtiyacım yok.

sonuç olarak pişman değilim. 3-4 sene sigara içmemin ciğerlerim açısından büyük kayıp olduğunu düşünmüyorum. ama saçma bir şekilde de olsa bıraktığım için çok mutluyum. sigara eskiden hava atma aracı olabiliyorken günümüzde "yazık ya, iradesiz demek" gözüyle bakıyorlar, içenlere acıyorlar. artık o konumda olmadığım için mutluyum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
40 yil icmedim, ihtiyac da duymadim etrafimdaki herkes iciyordu. sıkıntılı zamanlarımda basldim. 1 yildir günde 1 paket iciyorum. pisman degilim.
0
eriksatie
(27.12.17)
ilk ne sebeple içtim... ilk kez coğrafya hocamız evde deneysel takılıp anne babamızdan sigara isteyip içmemizi ve tadını beğenmeyeceğimi iddia etti ama senelerdir evde ailem içtiği için pasif içiciyim ve etkilenmedim. üstünden çok zaman geçmeden de zaten alkolle birlikte sigara tüketimi başladı. sigarayı senelerdir kullanıyorum çünkü seviyorum. pişman mıyım ? bazen. çok tıkıyor nefesimi gerçekten. neden mi seviyorum ? her ruh halime uyum sağlıyor. mutluyken içince keyif veriyor, mutsuzken içince eşlik ediyor.
bırakamadım. 1 aylık içmeme serüvenim oldu, en uzunu bu ve sene 2010 veya 2011di. o günden beri maksimum verebildiğim ara uyku sürelerim oldu.
bırakmayı da düşünüyor muyum ? bazen ama çok nadiren. yani seviyorum, belki elektronik sigaraya başlayıp biraz azaltabilirim ama tamamen bırakacağımı pek düşünmüyorum. spora olan bağlılığımla alakalı bu durum da değişebilir belki ama bilemedim.
0
vedderbaug
(27.12.17)
Lisede tüm arkadaşlarım içiyordu, onlarla denedim. 2-3 paket almışımdır ama tamamen mantık insanı olduğumdan devam etmek için sebep bulamadım.

Üniversitede de bölümün %98'i sigara içiyordu. Öyle olunca aralarda sigara içme bahanesiyle sohbet muhabbet oluyordu kendi aralarında. Fazla sosyal bir insan olmadığım için kaynaşma amaçlı başlasam mı diye düşündüm ama bunu da saçma buldum.

Şu anda da cahil işi geliyor bana sigara (özellikle avrupada bulunduktan sonra), kendini geçtim başka insanlara saygısızlık. Bazen trene binmek için beklerken daha inerken sigara yakanlar oluyor, ya da binmeden büyük nefes alıp yanımda verenler; pisliğe bakar gibi bakıyorum bu insanlara, tam bir saygısızlık.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
5. sınıftaydım, bir arkadaş vardı anne-babası olmayan, yaşlı halasıyla yaşıyordu. hiç arkadaşı yoktu, aksi bir çocuktu, üzülüyordum haline ama arkadaşlarım onunla takılmak istemiyor diye sadece okul dışında yanına gidiyordum, bizim mahallede oturuyordu. evine gitmeye başlamıştım, sigara içtiğini görünce tuhaf gelmişti o yaşta nasıl içiyor diye. muhtemelen aynı sebepten havalı da geldi, tam hatırlamıyorum. o zamanlar içmiştim 1-2 hafta, sonra şahin taşındı mahalleden, ben de içmedim. bir daha sigara istemedi canım hiç, zaten 1-2 sene sonra ne kadar boş bir şey olduğunu anlamıştım, o yüzden lisede-üniversitede içmedim.

sonra; stresli bir işim vardı, ilk iş tecrübem. normal sigara hala tatsız tuzsuz geliyordu, o ara djarum'la tanıştım, onun tadını beğenince başladım. 1,5 sene civarı kullandım, sonra işi bırakınca sigarayı da bıraktım. o zamandan beri düzenli içmiyorum, ortamına göre. bilerek paket almıyordum ki başlamayayım diye, şu aralar boşluktayım baya, ara ara alıyorum paket, yalnız başıma biyerlere gidip oturdukça içiyorum kahve ya da birayla. paket bitince ara veriyorum ki yeniden başlamayayım diye.
0
Bruce
(27.12.17)
ilk puroyla başlayıp 4 yıl kadar sigara içtim. maddiyat ve sağlık sebeplerinden bıraktım. ana etken özgürlüğümü kısıtlıyor oluşuydu. otobüste uçakta sınavda vs belli süre üstünde duramıyorsun. ilk hevesle küçük yaşta içmiştim. kimse kusura bakmasın sigaranın özentiden başka başlama sebebi yok.
0
vassal
(27.12.17)
ben de özentilikle başladım. 18 yıl içtikten sonra 10 aylığına bıraktım, sonra yine başladım ve 5 yıl daha içtim. 2 hafta önce yeniden bıraktım.

Başladığıma pişmanım.
0
pano
(27.12.17)
13-14 yaşındayken en yakın arkadaşım ailesinden gizli balkonda içiyordu. Sonra birkaç arkadaşımız daha geldi, onlar da fosur fosur içmeye başladılar. Evde kimse yoktu. Bana da yarım sigara verdiler. İçmeyi denedim. 'Eee, bu böyle mi, olayı ne. Zevkli de gelmedi' dedim, bir daha içmedim.
0
aychovsky
(27.12.17)
(9)

Bilgisayar oyunu

pembe incili kaptan kirk
Dün inside ı bitirdim. Baya beğendim. Limbo yu da oynuyorum. Steam den alabilecegim benzer oyun tavsiyeniz var mıdır arkadaşlar.
Dün inside ı bitirdim. Baya beğendim. Limbo yu da oynuyorum. Steam den alabilecegim benzer oyun tavsiyeniz var mıdır arkadaşlar.
0
pembe incili kaptan kirk
(26.12.17)
inside'ı oynamadım ancak limbo'ya benziyor sanki bu nedenle limbo diyorum.
0
111111
(26.12.17)
LITTLE NİGHTMARES var, steam'de yüzde 50 indirimdeymiş şu an ama fiyatına bakamıyorum iş yerinde engelli.

UNRAVEL var. bunu da origin'den ea access üyeliğiyle oynamıştım bu da güzel.

baktığın zaman ikisi de cicili bicili, çıtı pıtı karakterler ama oyunun anlattığı ile atmosfer ağır.

edit: ikisinin de crack'leri olması lazım.
0
onemoremile
(26.12.17)
this war of mine
0
rahip janick
(26.12.17)
cinsi kisi
(26.12.17)
unravel çok iyiydi, iki üç kere arka arkaya bitirdim.
little nightmares'in trailerini izledim çok hoşuma gitti, sanırım aynı mantık o da.
aa bunlar söylenmiş. madem değişikli tavsiye vereyim. child of light. özellikle müzikleri i-na-nıl-maz.
www.youtube.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
:D
0
onemoremile
(26.12.17)
this war of mine,
beholder,
trine serisi
brothers: a tale of two sons
0
nice tnetennba
(26.12.17)
bu kadar boş zamanı nasıl buluyorsunuz...
0
toro
(26.12.17)
ori and the bind forest
0
isvicre rakisi
(26.12.17)
(1)

Amsterdam Şubat ayında 1 haftalık konaklama tavsiyesi (2 çiftiz)

matador yasar
Selamlar epeydir araştırıyorum ancak Hostel'lerin private room'ları dahil olmak üzere çok pahalı. Airbnb nispeten daha ucuz. Bol değerlendirmeli olanlardan seçmek istiyorum. Konum en önemli husus, o yüzden müzeler bölgesi yakınlarından bakıyoruz. Ben daha önce 2 defa gittim ancak hep hostellerde kar
Selamlar epeydir araştırıyorum ancak Hostel'lerin private room'ları dahil olmak üzere çok pahalı. Airbnb nispeten daha ucuz. Bol değerlendirmeli olanlardan seçmek istiyorum. Konum en önemli husus, o yüzden müzeler bölgesi yakınlarından bakıyoruz. Ben daha önce 2 defa gittim ancak hep hostellerde karma odalarda kalmıştım. Airbnb'yi tecrübe edip de tavsiyeleri olanlar ya da farklı önerileri olan arkadaşların önerilerini değerlendirebilirim.
0
matador yasar
(26.12.17)
bence de konum açısından çok kısıtlamayın kendinizi. bisiklet kiralayabilirsiniz. bisikletle merkeze 15 dk uzaklıkta yerler ucuz olur tahminimce.

2 çiftseniz ve ayrı odalarda kalacaksanız en mantıklısı airbnb olur gibime geliyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
(9)

kafa nasıl resetlenir?

binder dandet
düğmesi nerdeydi?
düğmesi nerdeydi?
0
binder dandet
(26.12.17)
abur cubur ye sonra mışıl mışıl uyu
Kalktığında yeni kafana merhaba de
0
powerpufgirl
(26.12.17)
haha biliyorum ama asla söylemem :)

neyse alternatifleri sunayım:

-hafta sonu bir geceliğine çıkıp dağlık taşlık bomboş bir yerde fazla erzak vs olmadan kamp yapmak, ateş yakmak, hayatta kalmaya çalışmak. kendi survivor'unu yaratmak yani. başta donuyorum, açım, bikbik diye sızlanacaksın ama sonra içindeki hayatta kalma dürtüleriyle yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeye başlayacaksın. ölmemeye çalışırken tüm dertlerini sıkıntılarını unutursun. ya da bunun yerine şu anki rahat ortamından uzakta yapabileceğin herhangi başka bişey de bulabilirsin. olay "comfort zone"dan bir süreliğine uzaklaşmak yani. (fazla İngilizce kelime kullanımı için özür dilerim Türkçe karşılıkları aklıma gelmedi.)

-sarhoş olduğun noktaya kadar alkol içmek
-arka arkaya 5-10 bölüm leyla ile mecnun izlemek
-sadece kısa tuvalet molaları vererek saatlerce çok boş beleş bir oyun oynamak (benim tercihim fallout gibi bol hikayeli, kendini karakterin yerine koyabileceğin bir oyun)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
yüksek ağırlıklarla deadlift gamı kederi alır!
0
candanag
(26.12.17)
deadlift demeye geldim. power clean falan da olur.
0
alperz
(26.12.17)
bir saat pilates derdi tasayı unutturur. üstüne alkol ve uyku da katmerler.
0
babilbaligi
(26.12.17)
bi paket mama alıp sokaklarda gezeceksin.
0
nocturness
(26.12.17)
(bkz: emdr)
0
false pretension
(26.12.17)
Gel bayiltayim seni.
0
imelih
(26.12.17)
imelih +1
ben üniversiteye geçiş sınavından çıktığımda bayıltma oyunu patlamıştı.sınavım bana göre baya kötü gemişti üzüntüden kabul ettim insanın kafa cidden resetleniyor deneyebilirsin ama sorumluluk kabul etmiyorum.
0
birdposing
(26.12.17)
(11)

Kadın takıları

yaren
SelamBir tek bana mı saçma geliyor acaba, kadınların "güzel" takılar takarak "süs"lenmek için en değerli madenleri ve taşları seçmesi bana çok saçma geliyor. Teknolojinin ilerlemesinden önce niye tercih etmişler diye düşününce, daha ucuz malzemeleri niye süs diye kullanmadıklarını da anlayamıyorum.
Selam

Bir tek bana mı saçma geliyor acaba, kadınların "güzel" takılar takarak "süs"lenmek için en değerli madenleri ve taşları seçmesi bana çok saçma geliyor. Teknolojinin ilerlemesinden önce niye tercih etmişler diye düşününce, daha ucuz malzemeleri niye süs diye kullanmadıklarını da anlayamıyorum. Sizce neden?
0
yaren
(26.12.17)
gösteriş - albeni - bak kocişkom bana ne aldı - böyle gider...
0
hosein
(26.12.17)
çünkü pahalı ve herkes sahip olamıyor.
0
dedim ben sana
(26.12.17)
@hosein

Yani işte değerli madenler ve taşlarla nasıl gösteriş olabiliyor, mesela çok güzel bir modelde çok başarılı dikilmiş bir kıyafet daha kıymetli bence, çünkü kumaşın elde edilmesinden kıyafetin ortaya çıkarılmasına kadar her şeyiyle emek alın teri ve zevk. Çok daha kıymetli bence. Orda durup duran şeyi bilimsel amaçlarla kullansalar tamam kıymetli gelecek ama süs için gösteriş için kullanmak çok acaibime gidiyor.
0
🌸yaren
(26.12.17)
değerli taşlar olmadan önce de mücevherler vardı
medeniyet müzelerinde görebilirsiniz taş bilezikleri veya demir küpeleri
o zamanın kültürü o şekildeymiş, kadınlar illa ki bi takı takıyormuş. statü sembolu de diyebilirsiniz. dolayısıyla değerli taşlar ve madenler bulunduktan sonra da bunlar kullanılmış.
neden bilmem. ben de sevmiyorum takı takmayı şu anda ama bence çok da acaip değil.
0
interview with the vampire
(26.12.17)
çünkü değerli taşları herkes elde edemiyor. bu yüzden değerliler. bu sadece mücevherlerde olan bir durum değil, az olan kıymetlidir ve az olana sahip olma yarışı vardır. anlayamayacak bir şey yok.
0
pinkpeony
(26.12.17)
aslında aptalca. ama kadınlara sevgi gösterisi olarak başka bir canlının üreme organını aldığımız şu dünyada sorgulamaya değer bir detay gibi görünmüyor bana.

ne takacaklarını bana mı soracaklar?
0
babilbaligi
(26.12.17)
çünkü;

sevdikleri için.
0
naksidil
(26.12.17)
süs dışında, kadının bilinçaltı "değerli şeylere sahip olayım ve bu değerli şeyleri koruyayım, ilerde lazım olur" diyor da olabilir.

kadın erkeğe göre daha maddiyatçı ve tutumlu yapıda olmuştur her zaman. dolayısıyla bilinçaltında "ben bu altın küpeleri tutayım, dünyanın binbir türlü hali var, yarın öbür gün bir şey olursa satarım" demiş olabilir. bundan 50 yıl öncesini düşünelim. o zamanın kadınları zaten böyle düşünüyormuş. düğünde takılan altın bilezikler hem gösteriş, hem de yatırımmış onlar için.

ha madem yatırım, neden kola takıp geziyorlarmış bir kenarda saklasalarmış diyebilirsin. ama 50 yıl önce altınlarını çekmeceye koysalar evde çelik kapı yok, hırsız kolayca girer alır götürür, yakalanmayabilir. ama kola takıp gezdiklerinde hırsızın kadına zarar verip altınları alması gerekir, ve 50 yıl öncesinin hırsızı günümüz hırsızının aksine bundan korkar diye bir mantık yürütmüş olabilirler.

günümüzde zaten altınlar takıp gezme merakı pek kalmadı. 60+ teyzelerde görüyorum tombik kollarına altın bilezikler takıyorlar ama bizim jenerasyonda öyle bir şey yok ve olmayacak bence. bizde de tektaş furyası var, onun da hikayesi bu zaten: seyler.eksisozluk.com

umarım yakın zamanda böyle dış görünüşle gösteriş yapma merakı biter. hatta sanki eskiye oranla azalıyor gibi. sıfır makyajla çok güzel olan mankenler, güzelliğin kiloyla alakası olmadığını savunanlar, artık her markada bulunan salaş kreasyonlar falan. dur bakalım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
Çünkü az bulunan = değerli

Daha az geliri olan sınıflar cam, metal takılar kullanırken burjuvalar biraz daha az bulunan malzemeleri, üst sınıf zenginler ise elmaslar, zümrütler kullanıyorlardı çünkü sadece süs olsun diye değil, toplumsal konumunu da göstermeye yarıyor. (Tarih değiştikçe toplumsal sınıfların adı değişir, burjuva eklenir, köle çıkar falan ama gelir dağılımına göre her çağa uyarlayabiliriz.) Şimdi teknoloji gelişti, süper zenginler dünyanın bir köşesinde köle gibi çalışanların çıkardığı elmasları boynuna takıp gezerken orta gelirliler de gidip sentetik taş (swarovski vs) alıp kendimizi avutabiliyoruz.
0
kobuzchu kiz
(26.12.17)
Makyaj ile ne kadar güzel oluyorsa değerli takı ile de o kadar sahte süslü oluyor. En önce kendilerinin inandığı tamamen içi boş bi illüzyon. Her çağın her toplumun ayrı bi güzellik algısı var. Takı her zaman güç, statü vb şeyleri belirtmek için kullanılmış. İnci, yırtıcı hayvan dişi veya kemiği vb. Değerini yine topluluk belirliyor. Pırlanta benim için değersiz ve çirkin bi taşken, rüyalarını süslediği insanlar var.
0
hasmetizm 2046
(26.12.17)
Çünkü: almaya muktedir! olduğunu göstermek

HAyvaaannn gibi logolu kıyafet de bu anlamda mücevher statüsündedir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
(4)

Roll-on out karbonat in!

ırene adler
==>Herkese selam,koltukaltı için roll-onları bıraktım,karbonat sürüyorum biraz ıslatıp.Baya memnunum.===>Gelelim sorumuza.Karbonatın bi zararı olur mu?Terlemeyi tamamen kesmiyor karbi.
==>Herkese selam,koltukaltı için roll-onları bıraktım,karbonat sürüyorum biraz ıslatıp.Baya memnunum.

===>Gelelim sorumuza.Karbonatın bi zararı olur mu?Terlemeyi tamamen kesmiyor karbi.
0
ırene adler
(26.12.17)
zararı olmaz. babam doktor, hep kullanıyor. en iyi, en etkili ve doğal çözümmüş dediğine göre.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
Karbonatın zararı olmaz, bonus olarak koltukaltınızı beyazlatır.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
6 aydır falan bu şekilde yaşıyorum. Gittiğim tüm doktorlara sordum. Hepsi roll-on'dan aha iyi olduğunu söyledi.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(26.12.17)
Koltuk altımı sürekli roll onlarla nefessiz bıraktığım için lenfler çıkmıştı. Doktora pudra sürsem olur mu demiştim olmaz o da gözenekler kapatıyor demişti aynı mantık bence kullanma.

Ben sebamed kullanıyorum içeriğinde çok az şey var. Mükemmel değil ama idare ediyorum.
0
powerpufgirl
(26.12.17)
(5)

Neo mu Monero mu Waves mi?

xu
bu 3 coin arasında kaldım. Hangisini tavsiye edebilir siniz?
bu 3 coin arasında kaldım. Hangisini tavsiye edebilir siniz?
0
xu
(25.12.17)
hepsi iyi coinler. araştırırken market cap'i ve projeyi göz önünde bulundurmanızı öneririm. pek çok ico için bir platform sağlama olanağı açısıdan (ve bunu da ethereum'a kıyasla çok daha geniş bir programlama dili sunması ile daha kolaylık sağlaması açısından) neo'nun bu üçü arasında en yüksek potansiyelli olduğunu düşünüyorum.
0
gibicibicis
(25.12.17)
ben de neo derim. geçen hafta omg, ripple ve neo arasında kaldım ve neo aldım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
waves diyorum.
0
000000
(25.12.17)
neo = waves > monero

uzakdogulu kardeslerin ilgisi neo'dan baska yerlere kaymazsa gayet yuruyebilir 2018'de.
waves guzel yenilikler vaadediyor, surekli gelistirmeler yapiyorlar. uzun vade tutmalik coin.
0
hjarteblod
(25.12.17)
bittrex.com

Monero, bitcoin düşüşü sonrası patlamasını yapmamış sayılı coinlerden. Alınabilir.
0
oddyseus
(25.12.17)
(16)

Boşanmış aile çocuğu olanlara yönelik..

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Eşimle boşanma kararı aldık, dilekçeyi verdik, işlem başladı. Çoğunuz biliyorsunuz bilmeyenler için yazayım, ikisi 35 li yaşlarda biri 20 yaşında 3 kızımız var. Bu yılbaşında son kez ailece birlikte olacağız, kardeşler yeğenler falan kalabalığız. İşte fotoğraf falan çekiliriz, anılar birirktiririz.
Eşimle boşanma kararı aldık, dilekçeyi verdik, işlem başladı.
Çoğunuz biliyorsunuz bilmeyenler için yazayım, ikisi 35 li yaşlarda biri 20 yaşında 3 kızımız var.
Bu yılbaşında son kez ailece birlikte olacağız, kardeşler yeğenler falan kalabalığız. İşte fotoğraf falan çekiliriz, anılar birirktiririz. Sonra yavaş yavaş kendi yollarımızı çizeriz.

Süreçte ve sonrasında çocuklara sıkıntı çıkaracak bişeyler olsun istemiyorum. Durumu biliyorlar ve olumlu bakıyorlar. Büyükler zaten yollarını çizdiler, bizlik pek bişeyleri kalmadı onları pek düşünmüyorum da küçük için sıkıntı olabilir mi bilmiyorum.

Çocuklar babalarının da benim de ihtiyaçları halinde onların yanında olacağımızı bilirler.
Bunun dışında aklıma gelmeyen, öngöremediğim şeyler var mıdır diye size danışmaya geldim. Tavsiyeleriniz, önerileriniz makbule geçer.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
Bir uzmana danışabilirsiniz psikolojik destek için. Bu hali ile ne dense boş gibi. Yani çok üzülüyor ama belli etmiyor da olabilir, umurunda olmayadabilir hatta sevinebilirde. Bilemeyiz. Ya da karşınıza alıp konuşmayı deneyin açıkça.
0
veritaslibertas
(25.12.17)
Küçük de yeterince büyümüş olayı kabullenmek için bence. Geçmiş olsun.
0
cleric
(25.12.17)
Siz buradaki hepimizden daha tecrübeli daha bilgilisiniz, eminim her şeyi düşünmüşsünüzdür. Umarım tüm aileniz daha mutlu olur bundan sonra <3
20 yaş küçük değil, o da artık yetişkin biri ve eminim o da sizi (tabii eşinizi de) ve gerekçelerinizi anlıyordur.
0
kobuzchu kiz
(25.12.17)
Hergün huzursuz bir ailede olmaktansa; ayrı ayrı ama mutlu anne&baba ile olmak her zaman daha iyidir. O nedenle her iki tarafta da büyük bir problem de olmadığına göre, çocukların yaşı da algılayabilmek için oldukça müsait zaten. Hiç sorun olmayacaktır diye düşünüyorum.

Herkes için en hayırlısı olsun.
0
lcha
(25.12.17)
tam anlamıyla eşşek kadar olmuş onlar, bence rahatlıkla atlatırlar bu durumu.
0
hosein
(25.12.17)
Benim annemler de ben (ailenin en küçüğü) 25-26 yaşlarındayken boşandı. Açıkçası hiç sorun etmedik, zira mutsuzlardı. Annem, o mutsuz, hasta, hep sinirli kadın, kurslara katıldı, dışarıdan okulu bitirdi, hazır hissedince sevgili yaptı, seyahatlere gitti. İlişkimiz çok iyileşti, gerçek karakterini görmeye başladık adeta.

Sizin için de böyle olur umarım. Tabii onlar sizin yakınınız, derdinizi vs çekecekler ama klasik iki tarafın da birbirini kötülemediği, “aşkımız biter arkadaşlığımız bitmez” tarzı bir yaklaşım kızlarınızın da kafalarında ilişki kavramını oturtmasında etkili oluyor. Tabii, kendinizi ezdirmediğinizden eminseniz. Benim babam rahmetli sonradan evlenmesine rağmen, arada annemi ziyarete gelir, “anne sultan, hatun” vs diye seslenir karşılıklı çay kahve içer dertleşirlerdi.

Huzurlu olursunuz umarım. İyi şanslar!
0
sopiro
(25.12.17)
onların bir çok boşanmış aile çocuğu arkadaşları vardır.problem olacağını sanmıyorum çok duygusal düşünmeyin derim .
2 çocuklu boşanmış biri olarak üzerinizden büyük bir yük kalkacağını düşünüyorum .
0
devilone
(25.12.17)
tahmini 55 yaş civarı olacağınızdan boşanınca ne olacak süper bir hayatınız mı olacak,ne gerek var salla gitsin diyesim var.
0
jamswety
(25.12.17)
20 yaşında olan nerede kalıyor, yaşıyor? okuyorsa okuldan sonra (ya da şimdisi için de tatillerde, okul olmadığı dönemlerde) hemen iş güç bulamazsa da hem şimdi hem sonrası için sizle doğrudan alakası olmamakla birlikte arada kalmış hissedebilir, nerde kalıcam nasıl olucak; ya da ne bileyim mezuniyet sonrası iş arama süreci daha gerici olabilir. ya da ilişkisi olan birini sırf kendime has bir düzenim olsa daha iyi olur diye düşünerekten gereksiz aceleye getirebilir. o da sizden ziyade kendisine bağlı, hani içine kapanık değilse ya da gurur meselesi haline getirmezse oturulup konuşulmucak şey değil zaten, arada yoklarsınız ağzını bu tip şeylerle ilgili. bir de tabi boşandıktan sonra nasıl bir düzeniniz olacağı ile de ilgili bir mikdar bunların olması.
0
dafaisss
(25.12.17)
Aile kurumuna olan inançları azalacak. Orası kesin. Son yemeğinizde mutluluk tablosu çizmek yerine televizyonu ve telefonları kapatıp, bir masaya oturarak boşanmanızın nedenlerini eşinizle birlikte ayrı ayrı açıklayın. Çocuklarınızın her birine söz hakkı verin. Akıllarındaki soruları sorsunlar. Siz de dürüstlükle cevap verin. Bu işi en kolay böyle atlatırlar. Yaşlarının büyük olması duygusal olarak güçlü oldukları anlamına gelmez.
0
dissendium
(25.12.17)
Ay allah aşkınıza, “boşanınca ne olacak” diyen insanları dinlemeyin. Ben kendim de boşandım, anlatabilirim ne olacak.

Hayatını ve bireyselliğini önemsemeyen, kendine saygı duymayan insan lafı gibi geliyor “boşanınca ne olacak”. Evlenince ne oluyor ona bakarsanız? Şu duyuruda saçma saçma cevaplar gördüm, böylesine ilk kez denk geldim herhalde.

Boşanınca bir insanın duygusal yükünü artık taşımayacaksınız. Pasif agresiflikten kurtulma ihtimaliniz artacak. Kendinizi öfkeniz ve mutsuzluğunuz için suçlu hissetmekten vazgeçeceksiniz. Canınızın istediğini istediğiniz şekilde yaparak özsaygı, self-care ve bir nevi terapi ihtiyacınızı gidereceksiniz. Kendinize “ben de mutlu olmayı hakediyorum, benim fikirlerimin ve seçimlerimin bir manası var” diyeceksiniz. Hazır hissettiğinizde yine aşk dolu, şefkat veya tutku dolu, ne arıyorsanız o dolu bir ilişki yaşama şansı bulacaksınız. Yaşınız kaçsa kaç, benden büyüksünüzdür ama benim sizden daha uzun yaşayacağımın bir garantisi var mı?

Tavsiye verirken azıcık mantık yürütün lütfen.
0
sopiro
(25.12.17)
ben 20 yaşında bir ergenken annem babam boşansaydı bu kesinlikle umurumda olmazdı ne yalan söyleyeyim. şimdi boşansalar (27 yaşındayım) aman annemin yanında olayım, ay babam naptı acaba falan diye daha çok umursarım, arar sorarım. 20 yaşındaki kızınız muhtemelen arkadaşlarına “bizimkiler de boşanıyo yaa” falan diyecektir.

ha içten içe de üzülür belki ama artık o da kendi içindeki güçle atlatması gereken bir durum. şimdiye kadar güçlü ve hayattaki zorluklara karşı direnebilen kadınlar yetiştirdiyseniz hepsi bunu çok kolay atlatacaktır. eminim ki sizin kızlarınız da öyledir :)

madem kızlar kazık kadar olmuş, artık onları salın, kendinize bakın. asıl bu boşanma sonucu hayatı değişecek olan sizsiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Cevaplar için çok çok teşekkür ederim. İçim daha bi rahatladı şimdi.

Boşanmayın diyen arkadaşlar, bu karar yeni bi karar değil. Epeeey eski bi tarihi var. Ufak büyüsün diye bekledim. Ufağın üniversite yarılandı gibi uzamazsa tabii.

Ben mental, ruhsal her yönden şimdi iyiyim. 36 yıllık evliliği bitirmek elbette çok kolay değil. Geçmişle ilgili olumlu, olumsuz şeyleri değerlendirdim, bazı şeyleri sindirip, hesaplaşmalarımı yapıp ondan sonra uygulamaya geçtim. Kolay olmadı tabii. Neyse ki nihayet oldu, bi ara başaramayacak gibiydim. Keşkelerle hesaplaşmak çok zormuş. Affetmek çok daha zormuş. Ne çok şey biriktirmişim içimde. Ne gerek vardı dedğim zamanlar çok oldu kendime kızdım, çocuklar için daha mı kötü oldu daha mı iyi oldu çok sorguladım...
Böyle işte.
Kısaca bu kararın geri dönüşü yok. Kalırsam kendimden vazgeçmiş olurum, çocuklarıma yanlış örnek olurum.

disendium, son yemeğimizde mutluluk tablosu çizmek değil olay. Boşandıktan sonra da belki benzer koşullarda toplanırız. Kavgalı küs ayrılmıyoruz. Böylesi daha iyi olacağı için ayrılıyoruz. Konuşmaları elbette yapacağız, bir bölüm konuştuk da zaten. İlk konuşma beni biraz zorladı, sonrası daha kolay olur sanıyorum.

üğpoıuy, canımsın, üzülme sen, ben şimdi gerçekten yaşamaya başlayacağımı hissediyorum. sopiro'nun annesi gibi kendime geleceğimi biliyorum. bu iyi bi karar benim için.
işte o içten içten meselesi düşündürüyor beni esas. umarım çocuklara da iyi karar olduğunu yansıtabiliriz.

tekrar teşekkürler herkese.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
sopiro, 57 yaşındayım ben. yazdığın herşey o kadar anlamlı ki benim için..
kendim olmak evet ama şu var ki ben yapı olarak bir anneyim. kendim olmak annelikle bir gibi bişi benim için. kararı uygulamak o nedenle bu kadar uzun zamanımı aldı çünkü annelik, sorumluluk ağır bastı. belki de hata yapmışımdır bilmiyorum. neyse ne, ben hesapları kapattım artık.
şimdi bundan sonrası var.
çok çok teşekkürler :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
boşanınca ne olacak nasıl saçma bi yaklaşım...

26 yaşındayım. aralarında sevgi veya paylaşım namına pek bişey kalmamış olsa da ailem boşansa üzülürdüm. ama siz sanıyorum benim annemden ve babamdan farklı bi profildesiniz. yani hayatınıza devam edecek donanımda birisiniz. hani eşten nafaka bekleyip kendini eve kapatacak birine benzemiyosunuz. bu açıdan bakınca sizin için doğru bi karar olduğunu onlar da görüyodur. hiç üzülmüyolardır diyemem. muhtemelen üzülüyolardır bence ama bu üzülme derde düşmek anlamında değil de hafif bi burukluk şeklindedir.

ayrıca sizi buralarda verdiğiniz cevaplarla görüyodum. mantıklı ve işe yarar. üzüldüm ne yalan söyleyeyim. boşanmak dünyanın sonu ya da bi başarısızlık göstergesi değildir. sadece mutlaka sizin için zor olmuştur, ona üzüldüm.

yeni hayatınızda başarılar ve mutluluklar.
0
elorelia
(25.12.17)
çocuklar; sizlerin, kendi yanlarında olacaklarını biliyorlarsa hiç bir sıkıntı yok. Çünkü herkes büyümüş. Herkes işini ele alabilir. Aklıma gelen ilk başta; bazı zamanlarda ikiye bölünmek olacak. Bir de ilerleyen tarihlerde çocuklarınızın evlilik durumlarında bir araya gelmek durumunda kalacaksınız. Kavgalı ayrılmadınız belki ama bazı çok konuşan akrabalar canınızı sıkabilir.
Boşanan aileler için benim gördüğüm kadarıyla aileler çocuğu şımartabiliyor. Çocuk büyük ama hiç bir şey olmaz fakat bir arkadaşım özel üniversitede okumuş. Anne baba ayrı. Hatta baba evlenmiş ama arada boşandığı eşinin evine de uğruyor. Çocuk anne baba arasında parayı buluyor. Kimde rahat ederse çapayı oraya atıyor. Eğlence, sefahat de cabası. Aklıma gelenler bunlar. Eğer çocuklardan birinin eğitim durumu varsa ayrıntılı olarak konuşun derim.
0
ceyhan prensi adana
(26.12.17)
(4)

Fotodaki yer neresi ?

portakal
sorum başlıkta.
sorum başlıkta.
0
portakal
(25.12.17)
isviçre değilse ben bir şey bilmiyorum
0
co2s2
(25.12.17)
avusturya-hallstatt galiba
edit. evet öyleymiş www.kulturundwein.net
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Hallstatt- Avusturya
0
ackapaackapaartema
(25.12.17)
avusturya gittim gördüm süper yer.
0
jamswety
(25.12.17)
(8)

yalnız yaşayan insanlar bi süre sonra bencilleşir mi?

dedim ben sana
böyle bi kanıya varabilir miyiz? ne kadar süredir yalnız yaşıyorsa evet bencildir/bencilleşmiştir diyebiliriz? ya da tam tersi eliaçıktırlar diyebilir miyiz? nasıl anlarız?
böyle bi kanıya varabilir miyiz? ne kadar süredir yalnız yaşıyorsa evet bencildir/bencilleşmiştir diyebiliriz? ya da tam tersi eliaçıktırlar diyebilir miyiz? nasıl anlarız?
0
dedim ben sana
(25.12.17)
Cok cok asiri bir genelleme olmus.
0
Traveller
(25.12.17)
paylaşmaktan uzak kalan, kendi işini kendi görmek zorunda kalan insanların bu durumdan muzdarip olduğunda tepkisel olarak kendi odaklı olması, olaylara "ben her şeyi kendim yapıyorum onlar da kendi yapsın" penceresinden bakması muhtemeldir.

lakin ki her zaman öyle değildir. yalnız yaşamanın bencilleşmeye sebep olabilecek şartları sağladığını düşünüyorum ancak süper eli açık bir insanın sonradan yalnız yaşadı diye bencilleşmesi için daha derin şeyler yaşaması gerek diye de düşünüyorum.
0
Bruce
(25.12.17)
Bununla ilgili bir araştırma vardı aslında, kaynağını hatırlamıyorum. Aşağı yukarı şöyle bir şeydi: sağlıklı (duygusal ve bireysel olarak) yalnız başınıza yaşadığınızda birçok şeyi kendi başınıza halledebildiğiniz için (tercihen veya mecburiyetten) ve birçok insan için yalnızlık bir süre sonra zevk veren ve kendi kuralları çerçevesinde yaşadıklarından bireyselliği vurgulayan bir şey olduğundan, dışarıda kurdukları ilişkiler daha anlamlı, daha sevgi dolu oluyor. Yani, benim evde oturup kahvemi kitabımı alarak, istediğim müziği dinleyip istediğim zaman çalışarak geçireceğim vakitten vazgeçmeme değiyorsunuz ki sizinle görüşüyorum gibi...

Ayrıca, yine yalnız yaşayan (ve bekar olan) aile üyelerinin, kardeşlerin, çalışanların sırf bu sebeplerden daha çok sorumluluk almak zorunda kaldıklarını da gösteriyor bu araştırma. Örneğin, Christmas’ta birinin çalışması gerekirken “ya seni evde bekleyen mi var, ama George’un iki çocuğu babasız mı Christmas yapsın?” deniyor, “ya kocam işten yorgun gelecek zaten onunla ilgilenmem gerek, anneme bugün de sen bak” deniyor vs. Yani aslında bencillik gibi bir şansları pek kalmıyor.

Tabii, Türkiye’ye pek uymaz herhalde bu söylediklerim.
0
sopiro
(25.12.17)
Bir süre sonra öyle olması muhtemeldir. Tamamen bencilleşmiştir diyemeyiz
0
MaNOfTheYear
(25.12.17)
Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür…

demiş gandi amcam...

Yani adam tek başına yaşıyor, herşeyini kendi hallediyorsa, kimseye muhtaç değilse :"karnımı o mu doyuruyor da bilmem ne" diye diğer insanları saymıyorsa olabilir. bu biraz sosyalleşme ile ilgili.

mesela evin tek çocuğu olayı.

ama genelleme yapmak doğru değil. 1 elin 5 parmağı da aynı değil.
adam tek yaşıyordur vurdum duymazdır. önünden ekmeğini al bişey demez. adam tek yaşıyordur herşeyi kafaya takmıştır çöpünü alırsın ciyaklar.
0
qobel
(25.12.17)
7 sene yalnız yaşamış, son 3 senedir evini başkalarıyla paylaşan biri olarak diyebilirim ki, manevi olarak kesinlikle bencil değilim ama evet maddi olarak bencilim. ama yalnız yaşadığım için mi oldu, yoksa benim huyum hep mi böyleydi bilmiyorum. galiba içimde vardı hep böyle bir maddiyatçılık.

@acemi'nin dediği gibi, eşyalarım çok kıymetli. biri halıya, koltuğa bişey dökse, ya da tabak-bardak kırsa çok sinir oluyorum. karşımdakine de ayıp olmasın diye yansıtmamaya çalışıyorum ama pek beceremiyorum, kesin anlıyor. ya da ev arkadaşımın ya da onun başka arkadaşının bazen salondaki koltukta uyumasından hiç hoşlanmıyorum çünkü ben o koltuğu oturulsun diye aldım. yatınca, inanmayacaksınız ama eskiyor, yatan kişinin derileri saçları kılları koltuğa dökülüyor, pis midir nedir belli değil. evet bunlara takılıyorum. ayrıca benim koltuğum değil mi, bence istediğim kişiyi kaldırma hakkım olmalı. ama kimseye "sen o elindeki sigarayla o koltuğa oturma" diyemiyorsun çünkü görmemişin koltuğu olmuş oluyor. o yüzden bir şey demiyorum ama koltuğa oturmuş kafası güzel geniş geniş sigara içen birini falan görünce ya da halıya kırıntıları döke saça pizza yiyen biri olunca içim içimi yiyor. valla benim işim zor bence. oh ya şunu şuraya yazdım da rahatladım. KOLTUĞUMDA UYUMAYIN, HALIMI KİRLETMEYİN :D

bunun yanında bir güzel huyum var, kendi eşyalarımı asla kaybetmem. her şeyin yerini hatırlarım. yıllardır iğne bile kaybetmedim. ki habire kampa gidiyoruz, festivale gidiyoruz, birkaç tane yurtdışı tatili yaptık, 30 gün interrail yaptım vs oralarda bile hiçbir şeyimi kaybetmedim. o derece değerli eşyalarım.

ama dediğim gibi ben yalnız yaşamadan önce de böyleydim. yalnız yaşadığım için "benim aldığım" ve "bana ait" eşyalarım çoğaldı, böylece bir eşyamın başına biri tarafından bir şey gelme ihtimali çok arttı :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
4 senedir yalnız yasıyorum daha da cömertleşiyorum imanım arttıkça
0
masumiyetkarinesi
(25.12.17)
bu kısıtlı bir bakış açısı.

insanlara sadece yemek yapılması, evin temizlenmesi, vs. için muhtaç değiliz. sosyalleşme de bir ihtiyaç. her işini kendisi yapan bir insan da sosyalleşmeye ihtiyaç duyar.
0
nickini degistiren yazar
(25.12.17)
(13)

anne sikintisi

honfleur
Annemin dogumgunu bugun ve omrunu bana ve kardesime kapris yapmakla geciren annem gene krizde, kardesim onu 2 gundur aramadi diye, onun yuzunden hasta oldugunu bildiren bol aglamali bir telefon gorusmesi yapmis. Kutlamayin dogumgunumu, gelmeyinlerle bitirmis. Dramalardan drama begenin, yalvaracagiz
Annemin dogumgunu bugun ve omrunu bana ve kardesime kapris yapmakla geciren annem gene krizde, kardesim onu 2 gundur aramadi diye, onun yuzunden hasta oldugunu bildiren bol aglamali bir telefon gorusmesi yapmis. Kutlamayin dogumgunumu, gelmeyinlerle bitirmis. Dramalardan drama begenin, yalvaracagiz annemin dogumgununu kutlamak icin simdi butun gun.
Bu kadina herhangi bir sekilde yaranmak imkansiz, kosulsuz sevgi diye bir duyguyu bir turlu tadamadik maalesef annemden. Hep sucluyuz, hic bitmiyor sikayetler, bir turlu onun istedigi olamadik. Babamla ayrilar, 20 yil oldu bosanali, hala dinliyoruz, bitmiyor hirsi, kini... Babam da dunya iyisi adamdir.
Sevgi gormeyen cocuklar empati kuramazlarmis. Annemin ailesi sikintili tamam, zorluklar yasamis ama, empati seviyesi yemin ediyorum sempanzelerden geridir. Bir insan, bir anne, cocuklarinin duygulariyla bu kadar ilgisiz olur? Yaw ben boyle soylersem kizim ne hisseder acaba diye bir saniye dusunemez mi? Ama ona sorsaniz, dunyanin en mukemmel annesi o, hicbir ihtiyacimiz eksik kalmamis, dunyanin en iyi beslenen, en iyi egitim ve terbiyeyi alan cocuklari biziz. O mukemmel, dunyanin geri kalani surunuyoruz. Ay darlandim. Annem 65, biz 35 ustu insanlariz bu arada, bu yasimda darlandim, yeter ya. Aradim, telefonu da acmiyor. Ay var mi beni sakinlestirecek?
0
honfleur
(25.12.17)
bence anneniz yalnızlıktan çok bunalıyor, zaten boşanmadan sonra anladığım kadarıyla da travmayı atlatamamış.
hobi edinmesini sağlayın, ismek kursları var istanbul'da. yeni insanlarla tanışsın en azından.

bunu söylemek çok acımasız gelebilir ama ölüm korkusu gerekiyor biraz sanırım. insan bunun farkında olmadan yaşayıp gidiyor çünkü.


ben 32 yaşındayım, annemi temmuz 2017'de kaybettim, ölümden sonra bütün bunların hiç önemi kalmıyor inanın, bizler biraz kaprisleri yutmak zorundayız, sonrasında pişman olmamak için, onlar yaşlandıkça çocuğa dönüyor çünkü.
0
interview with the vampire
(25.12.17)
aynısından bende de var. anne, baba, kardeşler, akrabalar bunlar seçemediğimiz sosyal çevremizdir ama bize verdikleri zarara rağmen yanımızda tutmak bence kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. insan herkese karşı adil olmalı. nasıl ki bir arkadaşının sana bunları yapmaya hakkı yoksa bir annenin de yok.

anneler kendilerineatfedilen kutsallığı suistimal etmekte çok başarılılardır. sizinki gibi bazıları bunu en üst seviyede sürdürür. bence bu tip bir durumda yapılması gereken ilişkiyi yüksek bir ivmeyle azaltmak. ilk başlarda zorlayıcı oluyor fakat sonra gerçekten insanın hayatından sürekli kafayı meşgul eden ve içini daraltan bu olgu çıkınca neden daha önce yapmadım diyor.

profesyonel bir yardım alsın diyeceğim ama kendisinin çok mükemmel olduğunu kabul ettiği için tedaviyi bile kabul etmeyecektir, keza benimki öyle yaptı.

benim şu an ilişkim minimum seviyede seyrediyor. ne bana dert anlatmasına izin veriyorum ne de sık sık aramasına. sürekli prblem yaşadığım dönemlere göre çok daha rahatım.

kim olursa olsun size zarar vermesine izin vermeyin.
0
sos fistik olsun mu
(25.12.17)
Basiniz sagolsun... Sizin oldugunuz yerden bu sikayetlerim elbet anlamsiz geliyordur...
Annem calisiyor zaten, cevresi de var. Derdi bizimle..
Simdi aradim, 15 dakika ikna konusmasi sonrasi dogumgununu kutlamamiza izin verdi allah razi olsun. Resmen fiziksel olarak yoruldum, kaslarim agriyor...
0
🌸honfleur
(25.12.17)
@sos fistik olsun mu, o zaman da vicdan azabi cekiyorum sanirim. Anne baba ayri olmasi da bu anlamda sorun. Yalniz yasiyor ve artik yaslaniyor, o kadar kopuk olmamiz imkansiz. 20li yaslarimda uzun donemler konusmadigim olmustu.. Simdi yapamam.
0
🌸honfleur
(25.12.17)
@honfleur

o zaman bu böyle sürer bir çaresi yok ne yazık ki.
0
sos fistik olsun mu
(25.12.17)
ya, bence yaslanan anne babayi nasil ele almaliyiz, diye dersler almaliyiz.

bizimkiler de cok degisti: cok ilgi bekliyorlar.

gecmise gelince, hepsini unuttular; yapacak birsey yok.

he, deyip gecmek zorundayiz.

kolayliklar...
0
e haliyle
(25.12.17)
heheh analar ya.. benim annem de tıpkı böyle. hayatı duygu sömürüsü yapmak.

ben 8-9 yaşındayken bir sabah annem beni uyandırmaya gelmiş, ben de itmişim uyku sersemi. "sen beni sevmiyorsun galiba" demiş. "sevmiyorum git" demişim. ama bir yandan manda yavrusu gibi uyuyorum yani. 27 yaşıma geldim, hala en alakasız konuda bile tartıştığımızda "sen zaten beni sevmiyorsun, kendin söylemiştin" der. komikliğine de değil yani ciddi ciddi hala bunu söylüyor. işin yoksa 1 saat "iyi de anne o iş 20 sene önceydi ve onu söylerken uyuyordum" u anlat.

aynısını ben yapınca üste çıkıyor ama. ben lisede ailemden başka şehre geldim okumaya. komikliğine bile olsa bunun duygu sömürüsünü yapmaya çalışsam, "14 yaşında beni bir başıma ellere gönderdiniz" falan desem her şeyi bizim iyiliğimiz ve geleceğimiz için yaptığını ve madem o zamanlarda onlardan uzak yaşamak istemiyorduysam gitmeyebileceğimi falan anlatır. sonra ağlar.

aylardır görüşmüyorduk, geçen gün babamla geldiler İstanbul'a. gelmeden aradı, "müsait değilsen ya da yerin yoksa otel odası tutalım" diyor. neyse yalvar yakar bende kalabileceğini otel tutarsa asla gidip görmeyeceğimi falan anlattım zorla kabul etti kalmayı. ertesi sabah kahvaltıyı toplarken "sen elleme ya ben yaparım" dememe sinirlendi, "sen bizi burada istemiyorsun, ben anladım zaten istemeye istemeye burada kalmamızı söyledin, keşke otelde kalsaydık" dedi.

ay ne yapiim yani kaç yaşında kadın ama bir yanı hep çocuk işte ilgi şımarıklık falan istiyor bence. "hayır anne, aslında biz seni seviyoruz ve yanımızda istiyoruz" u sık sık duymak istiyor, o yüzden böyle yapıyor. biraz şeye bağlıyorum, gerçekten çocukluğunu yaşayamamış, üniversiteye göndermemişler, çok erken yaşta anne olmuş falan. belki ondandır.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
anne ikizler burcumu? benimkine benzer hareketleri var. kesinlikle tatmin olma yok.
0
mikahakkinen
(25.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda, ay bak sizinkini okurken de darlandim:))) iddialiymis sizin anne de. 7 yasindaki cocugun dedigini 27 yasinda basina kakmasi bayagi basari. Karsilastirip carpistiralim bence, bizimkinin de benzer hikayeleri mevcut.
@mikahakkinen, astroloji pek bilmem ama annem oglak burcu, seneler once ekside oglak burcu annesiyle ilgili "cocuk gelisim kitabini cocugun kafasina atar" gibi bir cumle okumustum ve neredeyse inaniyordum burclara falan:))
0
🌸honfleur
(25.12.17)
maalesef ebveynler yaşlandıkça huyu değişiyor, çocuklaşıyorlar. bir şekilde görmezdebn gelmek, idare etmek lazım.
0
caletti
(25.12.17)
KValidem bahsettiğiniz insan tipi. Bir gün önce iyisinizdir, ertesi gün telefon açarsınız - cevap vermez. Merak edersiniz, bir bakarsınız eşinizle konuşmuş, neden torunum aramadı diye bana surat yapmış. Böyle heyheyleri geldiği zaman üzerine düşmüyorum. Eşim şükür biliyor annesini, idare ediyoruz öyle böyle. Tüm olay kendi fedakarlıklarının bilinip görülmesi, takdir edilmesi. 15 senedir evliyim, o fedakarlıklar neymiş, ben göremedim. Eşime yazdığı bir mektup var, senelerce önce, "sen okuldayken de bizim evde kaldın, o yüzden sana hakkım daha fazladır". Bakın bir anne böyle diyebiliyor. O yüzden de büttün çevresinden hizmet, takdir, ilgi alaka bekliyor. Bu da istediği düzeyde olmazsa terör estiriyor.

Temelde mutsuz insanlar bunlar, kendi üzerinize alınmayın. cevabım uzun oldu ama, bugün benim de annemin doğum günü(ydü). Geçen sene kaybettik onu. Allah rahmet eylsein, hakikaten çok çok fedakar biriydi. Deme o ki, anne ne olursa olsun bir tane. Öpün koklayın onu. Yaraları var, sizden değil ama yine de acıtıyor. Öpün sıkı sıkı. Sonra çok özlüyor insan...
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
Benim gözlemim acımasız olup süründürmek tarafında. 1 ay 2 ay atarlanıyorlar sonra ellerinden kaçtığınızı görüp panikleyip şartlarınızın yarısını kabul edip çeyreğini uyguluyorlar. (ahahaha sözlerini tutmalarını mı bekliyordunuz, manyak bunların hepsi)

Not: Bunlar sadece yurdum annesinde oluyor sanırdım ama genel olarak balkanlardan ortadoğuya bir problem var.
0
cleric
(25.12.17)
aa bu benim annem! ben ağzımla kuş tutsam annemi memnun ve mutlu edemeyeceğimi ve onun mutluluğunun benim görevim olmadığını kabullenmeye çalışıyorum kendi ruh sağlığım için. tavsiye ederim.
0
pinkpeony
(25.12.17)
(7)

Kefir Sorusu

jamalbsf
Selam arkadaşlar. Uzun süredir gastrit ve ülser tedavisi görüyorum. Bağırsak için de salazopryn kullanıyordum. Doktor kesinlikle süt ve hazır ayran tüketmememi söylediği için uzun süredir böyle şeyler kullanmıyorum ama kefirin de mideye sindirim sistemine iyi geldiğini söylemiş herkes. Ne yapsam kef
Selam arkadaşlar. Uzun süredir gastrit ve ülser tedavisi görüyorum. Bağırsak için de salazopryn kullanıyordum.

Doktor kesinlikle süt ve hazır ayran tüketmememi söylediği için uzun süredir böyle şeyler kullanmıyorum ama kefirin de mideye sindirim sistemine iyi geldiğini söylemiş herkes.

Ne yapsam kefir kullansam mı ? Önce hazır marka içip sonra kendim mi mayalasam ? Tadı iğrenç de olsa içerim yeter ki iyi gelsin.
0
jamalbsf
(25.12.17)
hazır marka kefir kesinlikle içme.

doktor hazır ayran kullanma demiş, ev yapımı yoğurtla ayran tüketebiliyor musun? bu durumda ev yapımı kefir de tüketebiliyor olman lazım. gene de sor istersen.

kefir iğrenç bir şey değil aslında. o biraz genel kanı. içsen bu muymuş bu kadar abarttıkları şey dersin. azıcık bir kefir mayası bulduğun anda hazırlaması da kolay. yani gastrit ve ülseri bilmem ama genel olarak her şeye iyi geldiğini düşünüyorum. özellikle bağırsakları derleyip toparlaması yönünden çok başarılı. kefir bir, turşu suyu iki :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Ablamın gastriti vardı senelerce. Annem birkaç ay sabakları aç karnına ablama dövülmüş (doğal) sakız yutturmuştu. Doktor inanamamıştı gastritin geçtiğine.
Kefirin tadı bence hiç kötü değil, bayıla bayıla içiyoruz ailecek, küçük çocuklar da dahil.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
ben kefir kullanmıştım midemde gastrit var, hiç iyi gelmemişti. turşu suyu da sakın kullanma, daha beter olur.

kudret narı diye bir zıkkım var, onu araştır istersen. ben 1 ay kadar kullandım, biraz faydasını gördüm.
0
dedimmidemedimmi
(25.12.17)
@dedimmidemedimmi kudret narı iyi geliyor evet de bulamıyorum
0
🌸jamalbsf
(25.12.17)
jamalbsf, direkt kendisini meyve olarak bulamazsın pek. bulsan da yapması zor zaten. aktarlarda macun gibi versiyonları bulunuyor, o şekilde alıp kullanabilirsin.
0
dedimmidemedimmi
(25.12.17)
4 aydır kefir içiyorum ama mideme olumlu bir etkisi olmadı, gastritle mücadeleye devam ediyorum.
0
violetsky
(25.12.17)
Bende gastrit başlangıcı var, doktora sorun olup olmayacağını danışmıştım. PPI ve Gaviscon kullanıyorum halihazırda. Kefirin yağlı oluşundan ötürü sorun yaratabileceğinden, ancak abartmadığım sürece tüketebileceğimden bahsetmişti. Haftada 2 bardağa tekabül ediyor bu miktar da.

AOÇ kefir içiyorum. Kendi mayadıklarımız aşırı ağır tat veriyor, pek gitmiyor.

Edit: kefiri mideye fayda sağlaması için değil genel vücut dengesi için, bir de lezzetli bulduğumdan ötürü tüketiyorum.
0
sevgikusunkanadinda
(25.12.17)
(4)

PS4 oyunları nereden alınmalı?

tequila rainbow
hediye olarak alacağım ama bilinen satıcılar (d&r, mediamarkt vs) inanılmaz pahalı, gittigidiyor/hepsiburada satıcılarına da güvenemedim. bandrollü/bandrolsüz oyun arasındaki farkı da bilmiyorum.playstation store üzerinden satın almak daha mı mantıklı karar veremiyorum.
hediye olarak alacağım ama bilinen satıcılar (d&r, mediamarkt vs) inanılmaz pahalı, gittigidiyor/hepsiburada satıcılarına da güvenemedim. bandrollü/bandrolsüz oyun arasındaki farkı da bilmiyorum.

playstation store üzerinden satın almak daha mı mantıklı karar veremiyorum.
0
tequila rainbow
(25.12.17)
öncelikle ps store indirimlerine bakmak lazım tabi. mesela şu anda yılbaşı indirimi var. bir sürü oyun baya ucuza satılıyor store'da. ama store'dan hediye oyun alınıyor mu bilmiyorum.

aradığın oyun store'da indirimde değilse gittigidiyor/hepsiburada satıcılarına güvenebilirsin. aslında en ucuz orada oluyor. iki oyun 50 lira falan gibi şeyler oluyor onları al. yorumlara da bak tabi olumlu yorum almış satıcılar var bir sürü.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Store üzerinden yeni hesap açıp oyun almak daha mantıklı. Şu an çok güzel indirimler var.
0
nopnog
(25.12.17)
cd olarak almakla store üzerinden indirmek arasında ne gibi bir fark var?
0
🌸tequila rainbow
(25.12.17)
cd alırsan cd geliyor kutusunda. cd'yi taktığın tüm ps'larda oynuyorsun.
store'dan indirirsen store'a girip indir'e basıyorsun ve ps hesabına indiriyor, hesabınla giriş yaptığın tüm ps'larda oyayabiliyorsun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
(5)

Evde İnternet/TTNET

l arrache coeur
Selam,Superonline sözleşmemiz bitti. TTNET'e geçmeyi düşünüyoruz ama bayağı kampanya var. Sabit hattımız yok, zaten onsuz kullanabileceğimiz bi' internet istiyoruz. Hem ev hem cep interneti şeklinde kullanabileceğim ortak bir kampanya varsa o da olabilir. Kullanan veya tavsiyede bulunabilecek kimse
Selam,

Superonline sözleşmemiz bitti. TTNET'e geçmeyi düşünüyoruz ama bayağı kampanya var. Sabit hattımız yok, zaten onsuz kullanabileceğimiz bi' internet istiyoruz. Hem ev hem cep interneti şeklinde kullanabileceğim ortak bir kampanya varsa o da olabilir.

Kullanan veya tavsiyede bulunabilecek kimse var mı?

Teşekkürler.

Edit: Sözlükte ttnet'e dair olumlu tek yorum görmedim. Geçmemeli miyim?
0
l arrache coeur
(22.12.17)
mağarada mı yaşıyorsun :) ttnete geçmemelisin elbette, en dandik internet sağlayıcı o. ben de zamanında ttnet kullanırdım. bağlantı sık sık kopuyordu. bi de çok pahalıydı. sonra ttnetten çıkana kadar anam ağladı, 2 ay uğraştırdılar çıkmayayım diye.

şimdi uydunet kullanıyorum, inanılmaz memnunum. türknet için de bu aralar iyi diyorlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda Öyle de denebilir, hiç ilgilenmek zorunda kalmamıştım bu konularla :D

Zamanında biz de ttnet kullanıyorduk, ordaki sözleşmemiz bitti sonra superonline'a geçtik ama internet konusunda ttnet'te çok sıkıntı yaşadığımızı söyleyemem. Ayrılırken baş ağrıtmışlardı sadece.


Uydunet ve türknet hakkında bilgim az, yeni yeni duydum hatta. Güvenilir midir?
0
🌸l arrache coeur
(22.12.17)
Bir haftadır falan ttnet’ten Turk.net’e geçtim. hattı adsl’den Vdsl’e geçirirken haftasonuna denk geldiği için iki gün internetsiz kaldık. Bir de akşamları hız 5-8 Mbps arası değişiyor. Onun dışında 33 mbps.

İyi fena değil. Önceden telefon + internet için Türk Telekom a 120 lira veriyorduk. 3-4 gün 14 mbps, ayın geri kalanı 5 bile görmezdi. Şimdi 60 liraya aldığımız şu hizmet ondan iyidir. Numara değişmeden 1000dk konuşmalı telefon hattı da ekstra güzelliği.
0
catch the arrow
(23.12.17)
@catch the arrow Telefon dediğiniz sabit hat mı? Ben sabit hat kullanmak istemiyorum yalnız. Yalın internet deniyormuş ona sanırım. Uydunet ve türknet'te de yalın internet hizmeti yok anladığım kadarıyla.
0
🌸l arrache coeur
(23.12.17)
@l arrache coeur

uydunet'te sabit hat zorunluluğu yok. benim sabit hattım yok mesela. sadece internetin yanında zorunlu kablo tv kurulumu da yapıyorlar. şöyle söyleyeyim, ben şu anda ayda 46 liraya sınırsız interet + standart uydunet kanalları gibi bir hizmet alıyorum. internet hızım 20 küsür bir şey. akn'yi geçince de 8 mbps'ye düşüyor, o da takılmadan film video vs izlemek için yeterli oluyor.

standart uydunet kanalları da baya güzel. hd nat geo kanalları falan var. tabi "ben hep belgesel izlediğim için" diğer kanalları bilmiyorum :D

türknet'i bilmiyorum ama onda da sabit hattın zorunlu olduğunu sanmıyorum. alırsan ekstra indirimli alabiliyorsun ama sanırım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.